seventy one

7.6K 662 89
                                    

Minnoş yazarınız size kıyamadı ve bugün de bir bölüm attı.
VOTELER YORUMLAR GELSİN
GELMEZSE BOZUŞURUZ
ÖPÜLDÜNÜZ :')

Arabada ölece ilerlerken haru ile aramızda biraz mesafe vardı. İkimiz de pencere kenarlarına oturmuştuk ve ortamda geçen o soğukluk sinirlerimi bozuyordu.

Şu an sevgilime yakın davranıyor olmam gerekiyordu. Sarılmak, kokusunu içime çekmek gibi. 

Bu kavramlar sevgilim olmadan önce bana sıkıcı ve saçma geliyordu ama şimdi bunların özlemini çekiyor gibiydim.

Beni nasıl hatırlamazdı? Onca anımız koca bir boşluğa düşmüştü ve bunun için bir çözümüm yoktu. 

Boğazını temizlediğinde kafamı ona çevirdim. '' Oppa. '' diye seslendi. 

'' Efendim? '' 

'' Kafanın karıştığını biliyorum, ama yapabileceğim bir şey yok. '' 

Gözlerine baktığımda mahçup bir ifade gördüm. Hatırlamasa bile kendini üzgün hissediyor olmalıydı. Bu davranışı hiç değişmeyecekti. 

'' Kafam karışmadı, haru. '' 

'' Karıştı, oppa. '' diye diretti, onu  reddetmeme rağmen. '' Bana şu an sinirli bakıyorsun farkındaysan. '' 

Sinirli mi bakıyordum? 

'' Gözlerinde o sinirlendiğinde bürünen bakış var. Sen ne zaman birine sinir olsan böyle bakarsın. '' dedi ve gözlerini yere eğdi. 

'' Bak haru. Sana olan her şeyi anlatacağım ama şunu bil ki, hafızan son zamanlarda olan hiç bir şeyi hatırlamıyor. '' 

'' Ne demek istiyorsun? '' 

'' Yani, ne yaşadıysak hiç birini hatırlamıyorsun. Buna geçirdiğin kaza sebep oldu ve şu an bana attığın tuhaf bakışların sebebi de aynen bu. '' 

Gözleri şaşkınlıkla açılırken, bana bir şeyler söylemek için harekete geçmeye çalıştı ama ne söyleyeceğini bilemiyor gibiydi. 

'' Oppa ben- '' diye söze başladığında sözünü kestim. 

'' Şu anlık konuşmak istemiyorum Haru. Evde konuşalım, lütfen. '' 

Ben böyle söyledikten sonra daha fazla konuşamadı ve kafasını tekrar pencereye çevirdi. Arada bana attığı bakışları yakalıyordum çünkü gözüm hep ondaydı. 

İçime doğan bu özlemle başa çıkamıyorken yaptığım tek şey onu izlemekti çünkü ona yaklaşamıyordum bile. Hiçbir şey hatırlamıyordu. 

Ona nasıl aşık olduğumu, tüm okulun önünde onu öptüğümü. 

Beni uzun zamandır sevdiğini. Bana attığı mesajları bile hatırlamıyordu. Nasıl olabilirdi bu?

Bizim sevgimiz bu kadar büyükken ne oluyordu da unutuyordu bilmiyordum. Sinirlerim bozuluyordu. 

O beni çok seviyorken unutması sinirlerimi bozuyordu. 

O benimdi. Her anlamda bana ait olmuştu ve şimdi aramızda koca bir uçurum vardı. 

Taksi sürücüsünün geldiğimizi belirten sesini duyduğumda haru ayaklanmaya çalıştı fakat onu reddettim. '' Sakın ayağa kalkayım deme. '' 

Aniden kapıdan çıkıp harunun kapısına yöneldim ve kollarımı vücuduna dolayıp onu kucağıma aldım. 

Kollarımı ona doladığımda vücudu titremişti. Gerginlikten mi, heyecandan mı bilmiyordum. Ona temas ettiğim her an bütün vücudum alev alıyordu sanki. 

lover | jungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin