AYKIRI SERİSİ'NİN İLK KİTABIDIR!
***
Her gece pembe yalanlarına sarılıp uyuyan, tuhaf olduğunu reddeden aykırı bir kız düşünün. Hayatını 'sıradan' kelimesinin sözlük anlamı olarak nitelendirirken, yeni gerçekleriyle yüzleşmek zorunda kalan bir kız...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gözlerim yeniden açıldığında Mimi hala beni uyandırmak için gelmemişti. Anlaşılan uyuyalı üç saatten daha kısa bir zaman geçmişti ama ben uyuduğum için, içten içe kendime kızarken üç saat bile uyuyamamış, anlaşılan o ki bilinçaltımdaki suçluluk yüzünden geri uyanmıştım. Yavaşça yataktan doğruldum, bu esnada yaralarımın sızlamamış olmasına da çok mutlu oldum tabii. Geceliğimi yukarı kaldırıp morlukların azaldığını ve Pamir' in açtığı derin yaralar dışında fazla yara izim kalmamış olduğunu görmek beni memnun etmişti.Pencerenin önüne gidip biraz dışarıyı seyrettim, yağmur durmuştu ama yerler hala ıslaktı. Üstelik su birikintilerinin büyüklüğüne bakılırsa, yağmur hatırı sayılır derece de yağmıştı. Neden kendini sürekli yoruyordu ki, bu çocuk!? Üstelik tüm gün yemek de yememişti, kısa sürede yağdırdığı bu denli büyük bir yağmur onu tüketmiş olmalıydı. Kafamı iki yana sallayıp: 'Yeter artık Pamir'i düşünmeye bir son ver!' dedikten sonra biraz çalışmaya karar verdim. Ama bu saatte dışarı çıksam bile ne çalışabilirdim bilmiyordum, hem birazdan zaten çalışmaya da başlayacaktık. Aslında vücuduma birkaç dakika molayı daha çok görmesem iyi olacaktı. Tabii bu sürede boş boş da durmamak için bana faydasının dokunacağına inandığım bir kitap okumaya karar verdim. Kitaplığa gidip onu düzenlerken:' Bunu bir gün mutlaka okumalıyım.' Dediğim içinde güçlerim ve onlarla neler yapabileceğime dair engin bilgiler olan, ansiklopedi kalınlığındaki kitabı aldım ve okumaya başladım. Mum ışığında kitap okumak gerçekten zordu fakat gözlerim bir süre sonra buna da ayak uydurmuşlardı.
Kitap sayesinde ateşin devamlı ve hedeflediğim noktaya nasıl ulaşacağını, nasıl odaklanmam gerektiğini ve ateşimin yakıcılık seviyelerini, tüm bunları nasıl ayarlayacağıma dair birçok şey okumuştum. Hatta ateşim sayesinde tıpkı bir roket gibi havaya (kitapta yazana göre şimdiye dek en yüksek yirmi metre hesaplanmış) fırlayabileceğim ve daha bir sürü ağzımı açık bırakan yeteneğimin olduğunu da öğrenmiştim. Sanırım bu kitabı sonuna kadar okumalıydım ve pratikte de kullanmak için bol bol alıştırma da yapmam gerekiyordu tabii. Ama öğrendiklerimi yatak odamda test edemeyeceğim için de hemen giyinip iki oda solda kalan, çalışma odama gittim. Burası tıpkı Arat' ın çalışma salonu gibi büyüktü fakat onun odasına göre çok daha sıcaktı. Duvarlar koyu bordo ve siyah renklerle boyanmış, oda oldukça düzenliydi. Çeşitli metal hedef tahtaları (muhtemelen buradaki her şey ısıya dayanıklı metallerden yapılmaydı), kum torbası, cidden ağır görünen daha önce Pamir' in kollarım güçlensin diye kaldırmamı istediği ağırlıklardan ve daha birçok araç gereç vardı. Hatta birkaç tane insan modeli bile vardı bunlardan ilki komple metaldi anladığım kadarıyla bu, üzerinde ateş atma çalışmaları yapabilmem içindi, diğeri daha yumuşak görünen ve tekmeleyip yumruklar savurmam için tasarlanmıştı sanki. Hemen alev aldım ve tıpkı kitapta okuduğum gibi odaklanıp metal insana birkaç atış yaptım. Hala hedefi tam istediğim noktadan vurma konusunda iyi değildim ama en azından atışlarım ona dokunuyordu. Yeniden denemek için zihnimi boşalttım, ellerimin ısındığını hissettim ve hedefin tam kafasına nişan aldım. Oraya doğru güçlü bir sıcaklık aktığını hayal ettim ve İŞTE!! Ellerimden birden tıpkı bir patlama gibi hızla hedefe doğru ateş çıkmaya başladı. Üstelik kesintisiz şekilde devam eden bu ateş tıpkı istediğim gibi hedefin kafasına isabet ediyordu! Onu eritemiyordu tabii ateşim o kadar güçlü değildi fakat hedefin ısınıp kızarmaya başladığını görebiliyordum. Bu gerçekten harikaydı, kendi kendime bir şeyler öğrenmiş ve bunu hayata geçirebildiğim için son derece mutluydum. Tabii kitabı daha önce kurcalamadığıma da pişman olmuştum. En azından düelloya daha güçlü ve daha yetenekli olarak çıkmama yardımcı olurdu.