Heyecanlıydım. Ah hemde fazlasıyla !
O yemekte ne konuşulacağını fazlasıyla merak ediyordum !
" kris ne zaman gideriz ?"
" Tao saat daha öğlen üç.. sabret "
O benle ilgilenmek yerine telefonla ilgilenirken yatakta oturmuş başımı bir sağa bir sola yatırıyordum.
" kiminle konuşuyorsun yifan?"
" hmm"
Telefona bakıp gülümseyince sinir kat sayım arttı !
" Kris !!"
İrkildi korkuyla. Ah hadi ama ben burada sıkıntıdan patlarken o eğleniyordu..
Where is the adalet ?
"Ah efendim tao ?"
Çocuk gibi sızlandım sadece..
***
Ardından zehir gibi de olsa 4 saat geçti !
" kris hadi gidelim ben hazırıım !"
Ceketini aldıktan sonra iç çekti. Ne diyeceğini cidden merak ediyordum. Yine de meeak etmiyormuş gibi davranmam gerekiyordu değil mi ? Ah ama elimde değildi.
Restoranta giriş yapınca ilk başta konuyu açmadım. Sürekli normal şeylerden konuşuyorduk. Yemekleri sipariş edince yalandan öksürdüm.
" bana ne söyleyecektin?"
Gözlerini kaçırdı ve sonunda konuştu.
" aslında- "
Sözünü kesen benim arkamdan , onun da önünden gelen ses oldu.. ( yazar çok zeki djdjd)
" kris !"
Ses tonu fazlasıyla hoş ve büyüleyici bir erkek sesi..
Kris afallamışçasına ayağa kalktı. Arkamdan gelen uzun boylu , siyah saçlı ve keskin çene hatları olan çocuk gülümseyip kris'e sıkıca sarıldı.
Hadi ama bu kadar mı yakınlardı ! Krisin doktor lay dışında bu kadar yakın olduğu kimse yoktu ki ?!
Kris gülüp sıkıca sarılınca şok olmuşçasına baktım. Fazla sıkı sarılıyordu.. sanki fazlasıyla değerli biriymiş gibi..
Sanki hayatında onu mutlu eden sebeplwrden biriymiş gibi.. abartıyor olabilir miyim? Evet. Fakat bu kadar sıkı sarılmaları rahatsız edici cinstendi
" kris aramalarıma cevap vermeyincw cidden korktum. Beni boşladın ha ?"
" ah hayır sehun. "
Sonunda ayrılabildiklerinde göz devirdim. Neyseki ikiside görmemişti..
" şu sıralar her şey üst üste geldi. Telefonu bugüne kadar elime dahi almıyordum. "
Adının sehun olduğunu öğrendiğim çocuknn gülümseyip elini kris'in yanaģına koydu.
Al işte sonra niye abarttın Tao ?!
" önemli değil kris. Sadece iyi olmanı istiyorum. Haberlerini aldım. Dünyanın sayılı hastanelerinden birine geçiş yapmışsın. Ah gurulandım duyunca "
Ikiside gülünce rahatsızca kıpırdandım. Ya ortamdan uzaklaşacaktım ya da artık konuşmaya başlayacaktım.
" ah bu arkadaşın mı ?"
Sonunda gözler bana çevrildiğinde içimden derin bir oh çektim.
" Evet. Arkadaşım"
Yutkunup yere baktım. Saklaması hoşuma gitmiyordu.. olumlu düşünmem gerek. Evet evet. Belki de sehun homofbik olduğu için söylememişti ? Mantıklı olabilirdi.
" ah bende sevgilin sandım. Çok karizmatik birine benziyor.. ah tavlasan şaşardım"
Ve bom. Sehun homofobik falan değildi. Ah işte şimdi cidden sinirlerim bozulmuştu.
" ismim Tao" tek kelime ettim.
" bende sehun. Krisi 2 dakikalığına almak zorundayım. Lavaboya kadar gidip geliriz"
Benim bir şey dememe fırsat kalmadan krisi çekiştirip götürdü. Araba farı görmüş tavşan gibi baktım arkalarından
Kris 10 dakika sonra yanıma gelebildiğinde ceketini aldı sinirle
" gitsek iyi olur Tao. Hazırlan "
Sinirliyken ona karşı gelecek kadar delirmemiştim. Dediklerini yapıp direk ayaklandım.
Taksiye binince başımı omuzuna koydum. Çok geçmeden yüzümü buruşturup geri kalktım.
" kris bu parfüm seniki değil "
Gözlerine baktığımda dolu olduğunu görmemle tuhafça baktım. Ardından endişeme engel olamadım.
" kris ne oldu ? "
Cevap yok...
" kris.. sehunu nereden tanıyorsun?"
" meslektaşım "
" sadece meslektaş mı ?"
" kuzenim "
Tek kelime ile cevaplar verince üstelemek istemedim. Ama her ne olmuşsa neredeyse krisi ağlatacaktı..
*kris'in ağızından *
Sehun'dan öğrendiğin şey ile tek yapmak istediğim şey ağlamaktı. Uzun uzun ağlamak..
Bunu Tao'nun yanında yapamazdım. Kendimi zor da olsa tuttum.
Her şey ypluna girmeliydi.. daha fazla ne yapabilirdim hiçbir fikrim yoktu..
İçim paramparçaydı. Tao'nun hayatını mahvetmiştim..
Çabalamıştım. Elimden gelenin en iyisini yapnaya çalışmıştım. Her şey düzeldi sanmıştım. Artık onunla mutlu olabilceğimi.. daha doğurusu onun bu hastalıktan kurtulup mutlu olacağını sanmıştım.
Tüm umutlarımı yıkan sehunun söyledikleriydi..
Ona her şeyimi anlatırdım. Her şeyimi bilirdi. Kuzenim de olsa kardeşm gibiydi. Tao'dan ona bahsetmiştim. Hastane raporlarını elime tutuşturduğnda tuhafça bakmıştım sadece. Ardından derin bir nefes alıp şu açıklamayı yapmıştı,
" kalbi çalışmayacak durumda. Git gide kötüye gidiyor. Bu gidişle daha fazla çalışamaz kris. Kalp nakli gerekli. Başka çaresi yok"
Yazar geldi.
Size harika bir taoria videosu bupmuştum şahsen ben üst üste 10 defa izledim galiba :')
Ama wattynin gıcıklığı tuttu ekleyemedim medyaya..
Sinirimi bozdu gece gece :( heves etmiştim o video için !
İsteyene bir yolla atarım artık ne yapayım :(
Yorum yapın. Yorum istiyorum yorum yorum. Bu gidişle bölüm geyirmek için sınır koyucam -ki en nefret ettiğim şey bu xxhbshs
Özetle ,
Yorum yapınız. Israrla rica ediyorum. Videoya heves ettim kursağımda kaldı. İsteyene atarım yazar crying djdjd
Yorum yapın demiş miydim ?
Yazarı sevin *-* ona ilgi gösterin *-*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Doctor - TaoRis -
FanficTao kalp hastaydı.. her şeye alışmıştı. Her gün gittiği doktor bay park'ı da seviyordu. Bay park sayesinde durumu günden güne iyiye gidiyordu. Tao da memnundu. Tabii bay park'ın gideceğini öğrenene dek... bay park yeni doktorunun da en az kendisi ka...