Ateşin Ruhu (ASKIDA)

Ve Yolculuk Başlasın

Merhabalar sevgili okurlarım :)

Hem okulların açılması hem de bir süredir hasta olmamdan dolayı  uzun zamandır yazamıyordum.

Ben de bunu şimdiye kadar yazdığım en uzun bölümle telafi etmeye karar verdim :)

Gecikme için kusura bakmayın. :)

Emeğe saygı... Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın ki hasta hasta yatarken bölüm tamamlayıp yayınlayan bu yazar mutlu olsunnnn :)

Umarım bölümü beğenirsiniz keyifli okumalar...

-------------------------

Uzun ince parmaklarına bulaşan kanı bir bez yardımıyla sildikten sonra lacivert ekoseli takım elbisesine bir şey sıçrayıp sıçramadığına baktı. Yerdeki kanlı çekicin üstünden geçerken dudaklarında memnuniyetini fazlasıyla ifade eden bir gülümseme oluştu.

Kendini seviyordu, sahip olduklarını seviyordu, hayatını seviyordu... Ama en çok gücü seviyordu. Bütün vücudundan havayı çatırdatırcasına yayılan, görenin dudağını uçuklatan, tersine denk gelenin sağ çıkamadığı gücünü seviyordu.

 Deponun içinde yankılanan ayak sesiyle açık havaya doğru yürüdü. Yüzüne çarpan bu  rüzgarın, bir gün kendi emrine amade olacağını düşündü. Bastığı toprağın ve her şeyin atası olan ateşin kendi avuçlarında evrileceğini hayal etti.Öyle ki; bir gün insanın damarlarında akan kanı bükebilecekti. 

Bembeyaz dişlerini sergileyen ve suratını boydan boya kaplayan buz gibi gülümsemesi eşliğinde lüks Bentley'nin yolcu koltuğuna geçti. Şoför motoru çalıştırdığında hafiflemiş ve hedefine yaklaşmış hissediyordu.

Telefonundan gelen bildirim sesi onu daldığı yerden çıkarmaya yetmişti. Ekrana uzun uzun bakıp gülümsedi.Uzun boylu, kumral ve yeşil gözleri olan kızın objektife takılmış hali onu gülümsetmişti. İlk defa birinin ne kadar doğal bir güzelliği olduğunu düşündü.

İntikam olmasa işin içinde bu kızı sevebilirdi.  Hatta bir dakika neden sevmiyordu ki?  İçinde büyüyen hastalıklı ve saplantılı sevgi büyümeye başladı. Şule'den de sıkılmıştı zaten. Aslına bakılırsa hiçbir zaman da sevmemişti o kızı. Sadece boşluğu dolduruyordu.

Bakışlarını tekrar telefon ekranına indirdi. Tekrar tekrar baktı fotoğrafa. Belki de iki işi aynı anda yapmalıydı. Neden hem intikamını ve istediği gücü alıp hem de bu kızı elde etmiyordu ki?

Böylece hem sevdiği kızı elinden alarak Ateş'ten intikam alacak  hem de hoşlandığı kızı (ki bu ilk defa oluyordu) elde edecekti. Ateş'in yeterince acı çektiğine kanaat getirince onu öldürecek ve bu kumral kızı dizinin dibinden ayırmayacaktı.

Ekrandaki fotoğrafı mail yoluyla bir adamına gönderdi. Daha sonra da arayıp bu kızın her şeyini öğrenmesini, tek bir bilgi bile atlamamasını söyledi. Bentley kurşuni havada kornalar eşliğinde ağır ağır ilerlerken koyu amber rengi sıvıyı bardağa koydu.

Viskiyi sevmesinin bir çok neden vardı ama en önemlisi ona Ateş'in gözlerini yani intikamını hatırlatıyor olmasıydı. Koyu renk sıvıyı bardakta şöyle bir çevirip tek dikişte bitirdi. 

İkinci bardağı da yeni bitmiş ki telefonu o bilindik melodiyle titredi yine. Beklediği mail gelmişti. Fotoğraftaki kıza dair her şey yazıyordu. Ev adresine bakıp tekrar adamını aradı ve derhal aynı sokakta bir ev almasını, ücretin önemsiz olduğunu söyledi.