•Yağmur•

3.5K 140 2
                                    

Öhöm, öhöm. Yazılmasını istediğiniz hayal et konularını ya da paylaşılmasını istediğiniz hayal etleri bize özelden yollayabilirsiniz. İyi okumalar!

***

Mevsimler için önemli sadece iki gün vardır; biri kışın yaza, diğeri ise yazın kışa karışmaya başladığı gün. Yazın kışa karışmaya başladığı gecedeydik. Dışarıda şiddetle yağan yağmur, içimdeki kırgınlık filizlerini sulayarak büyütürken etrafa bakındım ve Asal'a dönerek bağırdım. "Seni anlayamıyorum! Kim olduğunu, neler hissettiğini çözmeye çalışıyorum! Her davranışın kafamı karıştırmak başka bir işe yaramıyor!"

Yaklaşarak kolumu tutmaya çalıştı fakat geri çekilerek buna engel oldum. Gözlerimden süzülen yaşları sertçe sildim. Her zaman ağlayıp üzülen taraf olmaktan bıkmıştım. Parmağımı üzerine doğrultarak "Bir seçim yap," dedim. "Ortalarda dolanmaktan vazgeç. Bir gün seni seviyorum, deyip; diğer gün bir başkasının yanına giderek ona sarılma. Ya orada ya da burada ol."

Telefonumu cebime koyarak arkamı döndüm. Koşarak kapıyı açtım ve merdivenlere kadar koştum. Asansörün tuşuna basmadan merdivenlere yöneldim. Peşimden geleceğini çok iyi biliyordum ve şu an yalnız kalmaya ihtiyacım vardı. Aşağıya inerek binadan çıkarsam, sokaktan ilerlerken beni görür ve hızlıca yanıma gelirdi ancak üst katlardan birine çıkarsam orada olabileceğimi düşünmezdi. Gülümseyerek merdivenleri çıkmaya başladım. Evin kapısının sertçe kapandığını duyduğumda parmak ucumda çıkmaya devam ettim. Hareket ettikçe yanan lambalardan nefret ediyordum. Ya sürekli yanardın ya da hiç yanmazdın. Işığın açılmasının senin hareketlerine bağlı olması kadar saçma bir şey yoktu. Kaçıncı katta olduğumu bilmiyordum. Merdivenlere oturarak başımdaki bereyi düzelttim. Soğuk içime işlerken ellerimi birbirine sürttüm. Ses kesildiğinde biraz daha beklemeye karar verdim. Başımı aşağı uzattığımda yukarıya çıkan bir karaltı gördüm. Hızlıca yerime oturarak sessiz durmaya özen gösterdim. Kısa süre sonra bir evin kapısı açılmış ve ardından sertçe kapatılmıştı. Yerimde sıçrayarak ayağa kalktım. Biraz daha burada durursam beni bulacaktı ve yalnız kalmak istiyordum. Belki de Deniz'in yanına gidip ona anlatmalıydım.

Merdivenleri hızlıca inerken birkaç defa telaşımdan dolayı yere düşüyordum. Girişe geldiğimde derin bir nefes aldım ve kapıyı açtım. Dışarıda bir saniye bile yavaşlamadan yağan yağmuru görünce dudaklarımı büktüm. Ne kadar hızlı gidersem gideyim en yakın taksi durağına gidene kadar sırılsıklam olurdum. Bir adım attığımda kapı kapandı. Başımı sağa çevirdiğimde az kalsın çığlık atıyordum.

"Senin ne işin var burada?!"

"İstemiyorsan gideyim..." diyerek arkasını dönüp gidiyormuş gibi yaptı. Gülerek "Hayır," diye mırıldandım. "Neden her aklımdan geçtiğin zaman karşıma çıkıyorsun?"

"Bilmem, belki senin zihnini okuyan bir uzaylıyımdır."

"Burada ne yapıyorsun?" Bakışlarını kaçırdı. "Beni takip mi ettin?" 'Yani' der gibi başını salladı. "Okuldan öyle çıkınca... Merak ettim."

"Bunca saattir burada mıydın yani? Hiç üşümedin mi?" diyerek ellerimi yüzüne götürdüm. "Donmuşsun," diye dehşetle fısıldadım. "Sıcak bir yerlere gidelim." Başını salladı. "Bize gidelim istersen. Belki Masal da oradadır."

"Tamam."

Yağmurun altına çıktığında ben de peşinden çıktım. Her tarafımın ıslandığını hissederken arkasını dönüp bana baktı. Elini uzatıp "Daha fazla ıslanmamak için," dedi. Uzattığı elini tuttum ve yağmurun altında koşmaya başladık.

"Hale!"

Asal'ın kızgın sesini iliklerime kadar hissetmiştim. Yavaşlayarak elimi Deniz'in elinden çektim. Arkamı dönüp birlikte kaldığımız evin camına baktım. Sert bakışlarına kızgın ses tonu eklenince bir anlığına yanına gidesim gelmişti fakat gitmeyecektim. Bu sefer özür dileyen taraf ben olmayacaktım.

Çocukluk Aşkı | HasalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin