☃ Hata ☀

3.6K 99 2
                                    


Güneş ışığı gözlerimi açtığımda beni rahatsız etmeye başladı. Yorganımı yüzüme çekip ışıktan kurtulmaya ve rahat bir uykuya dalmaya çalıştım. Yorgan başımdan aşağıya hızla çekildiğinde yine güneş ışığı gözlerime hücum etti. Kafamı çevirdiğimde Masal'ın büyük bir gülümsemesiyle karşılaştım. Ah doğru ya bugün Emre'nin doğum günü vardı ve biz herşeyi son güne bırakmıştık.
"Uyan bakalım yengelerin en bal suratlısı."
"Masal, bana böyle seslenmemeni kaç defa söylemiştim. Bin?  Yüzbin?"
"Daha fazla da olabilir yengeciğim." gözlerimi devirip yatakta doğruldum. Kendimi yorgun hissediyordum. Dün akşam aklıma geldiğinde içimde kıpırdanmalar oldu. Kelebekler, birbirlerini kovalıyordu sanırım. Asal'ın yanında olduğum her an, mutlu olmamı sağlıyordu.
"Yüzündeki gülümsemenin nedenini sormaya korkuyorum bal surat. Dün gece neler yaşadınız demek de istemiyorum. " Masal'ın yanağına büyük bir öpücük bırakarak banyoya ilerledim.
" Sanırım dün akşam banyonu yapamadın. " yüzümde büyük bir kızarmanın olduğuna emin olarak Masal'a döndüm.
" Hey, ben sana böyle mi yapıyorum?"
"Ne?  Hiç yapar mısın canım? Her fırsatta Enesle birlikte olduğum zamanları anlayıp laf sokan ben miyim?  Kamera falan mı yerleştirdin üstüme sen? Yani özel anlarımız bana kalsa güzel olurdu. "
" O zamanlar daha farklı güldüğün için anlıyor olabilir miyim?"
"Bana diyene bak. Gülüyormuşum. Sen hiç aynaya baktın mı bugün? " Masal'ın seslenişlerini arkada bırakarak duşa girdim. Ne varmış canım gülüyorsam? Sevdiğim adamla birlikteydim 19 yıl sonra.  Artık belime kadar inen saçlarımı kurulurken zorlanıyordum.  Ne zaman Asal'a saçlarımı kestirmek istediğimi söylesem bana bir bahane buluyor ve kestirmeme izin vermiyordu.
"Yardım etmemi ister misin bal surat? " kafamı salladım. Masal elimdeki kurutma makinesini alıp 5 dakikada işini bitirdi.
" Şimdiiii alışveriş zamanı." Masal böyleydi işte alışveriş yapmaya hiç doymayan biri. Annemi öpüp evden çıktık. Bir taksi çağıracağımız zaman karşımda tüm güzelliğiyle bize doğru gelen Asal'ı gördüm.
"Ah desene bugün çok sıkıcı geçecek. " Masal'ın homurdanmasına güldüm. Gerçekten atıştıkları zaman çok tatlı oluyorlardı. Asal yanımıza gelip elini omzuma atttı. Beni kendine çekip alnıma öpücük bıraktı. Kulağıma eğilip;
" Dışarda bu kadar güzel gülmesen olmaz mı? " kıskanç bir Asal Kara'dan daha çekicisi daha da kıskanç bir Asal Kara'dır. Bazen bu kıskançlıkları içimi ısıtsa da bazen beni zorlayabiliyordu.
" Küçük aşk oyunlarınız bittiyse artık gidelim mi?  Daha giyecek birşeyimiz ve hediyelerimiz yokta. "
"Bir ev dolusu elbiseleri olan sizsiniz ama giyecek birşeyiniz yok ha?"
"Sen ne anlarsın ki, gidelim artık." Asal elimi tutup arabaya doğru bizi götürmeye başladı. Arabaya geldiğimizde Masal arka koltuğa geçti bende en yakın arkadaşımı bırakmamak için yanına oturacaktım ki Asal beni ön koltuğa doğru sürükledi.
"Asal!  Ayıp oluyor, bırak Masal'ın yanına geçeyim. "
" Sen her daim benim yanımda olmalısın Hale başka tercihin yok. " arka koltuğa doğru baktığımda, Masal sorun değil gibi başını salladı. Ön koltuğa geçtiğimde, Asal yüzünde bir gülümsemeyle şoför koltuğuna oturdu. Bu adamda bu gülümseme varken ben nasıl surat asabilirdim ki? Şuan o aşık olduğum gülümsemesinden öpmemek için kendimi zorluyordum. Masal'ın yanında ne kadar çekinmesem de ikizini önünde öpmem tuhaf olurdu. Asal, elini her vitese attığında bilerek bacağıma  sürtüyor ve bana dün akşamı hatırlatarak yanaklarımın kızarmasını sağlıyordu. Alışveriş merkezinin önüne geldiğimde derin bir oh çektim.
"Sıkıldın galiba sevgilim? " Masal indiğinde söylemişti bunu ah, neden sesli bir şekilde yaptıysam
" Yok canım sadece öylesine birşeydi. " inanmadığını belli eden bir bakış atarak arabadan indi. Bende indiğimde elimi ellerinin arasına aldı.
" Ay keşke bende Enes'i çağırsaydım."
" Masal, o herifin yaşamasını istiyorsan yanımda konuşmamayı tercih et. " boşta olan elimle Asal'ın omzuna dokundum. Başını bana çevirdiğinde, anlayışlı olmasıyla ilgili olan konuşmamızı hatırlaması için dua ettim. Gözlerini benden ayırıp;
" Eğer çok istersen gelebilir. Bunu sadece alışverişte Hale'yi rahat bırakman için söylüyorum. "
" Ay aman yedik sevgilini derdim ama o senin sevgilin olmadan çok önce benim arkadaşımdı yani Enes olsa da olmasa da Hale'yi rahat bırakmayacağım. " Masal saçlarını savurarak yanımıza gelip beni Kolumdan çekerek kendi koluna girmemi sağladı.
" Şimdi müsadenle ikizim, sevgilim gelene kadar şu kafede oturacağız. " Masal telefonla konuşup Enes'i ikna etmeye çalışırken sevdiğim kafede yerimizi alıyorduk. Bu kafeyi sevmemin nedeni, Deniz ile her geldiğimizde şarkı söyleme iznimiz vardı. Kafenin sahibi çok tatlı yaşlı bir çiftti ve bize her geldiğimizde ilgi gösterirdi. Bu kafede şarkı söylemek dışında çalıştığımda olmuştu. Sadık amcanın müşterisi çoktu e durum öyle olunca garsonlar yetmediği için bir kaç kere bende yardım etmiştim. Asal yanımda oturduğunda, Sadık amca da yanımıza gelmişti bile.
" Hale kızım hoşgeldin. " ayağa kalkıp sarıldığımda Saadet teyzeyi de gördüm. Sadık amcayı bırakıp, Saadet teyzeme geçtiğimde sıkıca sarıldım. Tontişlerim Masal'a da sıkıca sarılırken Asal'a sadece Saadet teyze sarılmıştı.
" Hanım, bıraksana şu serseriyi. Ne diye Hale kızım bunu seçtiyse aşık olmak için. Kesin zorlamıştır bu kızı. "
" Bey öyle deme baksana ne kadar yakışıyorlar. " Saadet teyzeme desteği için minnet dolu bakışlarımı gönderdim. Asal sinirli bir yüzle Sadık amcama bakıyordu. Her geldiğinde bu muameleyi görmekten sıkıldığı belliydi ama Sadık amca işte.
" Kızım uzun zamandır sahne almadın. Deniz oğlum yok bugün ama yine de çıkmak ister misin?"
"Bize gelince serseri, Deniz'e gelince oğlum. Böyle işe... " Asal'ın kısık sesle söylediğini sanırım sadece ben duymuştum.
" Tabii amcam söylerim zaten aklımdaydı. En kısa zamanda Denizle de geliriz." Asal'ın kafasını bana çevirdiğini hissediyordum ama bakmadım. Arabada yaptığının intikamını almıştım. Sadık amca sahneyi ayarlamaya gittiğinde Asal kulağıma;
"Demek Denizle geleceksin. Hemde en kısa zamanda. Bana sordun mu acaba? "
" Sevgilim arkadaşlarımla buluşurken her zaman haber vermiyordum ki. "
" Bundan sonra arkadaşlarınla buluşurken haber veririsin. " arkadaşlarınla derken vurgu yapmıştı. Ne kadar Deniz sayesinde, bana aşık olduğunu anlasa da hala onunla yakın olmamı kıskanıyordu. Başımı omzuna yaslayıp;
" İstersen verici koysaydın üstüme. Ya da bir koruma falan peşimde gezse. "
" Şaka yapmıyorum Hale, artık dışarıya çıkarken bana haber veriyorsun. "
" Eğer sende haber verirsen olur. "
" Sen beni tehdit mi ediyorsun şimdi? Peşine cidden koruma falan koymadan dediğimi yaparsan iyi olur. " başımı omzundan çekip destek kuvvet olarak Masal'a baktım ama o kapıya bakıyordu. En sonunda beklediği kişi geldiğinde ayağa kalktı ve sevdiği adama sarıldı. Bende ayağa kalkıp Enes'e hoşgeldin dedim ve sarıldım. Enes'e sarılırken Asal'ın boğazını temizleme sesini duydum ama duymamazlıktan geldim. Masada Asal'ın ve Enes'in sessizliği rahatsız edici derecedeydi anlamıyordum bu ikili bacanak mı neydi ondan olmuyor muydu?  Bacanak dediğin sıkı fıkı olurdu bizimkiler düşman gibiydi ve kolay kolay düzeleceklerini sanmıyordum.
"Sahne sana mı hazırlanıyor Hale? "
"Evet, uzun zamandır çıkmıyordum. İstersen birlikte söyleyelim Enes, ama bundan Deniz'in haberi olmasın."  Masal'ın da ısrarlarıyla Enes sahneye çıkmayı kabul etti.
"Bana birşeyler söylemeyi düşünüyor musun Hale? "
" Ne söylememi istersiniz Asal bey? Enes benim arkadaşım ayrıca şuan senin yanındayım değil mi? Yoksa bunu da mı haber vermem gerekiyor. Mesela seninle buluşurken de sana haber verecek miyim? "
" Beni sinirlendirmeye çalıştıysan başardın Hale Erdem. " Asal masadan kalkıp çıkışa doğru ilerledi. Bu zamana kadar dediklerine karşı gelmemiştim ama bu şimdi herşeye evet diyeceğim anlamına gelmiyordu. Biz sevgiliydik sonuçta ve birşeyler yapacaksak ortak yapmalıydık. Ben ona haber vereceksem o da bana haber vermeliydi.
"Ne oldu şimdi buna, aman herşeye de sinirlenir zaten. "
" Sorun yok Masal, rutin tartışmalardan. "
" Ne tartışması bakalım Hale kızım, dedim ben sana yüz verme şu serseriye diye. Al işte bırakır seni ortalık yerde görürüsün sende aşkı meşki. "
" Yürü be Sadık amcam. Hani derler ya gönül bu otada konar bo-" Masal yan tarafında oturan Enes'e bakıp sustu. Bir zamanlar bu sözü Enes içinde söylemişti ve aklına onun geldiğine emindim.
"Sahne hazır kızım istediğin zaman çıkabilirsin."
"Teşekkür ederim Sadık amca. " Enes'e hazır olup olmadığını sorduğumda hazır olduğunu söyledi. Sahnede yerimizi aldık, girişi Enes söyleyecekti.

Çocukluk Aşkı | HasalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin