BÖLÜM-26-''Ah be,Ardıç Dede.''

85 6 10
                                    

Ateş kaşlarını kaldırıp ona bakmayı sürdürdü..

Oğlan durdu. Dudaklarını büzdü ve ''Seninle bu gece içelim mi?'' dedi nazikçe.

Atakan'ın sözleri havada asılı kaldı. Bu sözler her bir hecesine ayrılıp teker teker Ateş'in kulağına yürüdüler. Ateş teslim olurcasına ellerini havaya kaldırdı. Onun bu bitkin hali onu derinden üzüyor olsa bile aniden böyle bir şey demesi şaşırtmıştı kendini. Kaşları yavaş hareketlerle eski yerine dönerken, Ateş'in kalbini kötü bir duygu kapladı. Bugünün sonunda eve üzgün döneceğini düşündü.

Sorusunu yineledi Atakan.

"Seninle bu gece içelim mi? "

Ateş yavaşça ellerini indirdi. Gözleri yuvalarından çıkacak dereceye gelmişti.

"Olur. " dedi hızla. Kafasını salladı. "Olur, hemen geliyorum. "

Dakikalar içerisinde üzeri değiştirilmiş bir şekilde geri döndüğünde oğlanın yüzünde bir gülümseme belirdi. Ateş üzerine oturan kırmızı bir gömlek giymiş; altında ise simsiyah bir pantolon vardı. Saçları yer çekimine inat edercesine havaya bakıyorlardı.

Atakan güldü. Alkışlamaya başladı bu görüntüyü. Ellerini deli gibi birbirine çarpıyor gözlerini kırpıştırıyordu.

"Çok... " dedi durduktan sonra. Kaşının biri hafif kalktı. "... yakışıklı olmuşsun."

Ateş ise sadece onun arada bir büyüyen gözlerine odaklanmıştı. Arkadaşının bu ani hareketi, içinde büyüyen kötü duyguya bir yenisini ekledi: endişe.

Bu gece kötü şeyler olacak, dedi içinden ona bakmayı sürdürürken.

Atakan tek elini havaya kaldırdı.

"E hadi, gidelim o zaman. Benim yakışıklı dostum!"

Büyük bir sevinçle yarı koşar, yarı yürür bir halde kapıya yaklaştı. Ateş ise onu kafasını sallayarak takip etti. Kapıyı kapatmadan önce ise anahtarı almayı unutmadı.

Gözleri onu bulduğunda Bu gece gerçekten kötü şeyler olacak, dedi içinden.

Arkadaşı ona bakıyordu. Merdivenin başında durmuş, sırtı soğuk duvarla birleşmişti. Gözleri dolmuştu. Zor yutkunuyordu. Bir ayağı merdivende, diğer ayağı onun bir üst basamağındaydı. Ellerini iki yanına serbestçe bırakmıştı. Kaşları hafif çatıktı.

"İyi misin? " diye sordu ürkekçe.

Atakan'ın başı aşağı yukarı inip kalktı.

Ayakları harekete geçip onu iki üç adımda arkadaşının yanına getirdiğinde sorusunu yineledi:

"İyi misin? "

"Evet. "

Ateş elleriyle saçlarını düzeltti. Havaya sinen bu hüznü dağıtmak istercesine neşeyle "Hadi gidelim! " dedi.

Ona bir kez bile bakmadan inmeye başladığında o sesi duydu. Kırgın,kızgın,yardıma muhtaç...

"Dur. " dedi Atakan. "Yanıma gelir misin? "

Bakışları soğuktu. Bakışlarının bu kadar soğuk olmasına rağmen kalbinde duran közün sıcaklığına şaşırdı Ateş. Onun iliklerine kadar hastalık taşıdığını biliyordu. Ah, keşke tek hastalık taşısaydı, diye geçirdi kendi kendine.

İndiği adımları hızla çıkıp, arkadaşının tam önünde durdu. Ona baktı. Atakan sanki bu bakışı bekliyormuşcasına gülümsedi. Kaşlarını kaldırıp onun koluna girdi.

Bir Kadeh ÖmürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin