Çocukluk Aşkı | Hasal

⛄ Yeni Yine Yeniden ☀

Kendimi 16 yıldır hiç olmadığım kadar yalnız hissediyordum. Bu sefer konu sadece Asal'da değildi. Masal'dı. Benim bu zamana kadar tek dostum olan Masal son zamanlarda biraz tuhaf davranıyordu. Eskiden birlikte olmadığımız gün olmazdı. Beni zorla dışarıya çıkarmadığı tek bir günü bile hatırlamazdım, ama şu son iki haftadır Enes ve onun çevresiyle takılmaya başladığından beri arada sırada konuşuyorduk. Enes'e yakın olmasından dolayı bende mutluydum. Aynı şekilde Enes'in arkadaşlarıyla yakın olmasıyla da mutluyum ama bizim dostluğumuzun zedelenmesini istemezdim. Tüm gününü onlarla geçiyor, ben ise evde tek başıma oturuyordum. Arada yanıma gelir ya da akşamları arayıp neler yaptığını anlatırdı. Yinede ona kötü ya da üzüldüğümü belli etmezdim. Çünkü o mutluydu. Onun mutlulu benim için önemliydi. Asal ise benim için başka bir üzüntüydü. Masal sayesinde bir arkadaş kazanmıştım. Deniz'i. Ama Asal bu durumdan çok rahatsız ve sadece Deniz ile bir kafede şarkı söylediğim için benimle eskisi gibi konuşmuyordu. Birde şu Alev vardı tabii. Bizim okulun en ateşli kızlarından biriydi ve kafayı Asal'a takmıştı bu sene. Asal nereye giderse oraya gidiyor ve Asal da hiç bir şey söylemiyordu. Bu duruma ne kadar sinirlensem de yapacak bir şeyim yoktu. Saat 20.00, normalde bu saatlerde evde otururdum ama evde oturmaktan sıkılmıştım. En sevdiğim kafe de tek başıma oturuyordum. Hava kararmaya başlamıştı. Geldiğim bu kafeyi bizden sadece Masal biliyordu. O da burayı asla sevmemişti. Etrafta kitaplar 80'ler tarzına yakın sessiz bir kafeydi. Düşüncelerime dalmışken karşı sandalyenin çekildiğini duydum. Kafamı kaldırdığımda kumral saçlı, kahverengi gözlü ve ona uygun uzun kirpikleri olan bir kız vardı. Bir şey söylemedim. Yanına garsonu çağırdı ve "Koray, bize iki kahve. " dedi. Kafamı tekrar ona çevirdiğimde tek kaşını kaldırıp kollarını masaya koydu.

"Neden bana baktığını sorabilir miyim? "

" Ne? "

" Neden bana baktığını sordum. "

" Masama neden oturduğunu düşünüyorum. "

" Burası benim masam güzelim. " kızın böyle konuşması tuhaf bir şekilde ters gelmemişti. Sempatik karşılıyordum.

" İlk ben oturmuştum ve birde sen sonradan gelensin, yani bu masa benim."

" Bu masa 2 yıldır benim güzelim. " daha fazla uzatmak istemedim.

"İyi o zaman başka bir yere geçerim bende."

"Hayır, dur. Yani şey bugün bu masaya tek oturmak istediğimi sanmıyorum." kalktığım yere tekrar oturdum.

"Adını ne? "

" Elif"
"Benim de Ha-"

"Adının Hale olduğunu biliyorum. " bu kızı daha önce bir yerde gördüğümü hatırlamıyordum. Ee o zaman adımı nereden biliyordu.

" Adımı nereden biliyorsun. "

" Buraya ilk gelişin değil, benimde. Yanında burada en çok ses çıkaran kız kategorisine gidecek kızla geldiğin zamanlar adını ondan duyuyordum. Sahi o nerede? Ve senin gibi bir kızın tek gezmesi tuhaf biraz"

" Çünkü.. Ihm şey arkadaşım başkalarıyla birlikte ve benimde ondan başka gezecek kimsem yoktu. O yüzden bende tek çıktım. Sen, peki sen neden teksin. "

" Benim hiç dışarıya çıkacak arkadaşım olmadı. " insanların işlerine burnumu sokmayı sevmezdim ama meraklanmıştım.

" Nedenini sorabilir miyim?" bana iki yıl önce tek arkadaşı ve sevdiği bir çocuk olduğunu daha sonra en yakın arkadaşı ile sevdiği çocuğun birlikte olduğunu, ondan sonra kimseye güvenmediğini söyledi. 18 yaşındaydı. Bende ona hayat hikayemi anlatmaya başladım. Asal'ı, Masal'ı, Deniz'i. Her şeyi anlattım.