eleven

14.3K 1.1K 107
                                    


Jungkook' un bana söylediği o şeylerden sonra bir süre bilincim yerine gelmemişti. Bu bana ilk kez mesaj atışıydı. Yani genelde ilk mesajı atan ben olurdum, ve muhtemelen mesajlaşma aşağılanmamla sonlanırdı.

Ama bu defa gerçekten mesaj atmak ister gibi bir hali vardı. Bana içinde biriken şeylerden bahsetmişti. İlk defa gerçekten az da olsa konuşabilmiştik. Her şey normaldi. Güzeldi. 

Bu küçük ayrıntılar beni mutlu etse bile belli bir süre sonra gerçek hayata dönüyordum. Ben Namjoon' un küçük kız kardeşi Haru idim. Jungkook beni sadece kız kardeş olarak görüyordu. Muhtemelen saygı duyduğu Namjoon Hyung' unun kardeşine yan gözle bakmayı aklının ucundan bile geçirmezdi.

Ayrıca onu bu süre boyunca taciz eden x kişisinin ben olduğumu tahmin bile edemezdi. Etse ne olurdu düşünemiyordum. Veya gerçekleri öğrense olacaklar hakkında bir tahminim yoktu.

Ben tavana bakarak düşünmeye devam ederken kapının çalışını duydum ve üzerime hırka geçirerek aşağı koştum. 

Kapıdaki kişi Jungkook tu. 

Açar açmaz gözlerimi ona diktim, ve kalbimin içinden gelen seslerin duyulmaması için dua ettim. 

'' Oppa? '' diye konuştum.

'' Merhaba Haru. Namjoon hyung evde mi? ''

'' Hayır. '' diye cevapladım onu. '' Görüşmesi gereken bir arkadaşı varmış ama bir saate gelirim dedi. '' 

'' Sorun olmayacaksa.. '' diye konuştu. '' İçeride bekleyebilir miyim? ''

'' Tabii. '' diye konuşarak ona geçmesi için yol verdim.

 Gülümseyerek yanımdan geçti ve salona doğru yol aldı.

Heyecanımın verdiği etkiyle ona en uzak olan koltuğa yerleştim. Bu hareketimden sonra, sanki neden uzak olmayı tercih ettiğimi düşünür gibi bana baktı. Sonra kafasını çevirip evi incelemeye başladı.

Sanki ilk defa gelirmiş gibi. 

Onunla ne zaman aynı ortamda olsam geriliyordum, ki normalde yanımızda Namjoon' un arkadaşları olurdu. 

İkimizin yalnız olduğu anlar pek yoktu kafamda. 

Bir süre konuşmadıktan sonra, ilk cümleyi o söyledi.

'' Eee. '' dedi. '' Hayatın nasıl gidiyor? ''

Düşündüğümün aksine sesinde bir iğneleme yoktu. Boşuna evham yapıyordum, her zamanki gibi. 

'' İyi gidiyor. '' diye konuştum. '' Her zamanki gibiyim, sen nasılsın? ''

'' İyiyim demek isterdim, ama değilim. '' 

'' Neden? '' diye sorunca gözlerini birkaç saniye bana dikti, sonra kafasını tekrar çevirdi. 

'' Başımda çözülmesi mümkün olmayan şeyler var. Anlayamazsın. '' dedi.

Ama yanılıyordu. 

Problemlerinin hepsinin farkındaydım.

Hatta problemlerden biri tamamen bendim.

Tabii Jeon Jungkook bunun farkında bile değildi.

lover | jungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin