YALNIZ MELEZ (TAMAMLAMDI)

7-mafya /30

Bağıran adama dönüp baktım. Oldukça genç ve yakışıklıydı. Yanında korumalar vardı. Bize hem sinirli hemde şaşkın bakıyordu. Bir koruma yanıma geldi. Ardından eğilip dövdüğüm kızın nabızını yokladı. Biraz oyalandıktan sonra ayağa kalktı.

'Patron. Bu kız ex'
Adam iyice şaşırdı ve kaşları havaya kalktı. Adamın sesine rağmen dövmeye devam eden Borayı 3adam tutuyordu. Aslında Bora hepsini indirebilirdi tek harekette. Ama bu çok dikkat çekerdi. Bi nedenle bir süreliğine durmuşta diyebiliriz.

'Siz odama geliyorsunuz. Sende şuraları topla. Cesetleri hallet'
O sırada etrafa bakabilmiştim. Barda bizden başka kimse kalmamıştı. Herkes korkup kaçmıştı. Adam ise bizim arkasından geleceğimizi biliyormuşçasına yürüyordu. Bizde el mahkum peşinden gidiyorduk.

Sonunda bir odaya girdi. Bizde arkasından. Oda çalışma odasıydı. Adam masa başına geçerken bize önündeki koltukları işaret etti. Biz otururken birkaçımız ayakta kalmıştık.
3 koruma kapıda dururken adam eliylr çıkmalarını istedi.

' Yaklaşık yarım saattir sizi izliyorum. Siz benim barımda çalışan 5 kadını öldüresiye döverken siz ise şirketimde çalışan birkaç adamı dövüyordunuz. Normalde sizin burada değil de depomda olmanız gerekirdi. Bilirsiniz karanlık işler böyle yürür. '

Adam uzun konuşmasını bölüp hepimize tek tek baktı. Bizse sessiz kalarak adamı izliyorduk. Bu konunum sonu nereye varacaktı?

'Ve sizde birşey fark ettim. Gücünüz. Yanımda çalışan hiçbir adam sizden güçlü değil. Ve New York'a ün salmış diğer mafyalardan hiçbiri sizin kadar güçlü değil. Döverek adam öldüren ilk kız sen olabilirsin '
Eliyle beni göstermişti. Hala konunun nereye gideceğini kestiremiyordum.

Adam mafyaydı bunu anlamıştık. Ve güçlü bir mafyaydı.
'Bu arada tanışmadık
Ben Marey. Marey Ilgy. Bu gördüğünüz ve bunun gibi birçok barın sahibi. MAR şirketinin sahibiyim. Aynı zamanda New York ta bilinen en güçlü mafyalardan biriyim. '

Sonunda sustuğunda benim ne zamandır sormak istediğim sorugu Emre sormuştu
'Ee bize ne bunlardan?'

Adam derin bir nefes aldı.
'Demem o ki. Sizi de yeraltı dünyasına dahil etmek istiyorum. Bu güçle liderliğe bile ulaşabileceğinizi düşünüyorum. Size bu konuda yardımcı olurum. '

Bora alayla kahkaha attı.
'Biz zaten mafyayız. Yani mafyaydık. BERA olarak Türkiyede en çok bilinen mafyalardandık. Söylesene o zaman böyleyken şimdi neden senin dediğini kabul edelim. Bizim kazancımız ne?'

Adam bir süre düşündü.
'BERA ha? Ben o grup öldü biliyordum ama?'
Alayla bunları söylemişti.
Bora sinirle ayağa kalktı.
'Iste orası seni hiç ilgilendirmez!'

'Sen Bora olmalısın. Türkiye mafya dünyasında adını çok duydum. Peki sonra. Sen öldükten sonra yerine kim geldi?'
Adam ölüm olayının bir plan olduğunu hemen anlamıştı. Zeki biriydi.
'Bir zamanlar senin arkanda kuyruk olan insanlar geldi. Onlardan başka bir isimle yerini geri almak istemez misin?'

Bora etrafta döneliyordu. Bu düşünce aklına yatmıştı. Kabul etmeyi düşünüyordu. Buraya ne için geldiğimizi unutuyordu.

'Bora. Buraya ne için geldik. Sen neler düşünüyorsun. Onceligimiz bunlar olmamalı. '
Bakışlarımla ona birşeyler anlattım. O kadar iyi anlaşıyoruz düşünün yani.
Tamam be evet zihinden konuştuk. Biz kim gözlerimizle.konuşmak kim.

'Bu fikrini kabul edemiyoruz. Yarattığımız dağınıklık için kusurumuza bakma. '

Diyip odadan çıktık.

'Yeniden beklerim'
Sırıtarak bize bakıyordu. Büyük ihtimalle yeniden gelecektik zaten. Böyle bir bara birkez gelip birdaha gelmemek olmazdı. Bar çok güzeldi.

Arabaya binince Boraya döndüm.
' adamın dediklerini düşünme. Onu sonra da yapabiliriz. Unuttun mu biz ölümsüzüz. Ama dedigim gibi önce bizimkileri kurtaralım. '
Güldü. Yanağında oluşan gamzeden öptüm.

'Hey bir saniye. Sen neden o adamı dövdün?'

Sinirle güldü.
'Adamın yanindakiyle konuşmalarını duydum. Senden bahsediyordu. Seninle bir gece geçirmek istediğinden falan. Bende dayanamadım. Hazır ortalık karışmışken adama ağız burun girdim. '

'Aman ne girmek ne girmek. Adam öldü! '
Tekrar güldü
'sanki senin dövdüğün kız sağlam. '

Ardından arabayı çalıştırdı ve bu güzelim barın yanından ayrıldık.

Önümüzde Emrenin arabası vardı. Onlar sağa dönerken biz düz devam etmiştik. Saskinca arkama bakınca hepsi sağa dönmüştü.
'Hey. Nereye gidiyoruz? '
Bora gülerek bana döndü.
'Sürpriz'

Bende güldüm ve önüme döndüm.
'Sürprizleri severim. Bu nedenle aklını okumayacağim'
Bora dediğime ufak bir kahkaha attı.

Sonunda durunca geldiğimiz yer lüks bir restoranttı.
'Sevgilimle güzel bir yemeğe çıkmak istedim'
Gülerek yanağını öptüm. Arabadan aynı anda indik. O anahtarı valeye verirken bu restorantın gecenin bu saatinde neden açık olduğunu sorguluyordum. Elimi tuttu ve içeri girdik.

Tüm masalar boştu. Ortada ise güzelce süslenmiş bir masa duruyordu. Masanın yanına gidince sandalyemi çekti. Ufak bir tebessümle yerime oturdum.
'Bugün fazla romantiksin. '

Oda gülerek yerine oturdu. Bir görevli yemekleri ve şarabı sundu. Ardından başbaşa yemek yemeye başladık.

'Bu şarap 80 yıllık. '
Şaraptan bir yudum daha aldım. Güzel bir yemek yemiştik.

Bora ayağa kalkarken gözlerimle onu takip ediyordum.
'Ben hemen lavaboya gidip geliyorum'

Kafamı sallayıp gidince aklıma birşey dank etti. Bizim tuvaletimiz gelmezdi ki.
O anda ışıklar söndü.
Etrafa mal mal bakarken gözlerim karanlıkta da bir o kadar iyi görüyordu. Birkaç görevli etrafımda birşeyler yapıyordu.

Işıklar tekrar yanınca yerde gül yapraklarından şekiller yapılmıştı. Yukarıdan güller gelirken bana doğru gelen Bora ya baktım.
Önüme gelince diz çöktü.

'Benimle evlenir misin Hayalim?'

Arkadaşlar fark ettiyseniz 2 günde bir bölüm atıyorum. Ancak bugün birazcık elimi sakatladım ve tek elle yazmak zorunda kalıyorum. Buda zor . Önceden yazdığım bu bölümü sizlerle paylaşıyorum.

Diğer bölümü geciktirmemeye çalışacağım.
Bu arada beni bilen bilir sürekli biryerlerimi sakatlayan bir sakarım.
Bunu da not geçin.

Umarım beğenirsiniz

13.06.2018