Salaktım, gerçekten salaktım. Beni bekleyen birini öylece bekletebilecek kadar salaktım. Yutkunarak etrafıma baktım. Masal'a itiraz etseydim belki onunla gelmeyebilirdim fakat ağzımı açıp tek kelime etmemiştim. Beni peşinden sürüklediği bu mağazada olmak şu an için yapabileceğim en saçma şeydi. Asal orada beni beklerken ben burada Masal'ın giydiklerine yorumlar yaparak bir jüriymiş gibi davranıyordum. Oturduğum koltuktan ayağa kalkarak yüzümü sıvazladım. Gitmem gerekiyordu, gitmeliydim. Ona haksızlık yapamazdım. Bekletmeye hakkım yoktu. Saklamayı ben istemişken şimdi ona bunu yapmaya hakkım yoktu. Çantamı alarak Masal'ın girdiği kabinin önüne geldim.
"Masal..."
"Efendim Hale."
"Benim gitmem gerekiyor."
"Nereye ya?!"
"Masal burada olmamalıydım, özür dilerim."
Arkamı dönüp koşmaya başlarken bir tarafım haklı olduğumu, sevdiğim adamı bekletmemem gerektiğini söylüyordu; diğer yanım ise Masal'ı orada öylece bırakmanın hiç doğru olmadığını söylüyordu. Kalbim iki taraflı bir savaşa başlarken yürüyen merdivenleri hızlıca iniyordum. Alışveriş merkezinin ana girişine doğru koşmaya başladım. Çok fazla zaman kaybetmiştim. Asal beni bekliyor olmalıydı. Allah'ım lütfen beni bekliyor olsun, lütfen ben yanına gelene kadar beni beklesin. Taksiye binince her zaman buluştuğumuz yere çabucacık gidebilmek için içimden bütün duaları ediyordum.
***
Taksinin kapısını açıp indim, kapıyı kapattıktan sonra taksinin uzaklaşmasını izledim. Arkamı dönerken ayağımın altında hışırdayan yapraklar daha fazla gerilmemi sağlıyordu. Zaten sessiz olan orman, ayağımın altında ezilen yaprakların çıkardığı seslerle ürpertici oluyordu. Asal'la birlikte geldiğimiz kulübe tam karşımdaydı. Asal da öyle. Birlikte sallanmamız için yaptığı salıncakta oturuyordu ve elinde bir kutu vardı.
Düşmemek için salıncağın iplerine sıkıca tutunuyordum. Asal, arkamdan beni iterek sallarken yalnız oluşumuz hem heyecanlanmama hem de gerilmeme sebep oluyordu. Onunla yalnız kalmayı seviyordum ama bir o kadar da sevmiyordum, çünkü mutlaka bir şey söylüyor ve beni utandırıyordu. Masalların yanındayken pek fazla bir şey söyleyemiyordu, bakışlarıyla konuşuyordu fakat yalnız kaldığımız anlar istediği şeyi söyleyebiliyordu.
"Asal, inmek istiyorum," diyerek başımı arkaya çevirdim. Asal'ı göremeyince kaşlarımı çattım. Etrafıma bakınırken her şey bir anda oldu; hızla sallandığım salıncağın üzerinden dengemi kaybedip düşmeye başladım. Çığlık atıp, gözlerimi kapattım. Herhangi bir darbe almayınca gözlerimi yavaşça aralamaya başladım. Asal'ın yüzü gözüme çarpan ilk şeydi. Kucağından inmek için bir hamle yaptığımda kollarını sıkarak inmeme engel oldu. Yüzünü yüzüme yaklaştırıp başını eğmeye başladı. Kalbim heyecandan hızla atarken bedenim yanmaya başlamıştı. Üzerimde bıraktığı etki buydu işte. Bedenim alev alev yanarken kalbim heyecandan hızla atıyordu, midemde minik tavşanlar dolanıyordu ve beynim bulanıyordu. O an ne yapmam gerektiğini, neyle ilgileneceğimi unutuyordum. Midemde dolanan minik tavşanlarla mı, heyecandan hızla çarpan kalbimle mi yoksa alev alev yanan bedenimle mi ilgilenecektim bu bulanan beynimle?
"Peri kızı," diyerek yüzüme doğru usulca fısıldadı. Ne yapması gerektiğini çok iyi biliyordu. Hangi lafıyla beni kendine çekip etkisine alacağını, bunu nasıl yapacağını çok iyi biliyordu. "Hı," diyerek yanıtladım onu. Bakışları derinleşirken gözümü yüzünde gezdirdim. Gözlerim dudaklarında takılı kalırken yutkundum ve gözlerimi kapattım. Bu kadar etki fazlaydı. Beynim de kalbimle aynı şeyleri söyler olmuştu çünkü. "Asal," diyerek gözlerimi araladığımda dudaklarıma odaklanan bakışları susmama neden olmuştu. Dudağıma yaklaşarak tam öpecekken durdu. Yutkunup gözlerine baktım. Derin anlamlar taşıyan bakışları beni etkisi altına alıyordu. Dudaklarım dudaklarıyla üzerini örtmesini bas bas bağırırken bu işkenceyi biraz daha devam ettirdi. Dudaklarımın üzerinde duran dudakları midemdeki tavşanların biraz daha hızlı hareket etmesini sağladı. Elimi mideme sokup tavşanları oradan almak, atmak istiyordum çünkü bu o kadar garip bir histi ki tanımlayamıyordum bile...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluk Aşkı | Hasal
RomanceTuğçe Aksal'ın şu an yayımlamakta olduğu Veliahtlar hikayesindeki Hale ve Asal karakteri için yazılan ve içerisinde birbirinden bağımsız hayal etlerin bulunduğu bir fan kitabıdır. •İzin almadan, etiketlemeden ya da haber vermeden paylaşmayın, al...