thirty one

13.3K 1.2K 341
                                    

Son zamanlarda yorum yapanlar oluyor ve ben inanılmaz mutlu oluyorum. Böyle devam lütfen. :)

Yıldız butonu da unutulmasın! İyi okumalaar.  :)

Oturduğumuz kafede ellerimi birleştirmiş öylece önüme bakarken, sonunda Jaehyo' nun sesini işittim. 

'' Eee. '' diye seslendi. '' Bir şeyler anlatmayacak mısın? ''

'' Ne söylememi istiyorsun? '' diye sordum yüzüne bakmaya başladığımda. '' Bütün sınıfa, okula rezil olduğumla kaldım. ''

'' Şey, aslına bakarsan bunun Jungkook ile ilgili olduğunu anlayabiliyorum Haru. '' 

Gözlerimi anlamadığımı belirten bakışlarla ona diktiğimde cümlesine devam etti. '' Yani, ona olan bakışların hep çok farklıydı. '' 

'' O da anlamış mıdır bu zamana kadar? '' diye sorduğumda olumsuz manada kafasını salladı. 

'' Onun gözleri biraz kördü, bilirsin. Bir süre öncesine kadar sevgilisi vardı ve senin ona olan ilgini abi - kardeş ilişkisi olarak düşünmüş olabilir. '' 

Bu cümleyi her duyduğumda kalbim binlerce parçaya ayrılıyordu adeta. Abi - kardeş. 

Bu kadar mı imkansızdı? Bazen abisine aşık olmuş bir kız kardeş gibi hissediyordum, çünkü bana şartlar bu kadar zor bir durum olduğunu gösteriyordu. 

Üzüldüğümü fark ettiğinde lafı düzeltmeye çalıştı. '' Şey, Haru ben öyle demek - '' 

'' Öyle demek istedin. '' dedim. '' Kendini kötü hissetme, zaten ben durumun böyle olduğunun farkındayım. '' konuştuktan sonra kafamı cama doğru çevirdim. 

'' Bazen bazı şeylere engel olamıyorsun işte, benim durumum buydu. ''

Bir süre duraksadıktan sonra, söylediği şey duraksamama sebep olmuştu. 

'' Benim sana aşık olmam gibi. '' 

dedi, ve ben donup kaldım. O an Jaehyo' nun yüzüne bile bakmaya çekindiğimden kafamı dizlerime çevirdim. Kaldırıp ona bakmaya cesaret edemiyordum. 

'' Yüzüme bak, Haru. '' 

Yavaşça gözlerimi ona çevirdiğimde gözlerimiz buluştu. Hafifçe gülümsedi. 

'' Muhtemelen abin bunu fark ediyordu. Ben seni seviyorum, Haru. Etrafımdaki kızların hepsinden daha iyi kalplisin. '' 

'' Şey, ben- '' diye cümleye başlamıştım fakat cümlem yarıda kesilmişti. 

'' Şu an cevap vermeni istemiyorum, çünkü vereceğin cevap benim kalbimi kırmaktan başka bir şeye yaramayacak. '' 

Daha fazla konuşamadan öylece ona baktığımda içimden bir şeylerin koptuğunu hissettim. Ben Jungkook' a ne hissediyorsam aynısını o da bana hissediyordu. 

Acı çekiyor olmalıydı belki de. Onun gözü önünde bir başkasını seviyordum. 

Telefonumdan gelen titreşimle birlikte dikkatimi gelen mesaja verdim. 

isimsiz numara: bu kadar çabuk unutacağını tahmin etmek mi?

isimsiz numara: imkansızdı

Mesajla birlikte kafamı kaldırıp etrafımı incelemeye başladım, ama tanıdık kimseyi görememiştim. Kimin yazdığına dair bir fikrim de yoktu, ama tek bildiğim buradan gitmem gerektiğiydi. 

'' Benim kalkmam lazım. '' diyerek ayağa kalkıp kapıya doğru yürüdüm. 

'' Bir şey mi oldu? '' diye soran Jaehyo' ya '' Yarın anlatırım, fakat gerçekten gitmem gerek. '' diye konuştuktan sonra kapıdan çıkıp koşmaya başladım. 

Okulda bu kadar dedikodu çıkmışken, insanlar bana gurursuz gözüyle bakıyorken daha fazla alçalmak istemiyordum. 

Köşeyi döndükten sonra adımlarımı yavaşlatıp yürümeye başladım. Arkamdan gelen adımlar, daha sonrasında bileğimi sıkıca tutan bir el yerimde kalmama sebep olmuştu.

lover | jungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin