Otele girdiğimizde rahat bir alırken kendimi lobideki koltuklara attım. Uçaktan indikten sonra arabaya binmiştik, açtığımız klima yine de bu bunaltıcı sıcağı engelleyememişti. Babamların ayarladığı otele hep birlikte gelmiştik. Hep birlikteden kastım; Asal, ben, Masal, Emre, Bahar ve Eneslerdi. Evet, Enes ve Deniz de buradaydı hem de Çağla'yla birlikte. Onların bu otelde kaldıklarını öğrenen Masal soluğu Demir Amcanın yanında almış ve bu otele gelebilmemiz için adeta ayaklarına kapanmıştı. Demir Amca başta şaşırmıştı fakat Masal'ın yine bir işler çevireceğini fark ederek Asal ve Emre'yi de bizimle gelmek için zorlamıştı.
Sıcağın ilk anki kadar etki etmediğini hissettiğimde ayağa kalktım ve asansörlere ilerleyen bizimkilere doğru koşturdum. Nefes nefese yanlarına vardığımda Masal Bahar'la konuşmakla meşguldü. Asal ve Emre'yse kendi aralarında konuşuyordu. Asansör zemin kata geldiğinde Asal merdivenlere yöneldi. "Asal," diye seslendim. "Gelmiyor musun?"
"Telefonda konuşacağım, siz çıkın," diyerek yanıtladı sorumu. Kiminle konuşacağını merak ederken Masal kolumdan çekiştirdi. Asansöre bindiğimde bakışlarımı yere dikmiştim. Kiminle konuşuyordu ki? Bildiğim kadarıyla kız arkadaşı yoktu. Acaba babamlara mı haber verecekti? Bize özel ayrılan kata geldiğimizde herkes kendi odasına gidiyordu. Masal'ın Bahar'la birlikte kalmasını ben istemiştim. Yalnız kalmak istiyordum. Tatildeydik ve gerçekten rahatlamaya ihtiyacım vardı. 4019 numaralı odanın önüne geldiğimde kartı göstererek kapıyı açtım. Valizlerim odanın ortasında duruyordu. İlk işim önce klimayı açıp, açık perdeleri kapatmak oldu. Elli derece sıcakta perdeleri açık bırakıp odanın yanmasına izin veremezdim. Büyük dolaba kıyafetlerimi yerleştirdim ve her ihtimale karşı bikinimi giydim. Denize gidebilirdik ve tekrar odaya çıkmak istemiyordum. Plaj çantasına havlu, güneş kremi ve gerekli eşyaları koyup Masal'ı aradım. Cevap vermemesi omuzlarımı düşürürken Bahar'ı da arayarak tekrar şansımı denedim.
Yılbaşından beri çok şey değişmişti. Örneğin Bahar, Asal'ın yardımlarıyla Cem babayla konuşup yakınlaşmış; baba-kız ilişkilerini ilerletmişlerdi. Durum böyle olunca ben de Bahar'la konuşmaya başlamıştım. Ne dosttuk ne de düşman. Aramızdaki ilişki arkadaşlıktan öteye geçememişti ama birbirimize karşı soğuk değildik. Aynı ortamda tıpkı iki arkadaş gibi rahatça konuşup eğleniyordık. Masal, Bahar'la yakınlaşmıştı. Dışarıdan bakıldığında dost denecek kadar yakınlardı, sürekli gülüp eğleniyorlardı. Tabii bu durum Masal'a karşı içimde kırgınlık yaratmıştı. Her ne kadar onlar daha yeni görüşüyorlar, bunca sene seninle birikteydi diye moralimi düzeltmeye çalışsam da bir noktadan sonra kırgınlığım iyice artıyordu. Asal'la aram ne iyiydi ne kötü. Bazen yakın, bazense sanki iki yabancıymışız gibi davranıyordu.
Bahar da telefonunu açmayınca yatağın üzerindeki çantaya baktım. Yine düşünmeye başladığımda başımı salladım ve buna bir son vermek adına hızla çantayı elime aldım. Kartımı da yanıma alarak odadan çıktım. Çantanın içindeki güneş gözlüğünü çıkartıp gözüme taktım. Güneş olmayan bir ortamda gözlüğü takmanın saçma olduğunu düşünerek saçıma kaldırdım gözlüğü. Masallar 4018'de yani karşımdaki odada kalıyorlardı. İçeriden gelen kahkaha sesleri telefonumu neden açmadıkları sorusunu yanıtlamış oldu. Hayal kırıklığıyla lobiye indim. Geçen bir görevliyi durdurup hangi taraftan havuza gidebileceğimi sordum. Bir alt kata inmem gerektiğini söyleyince asansör yerine merdivenlerden inerek bir alt kata indim. Hayal kırıklığım sol yanımda ağırlık yaparken aynı odada kalmalarını ben istedim diye hatırlattım kendime. Ben istemiştim birlikte kalmalarını, buna bir laf söyleyemezdim. Çantam titremeye başladığında telefonumu çıkarttım. Masal arıyordu.
"Açmayacağım..."
Sessize alıp çantama fırlattım telefonumu. Tabelaları takip ederek dışarıya çıktım. Giydiğim tişörtün açık bıraktığı yerler güneşin sıcaklığıyla kavrulmaya başlarken neredeyse koşarak havuzların bulunduğu alana gittim. Biraz ileride deniz vardı. Havuza bakıp gözlerimi kıstım. Daha sonra girebilirdim. Denize gitmeye karar verdim. Yine koşar adımlarla plaja yürüdüm. Kaldığımız odalara özel bölüme gidip boş olan şezlonglardan herhangi birine koydum çantamı. Gölgeye geldiğim için mutluluktan her şeyi yapabilecek bir durumdaydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluk Aşkı | Hasal
RomanceTuğçe Aksal'ın şu an yayımlamakta olduğu Veliahtlar hikayesindeki Hale ve Asal karakteri için yazılan ve içerisinde birbirinden bağımsız hayal etlerin bulunduğu bir fan kitabıdır. •İzin almadan, etiketlemeden ya da haber vermeden paylaşmayın, al...