sixty seven

8.7K 744 199
                                    

Sınır: en az bi 80-85 vote falan gelsin.

Bölümü kontrol dahi edemedim, hatalarım varsa görmemeye çalışın veya affınıza sığınıyorum. İyi okumalar!

Hayatıma dair en güzel anlarımın ne olduğunu sorsalar, kesinlikle Jungkook' tan sonrasını söylerdim. Onun hayatıma girdiği andan sonrası.

Benim için hayatın anlamı aynen buydu. Aksini düşünemiyordum. Jungkook olmadan bir hayatı kesinlikle hayal bile edemiyordum.

Çünkü benim hayatımı anlamlandıran şey oydu. Sevgili olmasak bile onu sevme gerçeği beni hayata bağlıyordu diyebilirdim.

Okul süresince, okuldan sonrasında ne yapacağımızı düşünüp durdum. Benimle zaman geçirmek istediğini söyleyip duruyordu. Hem ders aralarında, hem de mesaj yoluyla.

jungkook: okul çıkışında uzun bir süre eve gitmeyeceğini namjoon a haber verdin mi?

haru: yoo, hayır

haru: neden böyle bir şey yapayım?

jungkook: çıkışta birlikteyiz de, o yüzden

haru: iyi de uzun süre ne yapacağız jungkook

haru: gezeceğim demek yeterli olacaktır

jungkook: hayır, söyle beklemesin

jungkook: belki gecikiriz ne bileyim

haru: senin aklında nasıl bir plan var söyler misin?

jungkook: yoo, hayır söyleyemem

jungkook: bilirsin, sürprizler söylenirse bir özelliği kalmaz

jungkook: zamanı gelinceye kadar beklemelisin

jungkook: sen sadece denileni yap

haru: peki o halde

Bunun üzerine Namjoon' a geç geleceğimi, beni merak etmemesini söylemiştim ve o da bu konu üzerinde durmamayı tercih etmişti.

Dediğim gibi, Jungkook' a güveniyordu.

Onun yanındayken iyi hissedeceğimi biliyordu.

Bu yüzden bana ne istiyorsam onu yapmamı söylüyordu. Bu durumdan memnun muydum? Kesinlikle.

Okul çıkışında çantamı alıp çıkışa gidecektim ki, sınıf önünde beni bekleyen Jungkook' u görmemle şaşırmamı gizleyememiştim. Işınlanmış olma ihtimali kaçtı?

Yanına doğru yürürken bana bakıp gülümsüyordu. '' Işınlandın mı? ''

'' Sadece seninle vakit geçirmek için sabırsızlanıyordum. ''

Ardından elimi tutup benimle çıkışa doğru yürüdü. Günün nasıl geçeceğine dair tahminler yürütürken o okul kapısından dışarı çıkmış, sokağın köşesine doğru yürüyordu.

'' Nereye gidiyoruz? '' dediğimde ses etmedi.

Sonunda köşede bir arabanın önünde durduğumuzda sürücü koltuğunun olduğu tarafa yöneldi, daha sonra yüzüme baktı.

'' Bin. ''

'' Bu araba senin mi? ''

'' Sadece kiraladım. '' dedi. '' Rahat rahat gezelim istiyorum. ''

Gülümsememe engel olamadığımda o da yüzümde olan bakışlarını yere indirip gülümsedi. Tamam, etkilenmiştim.

Kafasını sağa çevirdiğinde yolun karşısından gelen çocukları görmüş olacak ki ''Arabaya bin '' dedi. İtiraz etmeden arabaya bindim.

lover | jungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin