twenty five

13K 1.4K 319
                                    

O yıldız butonunu doldurmak bu kadar zor olmamalı kızlar. 

Bu attığım 2. bölüm. Beğenmeniz dileğiyle.  :)

Oturduğum sandalyede ellerimle oynarken üzerimde hissettiğim gözler gerilmeme sebep oluyordu. 

Bunun sebebi ise jungkook' un eski sevgilisiydi. ( yazar bu kıza isim vermemekte kararlı )

Geldiğim kafede yaklaşık yarım saat boyunca yan masamdaki yerini almış, gözleriyle beni yemekle meşguldü. Ve yanındaki kızla konuşmalarını duymadığımı sanacak kadar aptal olmalıydı. 

'' Bu kızı öldüresim geliyor, anlıyor musun? ''

Diyordu. Aptal. Neyimi çekemiyordu? Düştüğüm durumu bilse yerimde olmayı istemezdi bile. 

Biliyordum.

Bir kaç dakika sonra ayağa kalkıp adımlarını benim masama yönlendirdi. İzin alma zahmetinde bile bulunmadan karşı sandalyeme yerleşti. 

'' Merhaba Haru. '' diye konuştu. 

'' Beni tanıdığını düşünmüyordum? '' diye sorduğumda aldığım karşılık bir gülüşten ibaretti. 

'' Eski sevgilimin yanında fır dönen kızı nasıl tanımam. '' daha fazla ona tahammül edebileceğimi sanmıyordum.

'' Masamdan kalkar mısın? '' diye uyardım sertçe. 

'' Kızımız sinirlenmiş mi? '' diye konuştu alayla. Oturduğu sandalyede yavaşça doğrularak bana yaklaştı. Eliyle boynumu sıkıca tuttuğunda gözlerimi ona diktim. 

'' Bak kızım. '' dedi. '' Eğer ondan uzak durmazsan, olacaklardan ben sorumlu değilim. '' diye uyardı. 

'' Hangi sıfatla bana karışıyorsun? '' diye sordum. '' O benim yakın arkadaşım. Senden izin alacak değilim. '' 

Bir süre yüzüme baktı. '' Sen yaptın değil mi? ''  dedi.

'' Ne? ''

'' Sendin. '' dedi. '' Seni Hoseok ile bana bakarken yakalamıştım bir seferinde. Ama bunu yapacağına ihtimal vermezdim. '' 

'' Ne saçmalıyorsun? '' korktuğum şey başıma gelmişti, ve sanırım bunun içinden çıkabileceğimi sanmıyordum. 

'' Fotoğrafları Jungkook' a sen yolladın. '' dedi. Korkudan yutkunduğumda yüzünde bir gülüş belirmişti. 

'' Biliyordum. '' dedi. Boynumdaki eli daha da sıklaşırken hissettiğim acıyla yüzümü buruşturdum. 

'' Şu an bunu Jungkook' a söylesem dahi, ihanet eden sevgili ye inanmak yerine sana inanacaktır. Sözümün onda bir değeri yok. Ama bir gün her şeyi mahvedeceğim. '' dedi. 

O an boynumu tutan kolunu biri uzaklaştırdı. Kafamı kaldırıp baktığımda Jungkook' u gördüm. Gözleri sinirli bakıyordu. 

'' Ne halt yemeye Haru' nun yanındasın? ''

'' Bak, beni bir dakika dinlemeli-'' Jungkook ona ulaşan eli sertçe ittirmişti. 

'' Hangi sıfatla karşıma çıkabiliyorsun? '' diye konuştu sertçe. '' Bir daha Haru' ya el uzattığına şahit olursam o elini kırarım. Seni pişman ederim, o yüzden haddini bil. '' 

İçimde kelebekler harekete geçmişken, kolumu tutup beni ayağa kaldırdı. '' Hadi, gidelim. '' 

'' Şey, ben Jaehyo ile buluşacak- '' diye konuşmaya çalıştığımda sözümü sert bir çift bakış kesti. 

'' Haru. Gidiyoruz. '' 

İçtiğim kahvenin parasını masaya fırlattıktan sonra, ellerimizi birbirine kenetledi ve kafeden çıktık.

Arkasından onun adımlarını takip ederken ilk defa beni bu kadar koruduğunu biliyordum. Bu heyecan tarif edilemezdi. 

Eski sevdiği kızın karşısında bana sahip çıkmıştı. 

Yüzümde oluşan aptal gülümsemeyle birlikte, gözlerimi birbirine kenetlenen ellerimizden çekmemekte kararlıydım. 

Ona duyduğum aşk hiç eksilmeyecekti.

lover | jungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin