•"Ah be kalp sancım."•

1.6K 71 7
                                    

Emre, gitarın tellerine dokunup şarkıyı çalmaya, ben de şarkıyı mırıldanmaya başladım.

"Aslında her şey senindir bu kalp bile,
Şu son birkaç gün ağır geçti sadece..."

Stüdyonun boş olmasından dolayı sesimi yükselttim.

"Belki tesadüf değildir bu aşk bile,
Ben biraz çekingenim ulu orta anlatamam...
Yaklaştın, canıma kast etme bari,
Hani nefesindim senin?"

Kapının yere sürtünerek çıkardığı sesi duyduğumda yerimde zıplayarak gözlerimi açtım. Ben sustuğum için Emre gitarı çalmayı bıraktı. Bana doğru yürüyen Asal, Masal ve Bahar'a kaydı bakışlarım, özellikle de Bahar'la yakın temasta bulunan Asal'a...

"Neden sustun peri kızı?"

"Birden kapı sesi duyunca korktum."

Başını sallayarak kendini kenardaki koltuklardan birine attı. Bahar ayakta durmayı tercih ederken, Masal Emre'nin yanına çöktü. Beni neden ekip gittiğini daha sonra soracaktım ona. Yarım saat boyunca onu beklemiştim. O ise haber bile vermemişti, ayrıca aramalarıma geri dönmemişti bile. Şimdiyse Bahar ve Asal'la birlikte gelmişti. Masal'a kırgınlığım artarken ayağa kalktım. Bakışlar anında bana döndü.

"İçecek bir şey almaya gidiyorum. Size de alayım mı?"

"Gerek yok bal surat, biz gelmeden yemiştik."

Mimiklerimi sabit tutmaya çalıştım bir süre. Bana haber vermek için gerekli görmediği zamanını onlarla yemek yiyerek mi harcamıştı? Saniyeler, kırgınlığımı arttırırken gözlerim dolmaya başlamıştı.

"Tamam öyleyse, ben gelirim yanınıza."

Yere fırlattığım çantamı alıp tek omzuma astım. Stüdyonun çıkışına yürürken yukarıya bakıp ağlamamak için direndim. Koridorda yürümeye başlarken ağlamayacak bir duruma gelmiştim. Kafam yere eğik yürürken sert bir şeye çarptım ve geriye doğru savruldum. Düşmemek için çarptığım kişinin omuzlarına tutundum. Gözlerimi aralayıp baktığımda karşımda Deniz'i görmeyi beklemiyordum. Yerimde doğrulup üstümü düzelttim. Gözlerine bakarken "Özür dilerim, bir şey oldu mu?" dedim.

"Ha? Hayır hayır, asıl sen iyi misin?"

Kendimi gülmeye zorlarken "Evet, neden iyi olmayayım ki?" dedim.

"Kendini gülmeye zorladığın belli oluyor."

Bu konu hakkında konuşmak istemediğim için, "Senin ne işin var bizim okulda?" diye sordum. Bizim okula neden gelmiş olabilirdi ki?

"Seninle konuşmam gerekiyordu."

"Benimle mi? Bir şey mi oldu?"

Kolunu omzuma atarak, "Bahçeye çıkalım, anlatacağım," dedi. Kolunu omzuma atması yüzünden bedenim kasılırken arkadaş olduğumuzu hatırlattım kendime. Bahçeye çıktığımızda kolunun altından çıkarak önüne geçtim.

"Anlat bakalım..."

Bileğimden tutup boş banklardan birine sürüklerken yerdeki taşa takıldım. Çığlık atarak koluna tutunurken, "Bu iki oldu ama..." dedi. Gülerek, "Sakarım işte," dedim. Banka oturduğumuzda çantamı kenara bıraktım. Konuşmaya başlamasıyla ona döndüm.

"Aslında Masal ve Enes için buraya geldim. Yani Enes yaptığı şey için çok pişman. İkisini bir araya getirmek için bir şeyler düşünüyorum. Bana yardım eder misin?"

"Ne yani Enes pişman mı?"

"Evet, her ne kadar itiraf etmese de Masal'a karşı bir şeyler hissediyor."

Çocukluk Aşkı | HasalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin