sixty four

9.8K 763 349
                                    

Sınır: 100 vote (dolduğunda bölüm gelir)

Umarım beğenirsiniz. Destekleyen herkese teşekkür ederim! Bölümü de uzun yazdım... İyi okumalaar. 

Ayrıca medyada şarkı önerisi bulunmakta. Dinleyebilirsiniz.

Jungkook' un ağzından.

'' İyi de ben sana mektup falan yollamadım ki? ''

Cidden, neden bahsediyordu bu kız? 

Benim cümlemden sonra yüzü tamamen farklı bir ifadeye bürünmüştü. Ortada bir şeyler döndüğü çok belliydi ve ben çok sinir olmuştum. 

Benden habersiz neler olmuştu? 

'' Senin yollamış olman gerekirdi. '' dediğinde anlam vermek istercesine yüzümü buruşturdum. Bu mektup olayı neyin nesiydi? 

'' Ben bir şey yollamadım Haru. '' diye konuştum sertçe. '' Şimdi bana neler olduğunu anlat. Hemen. '' 

O bir şey söylemeden öylece dururken, bir iki saniye sonra adımlarını salona doğru yönlendirdi. Koltuklardan birine oturduğunda ben de tam yanına yerleştim. Aramızda bir iki santim bile bırakmadan ona yaklaştığımda kafasını bana doğru çevirdi. 

'' Anlatacak mısın? '' 

diye sorduğumda tereddütte kalmıştı. Ah, cidden. Ne yazıyordu o lanet mektupta? 

'' Sen yolladın diye düşündüğüm için fazla üzerinde durmadım. '' diye konuştu, gözlerime bakarak. '' Ama kızma, olur mu? '' 

'' Sana neden kızayım, güzelim? '' diye konuşurken kısa bir süre elimi yanağında gezdirdim. Sonra merakıma yenik düşüp kafamda oluşan soruyu sordum. 

'' Peki, o mektupta ne olduğunu bana anlatacak mısın? '' 

'' Anlatırsam, kızarsın. '' dediğinde düşüncelerime hak vermiştim. Sonucunun kötü olacağı belliydi. 

'' Lafımı ikiletmek istemiyorsan, şimdi anlatırsın Haru. '' 

Derin bir nefes aldıktan sonra telefonunu çıkartıp, biraz uğraştıktan sonra telefonu bana uzattı. Ben anlam vermek istercesine ona baktığımda;

'' Notun fotoğrafını çekmiştim, bak oku istersen. '' dedi. 

Elinde tuttuğu telefonu elime alıp fotoğrafta yazan yazıyı okumaya başladım. 

'' Ah, merhaba. Direkt konuya gireceğim. Çünkü bunu yapmanın tek yolu, yazmak. Seni üzgün gördüğüm her an ben kat kat fazla üzülüyorum. Hatta o gözlerinden yaşların dökülme ihtimali bile beni sinirlendirmeye yetiyor. Sana üzülmeyi, hatta ağlamayı yasaklamak istiyorum.

Çünkü yakışmıyor. Anlıyor musun? Sana yakışan şey gülmek, çünkü buna defalarca şahit oldum. Seni sevmemin en büyük sebebi de bu.

Gülmelisin. Belki de gülmen için hep yanında olmalıyım. Güzel olur, değil mi? ''

Fotoğrafta yazan cümleleri okurken deyim yerindeyse kan beynime sıçramıştı. Sana yakışan şey gülmek, seni sevmemin en büyük sebebi bu, ne demek?

Bu neyin cesareti? 

Bunu yazan kim oluyordu da böyle bir şeye cesaret edebiliyordu? Haru' nun bir sevgilisi vardı ve o bendim. Bu durumda böyle bir mektubun gelmemesi gerekiyordu. Değil mi?

O süre içerisinde aramız bozuk olsa bile biz hala sevgiliydik. O hala benim kız arkadaşımdı ve bundan kimse yararlanamazdı.

Hiç kimse. 

lover | jungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin