forty six

12.6K 1.1K 307
                                    

Sınır: 55 vote (dolduğunda bölüm gelir)

Sınırı artırmak istedim, okurken yıldıza hemencecik basın çabucak dolar. Zaten alt tarafı 5 oy artırdım. Herkese iyi okumalar.  :)

Sabah uyandığımda karşımda bana sımsıkı sarılan bir Jungkook görmüştüm. Uyuyor gibi göründüğünü sansa da, yüzündeki ifade kendini ele vermesine sebep oluyordu.

Uyanmıştı, ve numara yapıyordu.

Uyurken o kadar tatlı görünüyordu ki, gözlerinizi kırpmadan sabaha kadar onu izleyebilirdiniz. Zaten gece belli bir süre bunu yapmıştım. 

Bu her gün gördüğüm bir manzara değildi tabii ki. Hayatımda ilk defa Jungkook ile bir sabaha uyanıyordum ve bu yaşadığım en güzel duyguydu. 

Kendime engel olamayarak ellerimi saçlarına geçirdim ve oynamaya başladım. İyi hissettiriyordu. 

O da bunu yapmamla birlikte yüzüne sinen tebessümü gülümsemeye çevirdi. Cidden bu yaşadığım en güzel sabah olabilirdi.

'' Günaydın. '' diye fısıldadım. '' Uyumadığını biliyordum. '' dediğimde gözlerini yavaşça açıp bana bakmaya başladı.

'' Ben de senin gece uyumadığını biliyorum. '' diye konuştu. '' Beni rahatça izleyebildin mi? '' diye sorduğunda yüzümde toplanan kırmızılığın haddi hesabı yoktu.

Utanmanın verdiği hisle birlikte kafamı aşağı doğru eğdim. Ağzından çıkan kıkırdamadan sonra elini çeneme yerleştirdi, ve yüzüne bakmamı sağladı.

'' Hayatımda uyandığım en güzel sabah olabilir. '' diye konuştuğunda kalbimin içinde uçuşan kelebekleri gözardı etmeye çalıştım. 

'' Benim de. '' diye konuştum. 

Belimi sardığı kollarını sıklaştırdıktan sonra dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Bunu her yaptığında kendimi daha da heyecanlı hissediyordum. İyi geldiği doğruydu, ama bu hisse alışamadığım bir gerçekti. 

Ona karşılık verdikten sonra göğsünden itip ayrılmasını sağladım. Bunu yaptığımda dudaklarına yerleşen sırıtışı fark etmemek imkansızdı.

'' Ne o? '' diye konuştu. '' Bunu burada yapıyor olmamız seni rahatsız mı hissettirdi? ''

Buyrun, yine fesatlığa vuran bir Jungkook. Hiç vazgeçmeyecekti ki.  '' Evet desem susacak mısın? '' diye konuştuğumda kafamı göğsüne yaslamamı sağladı.

Mutluydum.

Ama sanki, unuttuğumuz bir şey var gibiydi. 

Hatırlamamla birlikte yataktan fırlamam bir oldu. '' Namjoon? '' 

Ne demeye çalıştığımı anladığında gözlerini sonuna kadar açtı. Eve gelmiş, ve bizi böyle görmüş olma ihtimali vardı.

'' Ya gördüyse? '' diye sorduğumda yüzüne tekrar boşvermiş bir tavır yerleşti. 

'' Boşver, Haru. '' dedi. '' Bence tekrar yanıma gelmelisin. '' 

Bakışlarımı sertleştirip ona baktığımda sırıtması yüzünden silinmemişti. Arkamı dönüp yavaşça odadan çıktım. Adımlarım Namjoon' un odasına doğru giderken kafamdaki şüphe beni deli ediyordu. 

Odanın kapısını açtığımda, içeride kimse yoktu. 

Derin bir '' oh '' çektikten sonra tam arkamı dönecektim ki, kulağıma başka birinin sesi geldi. 

'' Beni mi arıyordun? '' 

Evet, Namjoon. 

Arkamı dönüp ona baktığımda üzerine geçirdiği mutfak önlüğü kahkaha atmama sebep olacak cinstendi. Ama Namjoon hep böyleydi, yani yadırganacak bir durum değildi. 

lover | jungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin