Gözlerimden süzülen yaşlara engel olamıyordum... O, o benim için kendi canından vazgeçmişti!! Hatta beni kurtarmak için tüm altıncı kuşağın kıyımını, AŞKININ ölümünü göze almıştı... Nedenini bilmiyordum, burada yazan şeylerin kanıtı yoktu ama ben adım kadar emindim: Rima yani 'ANNEM' bana doğru söylüyordu. Burada yazanların hepsi doğruydu. Hiç kimse anneme inanmıyor olsa da ben ona İNANIYORUM! Bir annenin daha yeni kucağına almış olduğu evladından vazgeçebilmesi için güçlü bir sebebinin olması gerekiyordu. Rima da kendince yeterli bir sebebe sahipti: Bebeğinin ölümündense, ondan sonsuza dek ayrı kalmayı göze almıştı. Bunu yapabilecek kadar cesur bir kadındı, anneydi, o benim ANNEMDİ...
Ve şimdi ben de Rima' nın kızı Beria olarak kendime bir SÖZ VERİYORUM: Annemin (en azından bundan sonra ona böyle hitap ederek, anlamadan, dinlemeden onu yargıladığım için hatamı telafi etmeye başlamalıydım...) suçsuz olduğunu tüm Elementa'ya kabul ettirecektim...
Defteri aynı şekilde yerine koydum, anahtarı da yastığımın altına. Tabi okuduklarımdan sonra ne yorgunluğum ne de açlığım aklımdaydı... Rima, annem aklımdan çıkmıyordu... Acaba seslensem beni duyar mıydı? Ondan binlerce kez özür dilemek istiyorum, o bir annenin evladı için yapabileceği en büyük fedakarlığı yapmıştı. O bana daha yeni kavuşmuşken, benden ayrı kalmak zorunda kalmıştı. Daha bana doyamadan benden vazgeçmişti, üstelik bunu yaparken öleceğini bile bile...
Yatakta bir sağa bir sola dönüyor, hıçkırarak ağlamamı bir türlü durduramıyordum. Birazdan Mimi buraya gelecekti. Ona tüm bunları nasıl söylerdim ya da söylesem bana inanır mıydı? Annemin hiç suçu yok desem, bana inanır mıydı!? Annemi çok özledim, neden hiç suçu yokken ondan ayrı kalmak zorundaydım, bu hikayede hiç kimsenin suçu yoktu... Sevmenin suç olduğunu söyleyen kimmiş ki zaten? Hele bi bulayım onu bizzat ben soracağım hesabını. Ben ki dünyadayken yaşama gayesi: "Hayatının aşkını bulup onu asla bırakmamak!!" olan Beria'yım (gerçi şu sıralar o gayeden epey bi uzaklaşıp, dünyanın ve evrenin devmlılığı gibi daha büyük sorumluluklar edinmiştim ama her neyse işte), kimse bana kime aşık olup, kime olamayacağımı söyleyemez! Annem nasıl böyle saçma bir nedenden dolayı öldürülmüş olabilir!! Yapamıyordum, bir türlü kabullenemiyordum. Bu ölümü anneme yakıştıramıyordum. Keşke bıraksaydı da BEN ÖLSEYDİM! Belki o zaman Afşin, Arat ve Pamir çok daha mutlu bir hayat sürebilirdi. Belki de annem ve Ezrak kavuşamasalar bile hala yaşıyor olurlardı...
Ağlamaktan gözlerim şişmişti, güneşse hala doğmamıştı ve Mimi' nin odama yaklaşmakta olduğunu hissettim. Hızla kalkıp kendimi banyoya attım ve suyun sesi ağlama sesimi bastırsın diye, suyu sonuna kadar açtım. Mimi' ye hatta hiç kimseye bir süre daha bunları anlatamazdım çünkü önce Yesuga' nın kitabına ulaşmalıydım ve Dünyaya nasıl gideceğimi öğrenmeliydim. Sonra da Rima' nın suçsuzluğunu kanıtlayacaktım! Annemin defterinde bahsettiği gibi o kitap konsey tarafından yasaklanmıştı, çünkü kitapta konseyin işine gelmeyen bir şeyler olmalıydı. Öğrenildiğinde ortalığın karışmasına sebep olacak şeyler... Üstelik kitaba göre de annem ve Ezrak yok yere, hiçbir suçları yokken katledilmişlerdi!! Evet! Kesinlikle o kitaba ulaşmalıydım! Defterde yazanlara göre, kitap konsey binasındaki kütüphanede olmalıydı. Ve ben de tıpkı annem ve Ezrak gibi yasak olan bu kitaba gizlice ulaşmalıydım. Şimdi ortaya çıkıp: 'Annem suçsuz yere katledildi!!' diye bağırsam kimsenin bana inanmayacağı gibi, üstüne üstlük bir de ceza alırdım! İşte bu yüzden ağır ve sağlam adımlarla ilerleyip, defter gibi Yesuga' nın kitabı gibi sözüme inanılmasını sağlayacak kanıtlar biriktirmeliydim. Tabii beni dinleyecek bir hayran kitlem de olmalıydı. Bunun için de saygınlık elde etmeliyim, elementlerin bana saygı duyup, sözlerime kulak vermelerini sağlamak için... Ve zamanı geldiğinde de vurucu darbeyi indirip, herkese tüm bu sırların gerçek yüzünü gösterecektim!!

ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYKIRI
FantasyAYKIRI SERİSİ'NİN İLK KİTABIDIR! *** Her gece pembe yalanlarına sarılıp uyuyan, tuhaf olduğunu reddeden aykırı bir kız düşünün. Hayatını 'sıradan' kelimesinin sözlük anlamı olarak nitelendirirken, yeni gerçekleriyle yüzleşmek zorunda kalan bir kız...