thirty six

14.6K 1.4K 383
                                    

Bir gün sonra bir bölüm daha attım. OKUMAMIŞ OLANLAR DÜN ATTIĞIM BÖLÜME BAKSIN.

Ayrıca vote sınırı koymak istiyorum. İlk defa koyacağım sanırım, bakalım ne zaman geçilecek.

Sınır : 20 vote

Ayrıca yavaş yavaş ortamı yapmaya çalışıyorum. Her şeyin zamanı var merak etmeyiniz. Şarkı önerisini de dikkate alın, güzel şarkı. İyi okumalaar.  :) 

Jungkook ile 'garip' sayılabilecek olayımızın ardından 3 gün geçmişti, ve bu süre zarfında biz hiç konuşmamıştık.

Doğal olarak artık ona mesaj atamıyordum, çünkü olanlardan sonra bir şey yapmaya cesaretim kalmamıştı. Ben de bu garip ilişkiye razı olmak zorundaydım.

Ama büyük bir sorunumuz vardı.

Namjoon.

O gün ben Jungkook' a sarılmış bir halde ağlarken Namjoon tarafından fark edilmiştik. Ben o kadar kötü, içten ağlıyordum ki; bu abimin içinde bazı şeylerin incinmesine sebep olmuştu.

Bu kadar süre sonrasında ilk defa bu kadar çok acı çektiğimi kendi gözleriyle görmüştü. Ve bunun ne sonucu doğurduğunu tahmin ediyordum.

Jungkook' a karşı öfkelenmeye başlıyordu. Eve geldiğinde bana da kızmaya kalkmış, daha sonra kıyamayıp koca bir sarılmayla sonlandırmıştı konuşmayı.

Ama grup arasında bazı çatırdamalar oluşuyordu.

Beni kardeşleri olarak gören 6 manevi kardeş, Jungkook' un tavırlarına sinir olmaya başlıyordu. Aralarına soğukluk girmeye başladığını görüyordum.

Ve bir hafta sonrasında ilk defa Jungkook' a mesaj attım. Uzun zaman sonra ilk defaydı.

haru: jungkook

jungkook: efendim?

haru: seni uzun zamandır görmüyorum

haru: bizim çocukların yanına da gelmiyorsun

haru: neler olduğunu sorabilir miyim

jungkook: dışlandım, haru

jungkook: olan bu

haru: neden?

jungkook: kısa bir konuşma yaptık

jungkook: benim sana zarar verdiğim sonucuna vardılar

jungkook: bu yüzden birbirimizden uzak durmaya çalışıyoruz

haru: saçmalamayın

haru: namjoon oppa ile konuşacağım

jungkook: böyle bir şey yapmayacaksın

haru: bu saçmalığın grubu ayırmasına izin veremem, jungkook

jungkook: karışma diyorsam, karışmayacaksın

jungkook: herkes hayatından memnun

jungkook: sana söylenileni yap

Dedi, ve sonrasında daha cevap vermedi. Kendimi kötü hissediyordum, çünkü onlar uzun zamandır kardeş gibiydi.

Ve benim Jungkook' a olan aşkım bunu yerle bir etmişti.

Kendimi suçlu mu hissetmeliydim? Yoksa bu durumda suçlu olan Jungkook muydu?

Bilmiyordum.

Tek bildiğim düştüğüm bu soru işaretinin içinden kurtulmak istediğimdi. Okulda geçen zamanlarım onu izlemekle geçiyorken, içinde bulunduğum durumun nasıl sonlanacağını bilmiyordum.

Bir okul günü ders aralarının birinde çocukların yanına doğru yol alırken, yine eksik olduklarını gördüm. 5 kişilerdi, ve bunun onlara verdiği hüzün her hallerinden okunuyordu.

Namjoon' a dönüp sitem ettim. '' Bana söylediğini hatırlıyor musun? '' dedim.

Neden bahsettiğimin farkındaydı. Daha kısa bir süre önce bana '' grubu dağıtamam, haru '' diye bıdı bıdı etmişti. Ama şimdi olanlar ortadaydı.

'' Başka seçeneğimiz kalmadı. '' dedi Yoongi, lafın ortasına dalarak. '' Seçim yapmak zorundaydık. ''

'' Ne yani, beni mi seçtiniz? '' diye sordum. '' Peki ben neden mutlu değilim? ''

Çünkü aşık olduğum çocuğun arkadaşlarından kopuyor olması, üstelik bunun benim suçum olması her şeyi karıştırıyordu.

Kendimi çok kötü hissediyordum.

'' Böyle olmak zorundaydı, Haru. '' diye konuştu Yoongi tekrardan. '' Jungkook karakterini, davranışlarını değiştirmek zorunda. Aksi takdirde bu topluluk zarar görmeye devam edecek. '' dedi.

Lafa atlayan başka bir kişi Park Jimin' di. '' Kendine çeki düzen verene kadar bizimle takılmayacak. '' dedi.

İçimden geçenleri bir anda dile getirdim, ve bunun olmasından çok korkuyordum. '' Karakterini düzeltse bile bizim yanımıza gelmeyecek. '' diye konuştum.

'' Gurur yaptı bir kere. Onun için bitti, oppa. '' diye cümlemi sonlandırdım. Her şeyi berbat etmiştim.

Sonrasında arkamı dönüp yürümeye başladım, ama birkaç adım sonra karşıma Jungkook çıkıverdi.

Gözleri gözlerimi buldu, birkaç saniye sonra arkamda duran 5 çocuğa baktı. Gözlerindeki anlam içimi titretiyordu, çünkü bu çocuğun 5 kardeşini ne kadar çok sevdiğini ben biliyordum.

Gurur yapıp onlardan uzak dursa dahi içinde her an onlara duyduğu özlem büyüyecek ve bu ona zarar verecekti.

Sonra tekrar gözleri gözlerimi buldu. Attığım bakışın anlamını biliyordu. En azından bildiğini düşünüyordum.

Seni özledim.

Bana attığı bakışlarda öfke olması gerekiyordu. Grubumu dağıttın, arkadaşlarımı elimden aldın diye bağırması gerekiyordu ama hiçbir şey yapmadı.

Öylece bakıyordu.

Sonrasında yavaşça yanımdan yürüyüp, geçti gitti.

İçimden bir ses artık buna bir son vermem gerektiğini söylüyordu.

BÖLÜM SONU

lover | jungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin