YALNIZ MELEZ (TAMAMLAMDI)

4-Patlama /27

Gözlerimi hızla onlara çevirdim. Vücutları gözleri elleri saçları heryerlerini inceledim. Dövmeleri kırmızı olmuştu. Ve hiçbir zaman gülmüyor şaşırmıyorlardı. Sanki duyguları ellerinden alınmış gibiydi. Gözlerimi tekrar Kaan'a çevirdim.

'Yapabileceğimiz hiçbirşey yok mu?'
'Onları buradan çıkartabilirsek çözümü daha kolay bulup onlarda deneyebiliriz.'

Sinirle yerimden kalktım. Ne yapacaktık şimdi.

Tam o sırada zihnimde başka bir ses daha duydum

'Patlayıcıları yerleştirdik. Sizde durumlar ne?'

'Onların zihinlerini ele geçirmişler. Yapabileceğimiz birşey yok!'

' çıkın o zaman. Daha ne bekliyorsunuz!'

Sinirle gözlerimi kapattım.

'Onları almadan hiçbir yere gitmeyecegim '
'Gece delirdin mi . Yapamayız'

'Belki bizi görürlerde zihinleri yerine gelir. Belki hatırlarlar ha?'

Kafamda Gece yapma riske girme gibi konuşmalar dönerken Burcu'ya döndüm.

'Burcu'
Burcu boş gözlerini bana çevirdi.

Tekrar zihnimle bizimkilere haber verdim
'Simdi hepiniz bu lanet yerden çıkın. Biz arkanızda geliyor olacağız '

Ardından Burcuya bakarak yüzümdeki maskeyi yok ettim. Burcu ve diğerleri şaşkınlıkla ayağa kalkarken saldırı pozisyonuna geçtiler.
'Ece çabuk acil çağrı butonuna bas!!'
Ece giderken kırmızı butonu fark ettim ve yerinden söktüm.

Hepimiz ayağa kalkmıştık.

'Aradığımız kişi burnumuzun dibinde ve biz bunu yeni fark ediyoruz'
Diye sinirle bağırdı Aras. Onu ilk kez böyle görüyordum.

Aklıma patlayıcılar gelince onları da burdan uzaklaştırmak istedim . Bizimkilere zihnimden konuştum. Kapıdan sesler geliyordu. Bizim sesimizi duymuşlardı ve buraya geliyorlardı.

Elimle 3 2 ve ardından 1 yaptım. 1i görünce aynı anda cama koştuk. Ve kendimizi camdan aşağı artık. Burada sadece biz kalmıştık diğerleri çıkmıştı.

'Jelly patlayıcıları erkinleştir. 1 dakika içinde patlamasını istiyorum!'

Hızla çıkışa doğru koşmaya başladık. Bizi fark eden birçok mortem peşimizdeydi. Ve kuzenlerimizde öyle. Plandaki gibi hepimizi görunmez yaptım. Önümüzde kapı vardı acak kapalıydı. Buzdan merdiven oluşturdum ve merdivenle duvarları aştık.

'10 9 8 7'

Jelly sayıyordu. Arkama bakınca Burcuların peşimizde olduğunu gördüm. Kendimi tekrar gösterdim. Onların patlamadan zarar görmemesi gerekiyordu. Patlamaya 1 saniye kala kendimi yere attım. Üstümdeki ağırlıkla ne olduğunu anlamadan büyük bir ses duyuldu.

Patlama gerćekleşmişti.

Üstümüze gelen kazıklarla hızla duvar oluşturdum. Duvar bizi korurken üstüme atlayıp beni koruyan Bora'ya baktım. Yanağını öptüm ve ayağa kalktık.

Patlamadan fazla etkilenmeyeceklerini biliyorduk. Bi nedenle yeni geliştirilen bir patlayıcıyla hem kazık atıyor hem büyük bir etki yaratıyordu.

Arkamı dönüp fare deliğine baktım. Ortada ne bina kalmıştı nede başka birşey. Ece Burcu Aras ve Rüzgar ise koşarak enkaza gittiler. Kalan mortemlerse ayağa kalkmaya çalışıyordu.

Burada biraz daha durursak başımız belaya girecekti. Bu yüzden geminin bulunduğu yere koşmaya başladık. Planlar değişmişti.

Gemi New York'a varmıştı. Gemiyi kiralamışlardı. Gemiyi teslim ettikten sonra burada evi bulunan Harle'nin evine gitmiştik. Planları tekrardan gözden geçirecek ve yeniden plan yapacaktık

'Zihinlerini ele geçiriyorlar. Bunu nasıl yapıyorlar bilmiyorum. Ama henüz.
Nedenini araştırıp bir çözüm bulmaya çalışacağım. "

Kaan açıklama yapmıştı. Onun hala nasıl bi kadar şey bildiğini bilmiyordum.
Gözlerimi üzgün olan Kares'e çevirdim. Bakışları halıdaydı ve dalgın duruyordu.
'Kares?'

Başını hızla kaldırdı
'Ha! Ne oldu Gece?'
' asıl sana ne oldu? Bir sorun mu var?'

Gözlerini kaçırdı.
'Gena oradaydı. '
'Hadi canım!' Diye tepki veren Jelly'di.
'O kim?'

Diyerek merakımı dile getirdim.
'Eskiden bizim okuldaydi. Birkaç gün okula gelmedi. Ne olduğunu bilmiyorduk. Müdür bir hafta sonra onun öldüğünü söyledi. Nasıl olduğunu veya kimin öldürdüğünü söylemedi. Yalnızca öldü dedi. Ama Gena oradaydı. Ölmemiş. '

'Bu nasıl mümkün olur?'

Kaan bana baktı. Bu sorunun cevabı da ondaydı.
' Müdür de işin içinde olduğu için bu çok normal. Istedikleri mortemleri bünyesine almak için okutuyordu zaten bizi. Ve okuldan birçok kişiyi öldü diyerek aldı.
Nasıl öldüğünü merak etmeyelim diye de zihnimizle oynadılar. Bu kadar basit. '

Harle hızla bize döndü
'Yani şu ana kadar öldü diye söylenen herkes ölmedi ve o örgüte çalışıyor öyle mi?'
'Evet tam olarak öyle. '
Harle rahat bir nefes alarak arkasına yaslandı.

'Onları örgütün elinden almalıyız. '

Ama nasıl?