43-ikiz /66

5.9K 401 98
                                    

Şuan ortam o kadar berbattı ki. Karşımda güçleri ellerinden alınmış kuzenlerim dostlarım ve abim olduğunu yeni öğrendiğim biri.
Ve bana nefretle bakan ikiz kardeşim. Onun da bir melez olduğunu kokusundan anlıyordum. Yeni yeni geliyordu kokusu. Bana çok benziyordu. Doğru ya ikizim o benim. Benden nefret eden ve bana bunları yaşatan ikiz kardeşim.

Yanımda pişmanlıkla kavrulan biri daha vardı. Bora.
'nnasıl'

Uzun süre konuşamadım. Sesimi bulamadım. Veya diyecek birşey. Dakikaların sonunda ağzımdan tek bir kelime çıktı. Nasıl. Bu nasıl mümkün.

'nasıl mı'
Diyip kahkaha attı. Gülüşü bile bendim. Aynı ben.

'sana da söylemedi değil mi o baba dediğin adam?'
Diye sordu.

Sorun neyse 300 yıl öncesine dayandığı kesindi.

'önce biz doğmadan önce abimiz doğdu. Babamın gözdesi. Abim büyüdükten bir süre sonra anne dediğin o kadının tekrar hamile olduğu duyuldu.
Ama bu seferki farklıydı. Bu seferki önceki gibi değildi. Çünkü doğacak olan ikizdi. Ve de melezdi.
Dünya da bir melezin olması bile baba olacak o adam için tehlikeyken onun tam iki tane melez kızı olacaktı.

Bir karar vermesi gerekti. Mortem konseyi ilk kez toplandı o yıl. Babamın önüne bir seçenek sundu. Cadılar.
Melez kızlarından sadece birini seçme hakkı verdiler. Ve oğlundan da vazgeçmesini istediler. Oğlu ondan uzakta yetişecek ama doğacak diğer melez ise lanetlenecek.

O adam kabul etti bunu. Gücü severdi tabi. Melez kızlarından birini seçme sırası geldi. Dünyada varlığı bilinen o güç sana gelince seni seçti.
Sen benden daha güçlüydün.

Güç uğruna benden vazgeçti. Beni lanetlediler. Tam 280 yıl boyunca lanet yüzünden baygındım. Bir yeraltı mezarında uyuyordum.
Abimizi ise uzağa gönderdi. Çok uzağa.

Sonra Frank ve Mark beni buldular. Laneti çözmenin bir yolunu bulup beni kurtardılar.

Bende intikam için yetiştim. Tek derdim varım yoğum bu intikam oldu. Yıllardır planladığım o sona geldik kardeşim.

Yıllardır ben uyuyordum. Ölü gibi. Şimdi sıra sende.

Bora olayına gelirsek. Onu bu hale getirmek pek de zor olmadı. Seninle tehtid ettik. Sonucu ise onun çıkarları belirledi. Ona mafya liderliği şansı verdim. Kara yani sen ortaya çıkmasaydın lider olacaktı da.

Kara olayına gelirsek cidden iyi gizlendin. Ben bile bi ara öldüğünü düşündüm. Ama sonra Karanın Boraya bakışlarını yakaladık. Emin olmak içinse bu gece emin olduk. '

' şimdi kardeşim. Olayları anladığına göre ölüm vaktin geldi '

Anlattıklarını hepimiz dinledik. Neler olmuştu. Hissizdim. Eline aldığı gümüş kazığa kaydı gözüm. Rüyamı hatırladım. Kehanet gerçek olacaktı. Ama o kazık Boraya değil bana saplanacaktı.

' luminescence'
Fısıltımı duyduğu anda elini bana uzattı. Gücümün vücudumdan gittiğini hissettim. Ellerimi parıltıların kaplamasını bekledim. Ama hiçbirşey olmadı.

Güçlerimi elimden almıştı. Hepimizin güçleri gitmişti.

Hepsinin başında duran mortemler ellerine kazık almıştı. Onları ölüme terk ediyordum. Kendimi de.

Bana acıyla bakan Dünyaya döndüm. Kazığı kalbinin biraz altına saplamıştı başında duran adam

Kafamı hayır der gibi salladım. Olamaz.

'sonun geldi.'

Bana doğru gelen kazıkla sonunun geldiğini anladım
Gözlerimi kapatıp beklerken üzerime bir ağırlık çöktü.

'Gece'

Kulağıma acı çeken Boranın sesi geldi. Hızla gözlerimi açtım.

Bana gelen kazığın önüne atlamıştı. Kazık tam kalbine girmişti.

'Bora!'
Kucağımdaki bedenini kaldırmaya çalıştım. Sadece element gücümü değil fiziksel Güçlerimi de almıştı.

Bağırarak ağlamaya başladım.

'ağlama buz prensesi'
Güçsüz sesine inat konuşuyordu.

'bora. Lütfen bırkama beni'

'Gece. Ben seni aldatmadım. Sadece bunu bil'

Kazığa baktı. Kazığın başında bulunan yılan motifi kan olmuştu. En değerlisinin kanı. Kehanet şimdi gerçekleşmişti.

Kar yağmaya başladı. Üzerlerini beyaz örtüyordu.

Sıcak veda ederek yerini soğuğa bıraktı.
Güneş veda ederek yerini karanlığa bıraktı.
Benim hayatıma sıcaklığı aydınlığı getiren adam ise bana veda ediyordu.

'unutma nemesis. 16'

Saatime Baktım.

00.16

Daha çok ağladım.

'seni seviyorum'

İLAHİ BAKIŞ AÇISI

Hayatına renk getiren kadın bugün sipsiyahtı. Yağan beyaz kar ise bu siyahlığı örtmek ister gibiydi.
Adam uzun süreden sonra ilk kez üşüdü. Ölüm gelmişti. İlk kez bu kadar gerçekti hemde.

Dudaklarından son sözü döküldü.
'seni seviyorum'

Kadın ise daha beterdi. İlk kez üşüyordu. Üşümek bu kadar mı can yakar?
Hayır canını yakan soğuk değildi.
Evet üşüyordu
Ama asıl acıtan sevdiği adamdı.

Kollarında son nefesini verirken bile onu düşünen adam.

WABİ-SABİ diye düşündü kadın
Bunun kelime anlamı ölümün varlığını bilmekti.
Ve o şuanda tam da bunu hissediyordu.
Ölümün varlığını.
Çünkü ölüm varlığını; en değerlisini alarak gösterdi.

Soğuk şehrin soğuk adamıydı o.
Soğuk şehrin en soğuk gününde öldü.
Vücudu soğudu.
Soğuk tam olarak ondaydı artık

Öldü...
Ve son kelimesi seni seviyorum oldu.

Bunu hak etmemişlerdi.

Herkes durmuş bu olayı izliyordu. Kaan hariç diğerlerine saplı kazıklar durumı oldukça zorlaştırıyordu

Gözde pişman olur gibi oldu bu görüntü karşısında. Sonra vazgeçti. O daha da kötüsünü hak ediyordu. Ondan hayatı çalındı.

Ortamda hareketlilik oluştu.

Ortama geç katılan Emre Rüzgar Aras ve Alev ellerindeki kazıklarla az da olsa zaman kazandırdı. O sırada bu soğuk ormanda bir ses yankılandı. Kaanın sesi

'GECE KAÇ'

Gece bazı şeyleri yeni fark ediyordu. Ağlayarak veda etti Boraya. Onu birdaha göremeyecekti. Ölmek üzere olan kuzenlerine dostlarına baktı. Hepsi aynı şeyi istiyordu. Kaçmasını.

Hızla koşarak kaçmaya başladı. Gelen Araslar ona zamam kazandırmıştı. Biliyordu onlar da sağ çıkamazdı. Ama alacağı intikam İçin kaçmalıydı.

Güçleri olmadığı için ancak bir insan gibi koşuyordu. Nefes nefese kalmasını önemsemeden koşmaya devam etti. Üzerinde bulunan kısa kollu siyah tişört onu üşütüyordu

Şuanda bir insandan farksızdı.
Az sonra ona çarpan arabayla savruldu. Yere çarparken hissettiği tek şey hiçbir zaman bilmediği kırık acılarıydı.

09.09.2018

FİNALE SON 1

YALNIZ MELEZ (TAMAMLAMDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin