"Taş kafa?"
"Baş belası?"
"Neden bana âşık olmayı istemiyorsun? Çok mu çirkinim?"
"Ne alakası var şimdi?"
"Bal gibi de var işte! Beni güzel bulmuyorsun!"
"Salak salak konuşma. Güzel bir kızsın."
"Teselli etmek için söylüyorsun."
"Ne zaman seni teselli ettim ben? Güzelsin işte. Okka gibi bir burnun, dolgun dudakların var. Saçların sağlıklı ve hoş bir rengi var. Boyun uzun, fiziğin düzgün. Beyaz tenlisin ve güzel kokuyorsun. Ayrıca makyajsız güzelsin."
"Oha, resmen bana âşıksın!"
"Ah, asıl taş kafa sensin bence! Birinin güzel veya çirkin olduğunu kabul etmek için ona karşı bir şey hissetmene gerek yok, seni aptal."
"Hıhı."
"Salak!"
"Hakaret etme. Üzülüyorum."
"Arsızsın, ben ne yapayım?"
"Sana iyi hissettirmeye çalışıyorum! Neden beni itiyorsun sürekli?"
"Bugün sana ne oldu, tanrı âşkına?"
"Kimse beni sevmiyor. Bıktım artık. Bari sen bana iyi davran!"
"Tanrım, regl mısın?"
"Gidiyorum ben seni taş kafa! Cidden gidiyorum."
"Ne dedim şimdi ben? Her seferinde böyle çekip gidemezsin! Hey, duydun mu beni? Ah, gitti. Baş belası."