" Doktor yi fan daha fazla Tao ile ilgilenmenizi istemiyorum. Ben onun doktoru olmaya devam edeceğim. "
"Ne ? Bay park siz ingilterede görev yapıyorsunuz. Saçmalamayı kesin lütfen "
"Evet ingiltere'de görev yapıyorum. Tao'yu da ingiltere'ye götürmeye karar verdim "
Gözlerim şaşkınlıktan büyüdü. Yapar mıydı ? Tao'yu götürür müydü ? Tam ağızım açıp konuşacakken bay park odadan çıkıp Tao'nun odasına ilerledi. Çaresizce arkasından gittim. Ona gitme demeye bile hakkım yoktu. Kalbi benim yüzümden çok kötü durumdaydı. Belki de benim yanımda kalması dogru değildi. Mantığım böyle söylese de kalbim tam tersini söylüyordu. Ona 'gitme' demek istiyordum. Sürekli yanımda olmasıni istiyordum. Onu öpen kişinin ben olduğunu söylemek istiyordum. Ama sadece istiyordum. İstediğim her şey olmuyordu..
Odaya girdiğimizde Tao meraklı gözlerle bize baktı.
"Ne konuştunuz ? Huh ?"
Bir şey söylemedim. Benim yerime bay park cevapladı.
"Kısa bir aradan sonra doktorun olmaya devam etmek istiyorum. "
Tao'ya baktım umutla. Hayır demesini bekledim...
"Cidden mi ?! Bay park eğer şaka yapıyorsanız çok kötü olur !"
"Hayır tao. Şaka yapmıyorum." Ikiside gülüp birbirine sarıldı.
Beklemiştim. Bir umut Tao'nun yanımda kalmasını beklemiştim. Fakat kalan son umudum da yok olmuştu..
" fakat bir srunumuz var Tao "
" Huh ? Sorun ne Bay park ?"
"İngiltere'de görev yaptığımı biliyorsun. Bunun için benimle ingiltereye gelmen gerek "
Gider miydi ? İçimde küçük de olsa bir umut yeşerdi. Belki gitmezdi ? Belki ben aklına gelirdim ve gitmezdi ?
"İngiltere mi ? Ailem de orada.. belki de oraya gelmem daha doğru olur. Hem sizde oradasınız "
Tao heyecanla gülümsedi. Bana bakınca yüzündeki gülümseme soldu. Varlığım bile onu mutsuz etmeye yetiyordu.. ayaklanıp odadan çıktım. Bahçeye inip bir banka oturdum. Derin bir nefes alıp gözleeimi kapadım. Ne bekliyordum ki ? Tao'nun yanımda kalacağını mı ? Saçmalık ! Onu günden güne berbat eden birinin yanında kalmaması son derece doğaldı.
Yanıma birinin oturması ile gözlerimi geri açtım. Kafamı çevirdiğime Tao'yu gördüm. Benim yanımdayken neden yüzü gülmüyordu ki ? Ne yapıyordum da bu hale geliyordu..
" k-kris gitmeli miyim bilmiyorum .."
"Bu senin verebileceğin bir karar. Gitmek istiyorsan git.. "
Bakışlarını bana çevirdi. Yüzünde tedirgin bir ifade vardı.
"Kris eğer kal dersen gitmem.."
İçimden deli gibi bağırdım. KAL ! Yanımda kal ! Gitme. Ama bunları söylemedim. Beni görünce yüzündeki gülümseme bile yok oluyordu. Benim yüzümden durumu günden güne kötüye gidiyordu. Ona kal demeye hakkım yoktu.. sonunda dudaklarımı aralayıp konuştum.
"Git.."
Bölümleri kısa ve sık sık atacağımı söylemiştim. Eğer uzun atarsam haftada bir falan atarım kkk kısa olunca 2-3 güne bir atmaya çalışıyorum. Kkk yorum ve oy lütfen *-*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Doctor - TaoRis -
FanfictionTao kalp hastaydı.. her şeye alışmıştı. Her gün gittiği doktor bay park'ı da seviyordu. Bay park sayesinde durumu günden güne iyiye gidiyordu. Tao da memnundu. Tabii bay park'ın gideceğini öğrenene dek... bay park yeni doktorunun da en az kendisi ka...