sixty one

8.6K 869 156
                                    


Sınır: 80 vote (dolduğunda bölüm gelir)

Hikayeme destek verdiğiniz için hepinize teşekkür ederim. Şahsen okumak için hem uzun hem de güzel bir hikaye bulamıyorum, bu yüzden hikayemin olabildiğince güzel olmasını istiyorum. Ki final yaptıktan sonra da keşfedenler keyifle okuyabilsin. 

Yazma sebebim sizsiniz. Bunu bilin. Hepinize iyi okumalar!

Bir sürü erkekle aynı evde durmak zaten eziyetti bana göre. Ki bunlar benim abim ve arkadaşlarıysa. 

Üstelik şimdi hepsi kafayı bulmuş, öylece takılıyordu. 1 dakika içerisinde defalarca kahkaha atıyor, saçma sapan şeyler konuşuyorlardı. Bel altı muhabbetlerine bile dahil olmuştum, ama buna Jungkook engel olmaya çalışıyordu. 

O da sarhoştu, ama buna rağmen bu muhabbetler açıldığında ellerini kulaklarıma dayayıp '' sen dinleme, senin sahibin var '' deyip kıkır kıkır gülüyordu. 

Ama bilirsiniz, biz küstük. En azından o sarhoş olmasa şu an evde ben varım diye çekip gidebilirdi. Bunu biliyordum.

Ben öylece koltukta otururken Jungkook ta dibime oturmuş, kafasını omzuma yaslamıştı. '' Aptal Haru. '' diye sayıklıyordu.

'' Hakaretlerin bitti mi? '' 

Ama söylediğimin aksine, şu an fazla masum görünüyordu. Fazla sevimli, ve çocuksu. İçimden geçen güzel şeyleri kelimelere dökmemek için büyük çaba sarfediyordum. 

'' Hakaret mi? '' diye masumca sorduktan sonra dudaklarını büzdü. '' Sevdiğim kıza neden hakaret edeyim? '' 

'' İnsanlar sevdikleri kıza 'aptal' demezler, Jungkook. '' 

'' Ama beni kızdırdın sen. '' dedikten sonra iç geçirdi. '' O yüzden söylüyorum. '' 

'' Duygularımız karşılıklı. '' diye konuştum. Muhtemelen şu an söylediği hiç bir şeyi yarın hatırlamayacaktı. 

'' O çocukla görüşmeni istemiyorum. '' dedi. '' Sana çok pis bakıyor.  '' 

Cevap vermemeyi tercih ettim. Diğer çocuklara göz attığımda bir kenara sinmiş kendi aralarında kıkır kıkır gülüyorlardı. 

Jimin ve Taehyung bir kenarda (şu ara jimin-taehyung ikilisine fena takan bir yazarınız var, mazur görün) diğer çocuklar başka kenarda gülüşüyordu. 

Tae kenardan kenardan '' bırak sevgilini yanımıza gel '' diye gülüyordu fakat buna rağmen Jungkook dakikalar geçtikçe bana daha da yaklaşıyordu. 

Oflayarak '' üzerime çık istersen '' dediğimde kıs kıs güldü. Pislik. 

Anlaşılan tüm gece bu çocuklarla uğraşacaktım. Yerimden kalkarken Jungkook oturmam için bileğimden tuttu. Arkamı dönüp ona baktığımda masumca bakarak '' gitme '' diye konuştu sessizce. 

Şu çocuğu tanımasam küçücük masum bir şey zannederdim. O kadar tuhaf gözüküyordu. Elimi bırakmasını sağlayarak çocukların yanına gittim. Namjoon' u sırtından dürttüğümde baygın gözlerini bana dikti. 

'' Ne istiyorsun? '' dedi kafası güzel bir şekilde. '' Kalkın, uyuyacaksınız. '' 

'' Anne mi kesildin başımıza? '' dedikten sonra kahkahayı bastı. '' Biz burada uyuruz. '' 

Ne kadar uğraşsam da onları yerinden bir metre kımıldatamamıştım. Yarım saat sonra kendi istekleriyle koltuklara geçip sızdılar. 

Üzerlerini örttükten sonra Jungkook' un yanına döndüğümde, uyumadığını gördüm. Gözleri yarı baygın bakıyordu, ve kendi kendine bir şeyler sayıklıyordu. 

lover | jungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin