17-GELDİ

20K 1.1K 110
                                    




Duyduklarımın bir rüya olmasını istedim. Veya kabus. Veya şaka. Nasıl olurdu?. Berk nasıl kanser olurdu?
Hiç mi fark etmemiştik. Gözümüz onun hastalığını fark edemeyecek kadar kör müydü?

Veya Boralardan başka birşeyi görmeyecek kadar.

'Peki. Peki tedavisi?'
'Maddi yönden sorun olmaması bizim için çok iyi. Hastalık çok ilerlemiş . Ve uygun iliği bulmak çok zor. O kadar ilik bekleyen çocuk arasında. Biliyorsunuz ki lösemi bir çocuk kanseri. Ve birçok hasta çocuk var. Uygun iligi bekleyen. '

'Nasıl olacak. Nasıl tedavi olacak. Ne olacak?'

Delirmiştim. Uzun bir süreden sonra hayatıma giren tek çocuk. Ellerimden kayıp gidecekti. Onu kaybedemezdim.

'Uygun iliği bulana kadar radyoterapi görecek. Belki vücudu bu tedaviye tepki verir ve iliğe gerek kalmaz. Ama dediğim gibi hastalık çok ilerlemiş. Buda tedavinin yapacağı tek şey hastalığın büyümesini engellemek. Eğer erken teşhis olsaydı belki kurtulabilirdi. Ama kendinizi herşeye hazırlayın.'

Gözlerim yanıyordu. Sinirden değil. Üzüntüden. Ne demek kendinizi herşeye hazırlayın. Onu kayıp mı edecektim?

Kızlara döndüm. Hepsi yıkılmıştı. Berk ağlıyordu. Halsiz ve yorgundu. Onu kucağımda sallayarak odadan çıktım.

'Gece hanım tedaviler için yarın gelmeniz gerekiyor '

Arkamdan odasından çıkmış ve bağıran doktoru umursamadan yürümeye devam etmiştim. Koridordan dönünce birine çarptım . Kucağımda uyuyakalan Berk kımıldandı . Kafamı yukarı kaldırıp bana çarpan kişiye baktım.

Bora!
Onun burda ne işi vardı?
Onun hastanesi tabiki burda olacak. Diyen iç sesime hak verdim. Gözlerimden yaş geldiğini yeni fark ederken yanından geçiyordum. Tam geçmişken kolumu tuttu.

'Ne oldu?'
Güldüm. Beni hatırlamıyordu . Ama ne olduğunu soracaktı.

'Bir saniye. Ahh. Be ben az önce senin aklını mı okudum?'

Bora nın dedigiyle yeniden ona döndüm.
Psikoloji elementine mi sahipti. Artık bi önemi yoktu açıkcası.
'Yi yine aynısı oldu. Psikoloji elementi mi?'
Gözleri şaşkın bakıyordu. Gözlerine baktım ve yanından geçmek için harekelendim. Yeniden kolumu tuttu.
'Si siz ciddiydiniz! Deli değil veya hokkabaz.'
Hala kolumu tutuyordu. Berki tek kolumla tutmaya başladım ve diğer kolumla kolunu ters çevirdim.

O önümde diz çökerken onu itip yoluma devam ettim. Artık o yoktu. Onun yüzünden Berk ölebilir. Artık o yok!

♤♤♤♤♤♤♤

Arabaya binince hepimiz sessiz sessiz ağlıyorduk. Hızla yola çıktım. Onu kaybedersek ne yapardık ki biz. O bizim tek neşe kaynağımızdı.

Arabayı hızla park edip indim. Ece Berki kucağına almıştı. Berk uyanmış etrafına bakınıyordu.
'Anne'
Ellerini bana uzatınca gözlerim yeniden doldu. Ben onun olmayan annesiydim. Ellerimi ona uzattım ve kucağıma aldım.

Eve girince hepimiz biryerlere oturduk. Acıkınca pizza söyledik. Pizzaları beklerken kapı çaldı. Burcu kapıyı açmaya gitti. Bense yerde oyuncaklarıyla oynayan Berke döndüm. Mutluydu. Ama halsiz olduğu her halinden belliydi.

Kapıdan girenlerle gözlerimi büyüttüm. Bora Rüzgar Aras Emre.

Ayağa kalktım. Tek kaşımı kaldırıp onlara bakaren Bora öne çıktı.

'Biz özür dileriz.

hastanedeki olaydan sonra eve geldik. Sende olduğu gibi Alevinde hafızasını okudum. Hepsinin yalan sizin gerçek olduğunuzu anladık. Ve odamda bulunan gizli odayı bugün bulmuştum. Alev onunda bi oyun olduğunu söylemişti ama biz az önce fark ettik ki herşeyi hatırlıyoruz. Gece... senden sizden herşey için özür dileriz'

YALNIZ MELEZ (TAMAMLAMDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin