1-KAÇIŞ

22.8K 761 12
                                    

Ormanın sessiz karanlığında duyduğu tek şey, koşarken ayağının altında ezilen yaprak ve dallardan gelen çıtırdama sesiydi,göremese de öyle olduğunu düşünüyordu.Çünkü o kadar hızla koşuyordu ki her an bir ağaca toslayıp düşebilirdi ki bu onun için şu an hiç iyi olmazdı.

Çoktan peşine düşmüş olmalıydılar. Onun yokluğunu anlamaları uzun sürmezdi.Kaçmayı başarmıştı, onları gafil avlamıştı , dedesinin öğüdünü dinlemişti; ürkek bir ceylan gibi davranmıştı önce, onu korkudan ölen bir kız gibi görmelerini sağlamıştı.Sonra sessizce gözlemlemişti,açıklarını bulduğu anda da kaçmıştı.

Çocukluğundan itibaren böyle bir olasılığa karşı hep tetikteydi, yanında her zaman korumaları ile gezerdi, gerçi onlar artık korumadan çok bir aile gibiydi ona;Cemal, Soysal ve İsrafil. Yanlış bir karar vererek onları atlatmıştı, sadece bir gün tek bir gün kız arkadaşlarıyla korumaları  olmadan dışarı çıkmak istemişti ve kaçırılmıştı işte.

Nerede olduğunu bile bilmiyordu ama burası büyüdüğü yer değildi. Karaca havasını bile tanırdı Artvin'in.Zaten onu orada saklayamazlardı.Dedesi Ayhan Özbey'i, herkes sever ve sayardı.Yaşadıkları yöredeki herkes Ayhan Bey'in biricik torununu, göz bebeği, kızının emaneti Karacayı tanırdı; dahası eski İstanbul kabadayılarından olan Ayhan Özbey'in, nam-ı diğer Hopalının torununa zarar vermeye kimse cesaret edemezdi.Karaca da buna güvenmişti ya zaten.Hopa onun eviydi, her taşını,her ağacını bildiği evi.

Bilmediği yıllarca beslenen, ölümlerle bile öfkesi dinmeyen düşmanının;Asiye hanımın,onun varlığına olan bitmek tükenmek bilmeyen kiniydi.

Onlardan kaçarken;

"Asla,"diyordu.

"O kadınında,deli oğlununda istediği o saçmalığı asla yapmayacağım.Ona boyun eğmeyeceğim.Buradan kurtula ağım,evime döneceğim."

Hopa'ya dönmeliydi.Ne parası ne telefonu ne de kimliği vardı.Ama bunları sonra düşünmeliydi.Şu an önemli olan ana yola çıkmak ve buradan hızla uzaklaşmaktı.Koşmalıydı ve ana yola çıkmalıydı.Buradan kurtulunca bulurdu bir yolunu,evine dönerdi.Artık Cemal,Soysal ve İsrafil'in sözünden hiç çıkmazdı.Gerekirse hep odasında otururdu.

Soluklanmak için yaslandığı ağacın tırtıklı gövdesi ince gömleğinden sırtını acıtmıştı.Yüzünde birkaç nokta ısrarla sızlıyordu.Koşarken çarptığı dallar çizmiş olmalıydı ama bu şu an için en son endişe etmesi gereken sorunuydu.Nefes nefese kalmıştı,sıkışan göğsü rahat soluk almasına  izin vermiyordu.Ama teslim olacak değildi.Böyle yetiştirilmemişti.O Hopalının torunu Karacaydı.Ölürdü de onların eline tekrardan düşmezdi.

Soluklanırken duyduğu araba sesi umudunu tazelediği gibi ona ani bir güçte vermişti.Sonra ardından gelen kalabalık ayak seslerini duyunca telaşlandı.Yapması gereken tek şey yoldan aşağıda kalan eğimi hızlıca tırmanmaktı.

Önündeki yükseltiyi aşıp kendini yukarı yola çekmek için otlara dikenlere tutunuyordu ama ilk denemesi başarısız oldu, bir miktar kayan toprakla beraber oda tırmanmaya başladığı noktaya yuvarlanarak geri düştü.Ama pes edecek değildi,yaradılışında pes etmek yoktu onun.Güçlükle de olsa ayağa kalktı,tekrar denedi tırmanmayı.

Açtı,yorgundu,onu izleyen adamların  sesleri de artık iyice  onun olduğu noktaya yaklaşmıştı.Öyle bir azimle kendini yola çekti ki damarlarında dolaşan adrenalin yüzünden ona hızla yaklaşan keskin ışığı son anda fark etti.Artık yoldan çekilmek için çok geçti.

Duyduğu son şey  tiz bir şekilde çalan kornaya eşlik eden acı bir fren sesi oldu.

Acı yoktu.Ölmüşmüydü yani.Nenesi ve dedesi çok üzülecekti.Cemal,İsrafil ve Soysal onu affedecekmiydi.Kaçmamalıydı.

Sonra içini bir huzur kapladı.Belki de çocukken ettiği duaların cevabı buydu.Anne ve babasına kavuşuyordu işte.En az bu akşam gibi uğursuz bir akşamda kaybetmişti onları.

Öldürülmüşlerdi.

Onun yanı başında.Bazen rüyalarına girerdi o gece.Korkardı.Nenesinin yanına koşar o gece onunla uyurdu.Küçücüktü onları kaybettiğinde.Ya beş ya altıydı yaşı.Ama hatırlıyordu işte.Her sesi,o geceye dahil her ayrıntıyı.

Oysa şu an hafif ıslak asfalt yolun üzerinde yatarken tuhaftır ki hiç bir şey hissetmiyordu.Kendini bu hissizliğe bıraktı.Aslında çok korktuğu karanlığa.Ailesini kaybettiği geceye.

Gözleri kapanmadan önce içini bir huzur kapladı.Artık dinlene bilecekti.Bekledi.Huzurla anne ve babasının gelmesini  bekledi.

Gelip onu da yanlarına almalarını bekledi......

BİZDEN ÖNCE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin