•Yangın•

2.1K 85 4
                                    

Güneşi Beklerken'i izlerken ondan esinlenerek yazdığımız bir hayal et... Aslında yangınla ilgili bir şey yazmak uzun zamandır aklımızdaydı fakat nasıl yazacağımızı bilemediğimiz için Güneşi Beklerken'den esinlendik gibi bir şey oldu...

***

Aşk nasıl bir şeydi? Onun için ölümü göze alır mıydın? Körü körüne aşıksan peki? O zaman ne olurdu? Onun için ölebilirdin. Canını verebilirdin. Gözünü kırpmadan kendini feda edebilirdin. Gençler can havliyle kendilerini dışarı atarken Hale sevdiği adam için kendini alevlerin arasına attı. Herkes ölümden kaçıyordu fakat genç kız koşarak ölüme gidiyordu. Ama bilmediği bir şey vardı.

*** 1 gün önce ***

"Hale, çok heyecanlıyım."

Gülümsedi sadece. Masal gözlerini devirdi ve kendini yatağa attı. Hale gözlerini tavana dikmişti. Masal, kolunu dürtüklerken kolunu ovuşturarak ona döndü. "Şşt, sevgilinin yanına gitsene." Hale'nin yüzü kıpkırmızı olurken Masal keyifliydi. "Saçmalama Masal ya."

"Bak gözlerimi kapatıyorum. Rahatça çıkabilirsin. Hatta istersen sayayım," deyip gözlerini kapattı, aralık parmaklarından gülerek bakıyordu. "Bir, iki, üç, dö-"

"Bal böceği!"

"Tamam tamam, şaka yaptım sadece."

Hale yastığına sarılarak arkasını döndü. Masal gözlerini devirerek arkasını döndü ve tıpkı Hale gibi yastığına sarıldı. Sabah, Masal'ın kalkabilmek için kurduğu on sekiz alarma söylenerek uyandı Hale. Masal'a döndüğünde hala uyuduğuna inanamıyordu. Dün geceki imasını hatırlayınca gülümsedi. Şimdi intikam zamanıydı. Ayaklarını uzatarak Masal'ı yere itti. Yere düştüğü gibi çığlık atarak zıplayan bal böceği birbirine girmiş saçlarını sinirle önünden çekti. Bal surat ellerini dudaklarına götürmüş, gülüşünü durdurmaya çalışıyordu. "Hale!"

"Dün gecenin intikamıydı." Omuzlarını silkerek verdiği cevabın ardından Masal telefonunu eline aldı. Çığlık atarak ayağa kalktı ve Hale'yi de peşinden kaldırdı. "Ne oldu?"

"Geç kaldık!"

Saate baktığında sabahın altı buçuğuydu. Güneş daha yeni yeni kendini gösterirken Hale ofladı. "Kraliyet ailesinden birisi değiliz, alt tarafı akşam için hazırlanacağız."

"Kraliyet ailesinden olmayabilirim ama Demir Kara'nın kızıyım. Yani akşam dikkat çekmem gerekiyor. Şimdi gidip doğruca duş al ve odama gel."

Masal etrafta koşuştururken Hale bulundukları kattaki tuvalete ilerledi. Kapıya vurup bekledi. Asal'ın sesini duyunca heyecanına engel olamadı. Midesinde dolaşan minik tavşanlar ortaya çıkmıştı. Her zaman öyle olurdu. Asal bir şey derdi ya da bir şey yapardı, Hale mutluluktan havalara uçardı. Bazen bu mutluluk uzun sürmez, havadayken yere çakılırdı ama toparlanırdı sonra. Asal yine gelir, kırdığı parçaları toplar ve birleştirirdi. Şu an adını koyamadıkları bir ilişkileri vardı. Bora bunu görmezden gelmeye çalışıyordu fakat o da biliyordu ki; bu ilişkiyi onaylamazsa Hale üzülecek ve gittikçe içine kapanacaktı. O yüzden şu anlık görmezden gelmek herkes için en iyisiydi.

Kapı açıldı ve Asal çıktı, neden kendi odasındaki banyoyu kullanmamıştı bilmiyordu ama böylesi işine gelmişti. Asal'ı görebiliyordu. Asal koridoru kontrol edip Hale'yi kolundan tutarak içeri çekti. Kapıyı kapatıp Hale'yi yasladı ve üzerine eğildi. Önce boynuna eğildi, rahatlatıcı ve kendine has o güzel kokusunu içine çekti. Rahatladığını hissederken başını kaldırdı ve dudaklarına yöneldi. Hale utanmıştı fakat ilk zamanlardaki utangaçlığı yoktu üzerinde. Başkası böyle şeyleri ima ettiğinde kıpkırmızı oluyordu sadece. Asal geri çekildi ve "Keşke her güne böyle başlasam," dedi. Hale güldü ve başını omzuna yasladı. Asal kollarını Hale'nin beline getirdi ve kendinden uzaklaştırdı genç kızı. Yeşille mavi arasında gidip gelen gözlerine baktı.

Çocukluk Aşkı | HasalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin