Geçen günler Giray ve Karaca'yı yavaş yavaş yakınlaştırırken,birbirlerine ne kadar alıştıklarının sınavını bu gece vereceklerdi.
Kar nöbetinin üzerinden geçen yaklaşık on gün Karaca'yı üzen iki vedaya sahne oldu.Pelin ve Ilgaz kayak yapmak için yurtdışına gitmişlerdi.Oradan da sıcak bir yerlere gidip bahara kadar gelmeyeceklerdi.Bu Karaca için sarsıcı bir ayrılık oldu.İkisini de sevmişti.Pelinle bir kız kardeşe sahip olmanın nasıl güzel bir his olduğunu öğrenmişti.Ve işin kötü yanı giderken Senemi götürmemiş olmalarıydı.En azından teklif edebilirlerdi.
Çünkü Karaca onu son zamanlarda boğmamak için çok fazla efor sarf ediyordu .
Giray'a yaklaştığı ,çeşitli bahanelerle ona dokunmaya çalıştığı anlarda, içinde hissettiği öfkeyle baş etmekte artık zorlanıyordu.Tamam kuzeniydi, ailesini kaybetmişti ama bir tek Karaca mı görüyordu onun hastalıklı saplantısını.Giray onun kocasıydı, sadece kağıt üstünde bile olsa onundu.
Hem Giray eskisi kadar suratsızda değildi, en azından Karaca'ya karşı.Karaca kocasının eve geliş saatini dört gözle beklediğini fark etti bir süre sonra.Eve geldiğinde, eğer Feride hanımın yanındaysa ona sarılıyor ve yanağına bir öpücük bırakıyordu.Karaca yalan olduğunu bile bile sırf bu küçük yakınlık için onun geldiği saatlerde Feride hanımın yanında oluyordu.Küçük bir hile.Senem'in bozulan yüzünü görmek için olduğu bahanesine sığınsada, gerçekte bu yakınlık hoşuna gidiyordu.
Bu akşam Hopalı'nın evindeydiler.Yemek yenmiş,biraz dedesi ile sohbet etmiş şimdi de gitmek için ayaklanan Giray'a ,isteksizce de olsa kapıya kadar eşlik ediyordu.
"Dikkatli ol küçük maymun, korumalarını atlatıp evden çıkma,sabahta beni ara, yani uyanınca,sana araba gönderirim."
"Gerek yok arabaya İsrafille gelirim ben, hem Cemal ve Soysalda var."
Yine kaşları çatılmıştı Giray'ın,Karaca artık onu birazcık olsun okuyabiliyordu.
"Bundan hoşlanmadın biliyorum."dedi Karaca.
"Evet hoşlanmadım."diye onayladı onu genç adam, sesindeki sıkıntı da bunu destekliyordu zaten.
"Giray beni yıllardır hayatta tutan onlar.Senin için zor olduğunu biliyorum ama biraz olsun onlara güvenemez misin?"
Giray için düşüncelerini açıkça ifade etmek hala zor olsa da ,Karaca açıkça sordukça ,o da aynı açıklıkla cevap vermekte artık bir sakınca görmüyordu.
"Benim sadece nerede olduğunu bilmem gerek,onlar sadece seni dinliyorlar ve sen de kabul et pek mantıklı kararlar almıyorsun, bu benim için bir risk, seni tehlikeye atamam."
Aslında burada kalmasan ve benimle eve dönsen cümlesini kurmak istiyordu ama Karaca ailesini özlüyordu.Giray onun için kendini bu soruyu sormamak için zorladı.Fazlasıyla zorladı.
Karaca da Giray'ın onunla burada kalmasını, eve dönmesini istemiyordu ama Feride hanımın Giray gelmeden uyumadığını bildiği için sustu.Susmak zorunda hissetti.
Kapının önünde durmuş Giray'ın arabasının uzaklaşmasını asık bir yüzle izlerken yanına Cemal ve Soysal geldi.
"Ne o pek bir baktın ardından beyinin."dedi Soysal alayla.
"Çok komik, ben nenem şey etmesin diye. Sonra kocanı yolcu etmedin diye beni azarlamasın diye.."
"Uğraşma kızla Soysal ,şimdi onun içi içini yiyordur zaten."diyen Cemal'e şaşkınca bakan Karaca;
"Niye içim içimi yiyormuş anlamadım.İkiniz tıpkı dedikoducu neneler gibisiniz.Sizi İsrafil'e söyleyeceğim."
İkisi keyifle gülerken ,nedense Karaca hiç eğlenmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİZDEN ÖNCE
General FictionYıllardır süren bir kin.Bu kinin gölgesinde iki aşık.Sevdiği adamı herşeye rağmen bırakmayan bir kadın.Aşk,BİZDEN ÖNCE.....