•Kriz• 2/2

2.2K 97 7
                                    

Bölüm diğer bölümün devamı olduğu için biraz kısa oldu, kusurumuza bakmayın...

Yazılmasını istediğiniz bir konu varsa buraya yorum bırakabilirsiniz!

Hatırlatma:

Kapılar açılınca aşağıya indiler. Holdingin yakınında bir hastanenin olması, ambulansın daha hızlı gelmesine sebep oldu. Dışarıya çıktıktan saniyeler sonra sesi duyulan ambulans, yine saniyeler sonra önlerinde durdu. Asal peri kızıyla ambulansa bindi ve sedyeye yatırdı genç kızı. Bora da onunla birlikte bindi. Hale'nin öylece yatıyor olması Asal'ı endişelendiriyordu.

***

Hastaneye ulaştıklarında peri kızını sedyeyle birlikte acile aldılar. Koridordakiler panikle bir sağa bir sola yürürken Asal panikten ne yapacağını bilemiyordu ve kendini suçluyordu. Genç kızı bekletmeseydi belki de hastanede olmayacaklardı ve Hale içeride yatmıyor olacaktı. O lanet olası yerde sevdiği kadına ne yaptıklarını dahi bilmiyordu, durumu hakkında en ufak bir fikri yoktu. Bora'dan çekindiği için adam gibi konuşamıyordu.

"Aaaah!"

Duvara sert bir yumruk geçirdi genç adam. Bora başını çevirip atabileceği en ters bakışlardan birini attı. Kucağındaki çantanın içinde bulunan telefon çalmaya başladığında, telefonu çıkartıp aramayı cevaplandırdı.

"Ya nerede kaldın Hale ya! Ağaç oldum, köklerim toprağın derinliklerine işledi. Sen geldiğinde göstereceğim sana beni bu kadar saat bekletmeyi. Asal'ı mı bekliyorsun hâlâ? Kesin onu izlemekten beni unutmuşsundur. Alo? Hale?"

"Masal."

"B-bora amca?"

"Ne dedin biraz önce?"

"H-hiç, dalga geçmiştim sadece. Şaka yapmıştım. Yani Hale'nin Asal'ı sevdiğinden değil, sadece şaka yaptım. Normalde de Hale Asal'ı izlemez zaten."

"Masal," diyerek dişlerinin arasından tısladı Bora. Demir kaşlarını çatarak Bora'ya bakarken Cem, Asal ve diğerleri gerginlikle bir Demir'e bir de telefonla konuşan Bora'ya bakıyorlardı. Demir gelip telefonu Bora'dan aldı. Bora'ya ters bakışlar atarken kızıyla konuşmaya başladı.

O sırada acilin kapısı sağa doğru kayarak açıldı, doktorlar hızlıca çıkıp Hale'yi yoğun bakıma götürmeye başladılar.

"Doktor! Kızıma neler oluyor!"

"Hale!"

Sedyeyi götürürken doktor dönerek "Yoğun bakıma götürmemiz gerekiyor, nefes alamıyor," dedi. Asal "Hale..." diye mırıldanarak genç kıza yaklaşmak istedi. Bora doktorla konuşurken Asal sedyenin yanına gelip genç kızın elini tuttu. "Hale... Gitme..."

***

Herkes hastanenin koridorunda bir köşede duruyordu. Masal genç kızı zorladığı için, Asal yanına erken inmediği için, Bora ve Melek bunun olacağını bile bile kızlarının üzerine fazla düşmedikleri için pişmandı. Yoğun bakımda yatan Hale'yi saat başı kontrol edip durumunda bir değişiklik olup olmadığına bakıyordu doktorlar. Tekrar kontrole gelen doktorları gören Melek ayağa kalkıp doktorların yanına ilerledi. İçeriye girip kızını görmek istediğini belirtti. Doktor biraz düşünüp onay verince Melek doktorları takip etti.

Asal bir köşede başını ellerinin arasına almış öylece otururken kendini Hale'yi düşünmekten alı koyamıyordu. Saçlarını, gözlerini, dudaklarını, burnunu, kirpiklerini... Onu düşünmeden duramıyordu. Şimdi ayağa kalksaydı hiç düşünmeden yanına gider ve ona sıkıca sarılırdı.

Saatler geçmişti. İçeriye girmek isteyenler çok kısa süreliğine sırayla içeriye girerken Asal öylece oturuyordu. Masal kapıdan çıktıktan sonra annesine sarıldı ve ağlamaya başladı. En yakın arkadaşını böyle görmek onu daha da pişman hissettirmişti. Acaba şu an nasıl? diye düşündü Asal. Yüzünün rengi iyice atmış mıydı? Saçlarının rengi solmuş muydu? Nasıl gözüküyordu? Peri kızı gibi miydi? Yoksa cansız biri gibi mi gözüküyordu?

Doktor tekrar koridora geldiklerinde herkes ayağa kalktı.

"Şu anda kesin bir şey söylemek için çok erken fakat hastamızın durumu şu anda iyi değil. Astımı olmasına rağmen bir süredir kendini çok zorluyormuş."

"Y-yani? Kızım iyi olacak mı?"

"Hale'ye bir şey olursa kaçacak bir delik ara kendine doktor."

Doktor arkasını dönüp yürümeye başlarken Asal adımlarını hızlandırarak doktorun yanına geldi. Kararını vermişti, peri kızının yanına gidecekti.

"Hale'nin yanına girmek istiyorum."

"Hemşireyi takip edin, sizi hazırlasın."

***

"Hale..."

Bakışlarını yatakta öylece yatan kızın yüzünde dolaştırdı.

"Özür dilerim. Bunların hepsi benim suçum. Orada yatman benim suçum. Seni bekletmemeliydim... Hemen yanına gelmeliydim. Ama lanet olası ben hiçbir şey yapmadım!"

Yatağın kenarına yaklaştı.

"Hadi be peri kızı. Uyan. Sen uyanmazsan ben kimin okyanus gibi olan gözlerinde kaybolurum? Kimi koruyup kollarım? Kime peri kızım derim?"

Biraz daha yaklaştı yatağa.

"Hadi uyan, bak Masal dışarıda ağlıyor. Her tarafı salya sümük yaptı. Annen... Annen çok kötü be peri kızım, annen çok kötü. Ağlamaktan ayakta duramıyor... Seninle birlikte o da yıprandı. Beni boşver, annen için kalk."

Yatağın kenarına çöküp genç kızın ellerine dokundu.

"Hadi be Hale. Aç gözlerini. Aç ki içimi yakıp kavuran bu pişmanlık duygusunu bakışınla unutayım, yine bencil davranıp senin yanında kendimi unutayım."

Ayağa kalkıp yatağa oturdu. Bu sefer ellerini genç kızın saçlarında dolaştırdı. Dokunuşları tüy gibi hafifti. Genç kıza verdiği zararı en aza indirmek için çabalıyor gibiydi. Yaklaşıp alnından öptü. Kulağına yaklaşarak "Seni seviyorum," diye fısıldadı. Geri çekilip son bir defa daha baktı genç kızın yüzüne. Kapıya dönüp gitmek için hazırlanırken bir mırıltı doldu kulağına.

"Kas yığını..."

"Hale," diyerek arkasına döndü genç adam. "Uyandın."

Maskeyi tekrar yüzünden çıkartarak çatallaşan sesiyle "Uyandım," diye mırıldandı. Öksürmeye başlarken Asal hızlıca genç kızın yanına gidip maskeyi taktı yüzüne.

"Neden çıkartıyorsun şu maskeyi anlamıyorum ki?!"

Hale genç adamın yüzüne bakarken, Asal da bakışlarını çevirdi genç kıza. Göz göze geldikleri anda, ikisi için de zordu hislerini anlatabilmek. Bal gibi ortadaydı her şey. İkisi de birbirini seviyordu, birbirini tamamlıyorlardı. Biri olmadan diğeri yoktu, biri gidince diğeri de gidiyordu. Gözleri hâlâ birbirine kenetlenmişken hayatları boyunca yaşadıkları en güzel an olabilirdi bu. Saf duyguların olduğu, yalan ya da saklanan şeylerin olmadığı bir an...

Çocukluk Aşkı | HasalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin