fifty six

10.6K 822 278
                                    

Sınır: 65 vote (dolduğu gün bölüm gelir)

İyi okumalar. ^^

Eli elimi sıktı.

O an nefesimin kesildiğini hissettim. Arkamı dönüp ona baktığımda gözleri hala kapalıydı, ama tuttuğum eli elimi sıkıyordu. Ben burdayım dermiş gibi. 

Artık geri döndüm dermiş gibi. Gözümden hızla yaşlar dökülürken yanına sindim usulca. '' Jungkook. '' diye seslendim, umutla. 

Kapalı olan gözleri açılmasa bile, dudaklarında ufacık bir gülümseme belirmişti. Bana döndüğünü belli etmeye çalışıyordu ve bu o kadar güzel bir duyguydu ki. Kapıya gidip doktorların gelmesi için bağırdıktan sonra tekrar onun yanına döndüm. Bir anda oda kalabalık olmuştu, ama ben ısrarla tuttuğum elini bırakmıyordum. 

Çok özlemiştim. 

O kadar özlemiştim ki, bu özlem zamanla korkuya dönüşmüştü. Doktorun zoruyla odadan çıkarken '' birlikte geçirecek bir sürü zamanımız var, biliyorsun '' diye seslendim ona. Dudaklarında az da olsa fark edebileceğiniz bir gülümseme vardı. 

Çok iyi hissediyordum. 

Kapıdan dışarıya çıktıktan sonra kollarımı Namjoon' un boynuna doladım. '' Geri döndü. '' dediğimde onlar da mutluluklarını yaşamakla meşguldü. Namjoon sarılışıma karşılık verirken '' biliyordum '' diye konuştu. 

Onunla geçireceğimiz bir sürü zamanımız vardı ve ben bunları değerlendirmek için yeterince hazır hissediyordum. 

Yeterince iyi hissettiği gün normal odaya alındı. Çocuklara gitmeleri için ısrar etsem de beni reddedip hastanede kalıyorlardı. 

Jungkook normal odaya taşınır taşınmaz, soluğu onun yanında aldım. Uyandığı günden sonra çok nadir görebilmiştim onu. Rahatlıkla gözlerinin içerisine bakamamış, sarılamamıştım bile. 

Odadan içeriye girdiğimde yatağında oturur pozisyonda öylece duruyordu. Yatağa sinen bakışları yavaşça bana doğru döndü. Ve hafifçe gülümsedi. 

Adımlarımı ona doğru atarken kalbim ağzımda atıyordu. Hala çok güzeldi. Her zamanki gibi. 

Tekli koltuğu onun yanına çektikten sonra koltuğa oturdum, ve onun gözlerine baktım. Gözlerim dolmuştu, yaşlardan birinin dökülmesine engel olamadım. 

Elini yanağıma yerleştirdiğinde '' ağlama '' diye konuştu. Gözlerimi yumdum. Bu hissi özlemiştim. Sanki yıllardır onun yokluğunu yaşıyor gibiydi. 

Ona yaklaşıp  kollarımı boynuna doladım ve sıkı sıkı sarıldım. '' Seni kaybettiğimi sandım. '' diye konuştuğumda bana cevap vermek yerine sarılışıma karşılık vermeye çalıştı. 

Onu bir daha böyle bir tehlikenin içerisinde görürsem, buna dayanamazdım. 

Odanın kapısı açıldığında hemşirelerden biri Jungkook' un yemeğini getirmişti. Kız bize doğru ilerlerken elindeki yemeği aldıktan sonra teşekkür ettim. Gerisin geriye odadan çıktı. 

Yanına tekrar sindiğimde yemeği önüne koyup yedirmeye başlayacaktım ki bana engel oldu. 

'' Ellerim tutuyor, farkında mısın? '' dediğinde güldüm. 

'' Hastasın. Gözüm gibi bakmam gerekiyor sana. '' 

Yüzü yüzüme doğru yaklaştığında '' o zaman isteklerimi de yerine getirirsin, değil mi? '' 

Yüzündeki  garip sırıtıştan ne demek istediğini anlamıştım ama ona cevap vermek yerine yemeğini yedirmeye çalıştım. O da bana itiraz etmedi.

lover | jungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin