Masada söz hakkı olan dört ailede yerini almıştı.Tarihlerinde ilk kez böyle bir gündemle toplanıyorlardı. Cahit Cerrah oğlu bu ittifakın yıllardır başkanlığını yapıyordu.Bu Kadir Demirci yediği naneleri temizlemek için kız kardeşini bedel olarak ortaya sürmüştü,şimdi Kılıçlar kızı istiyordu haklarıydı da.Ama iki gündür öğrendiği yeni gelişmelerle, verilen söz içinden çıkılmaz bir düğüm halini almıştı.Ama bugün bu toplantı da bu iş hallolacaktı, yeteri kadar dertle uğraşıyordu zaten.Bir de bu delinin kuyuya attığı taşı çıkarmaya uğraşmayacaktı.
Kadir harcanabilinirdi de ,aşiretinin bağlantıları sevkiyatların kilit noktasıydı.Kadiri koruyan tek güçte de buydu zaten.
"Evet gelelim verilen söze. Kadir Hakan'la arandaki husumet için bir bağ vaat ettin."
"Sözüm söz Cahit bey..."diye atıldı hemen Kadir ama tamamlayamadan sözü Cerrahoğlu tarafından sertçe kesildi.
"Senin sözün sözde Kadir!ortada bir karışıklık var..."
Giray burada bulunmaktan da bu herifin yüzünü görmekten de hiç memnun değildi.Ama Kadir'in Cerrahoğlu'nun önünde kıvranmasını izlemek hiç değilse eğlenceliydi ta ki konuşmada kendi adı da geçinceye kadar......
"Bahsettiğin kızın daha önceden verilmiş bir sözü olduğunu duydum.... Giray Uluhan'a ......."
Cahit Bey'in sözleriyle masadaki herkes bir anda öfkeyle ayağa kalktı.Giray ne biçim bir oyunun içine çekildiğini anlamaya çalışırken sertçe sordu bu yalanın sahibini(Kadir'in kız kardeşi bu dünyada evleneceği kadınım diyeceği son kız bile olamazdı....")
"Kim böyle bir şeyi söyledi size......"dedi Giray öfke ve şüpheyle.
İçinde bulundukları büyük salona giren yaşlı ama dinç adam,hala güçlü ve otoriter çıkan sesi ile:
"Ben dedim."diye bağırdı.
Ardından gelen ondan daha genç görünen orta yaşlı adamla beraber onlara doğru yaşının verdiği en yüksek hızla ilerlerken ,hepsi ayakta öfkeyle dikilen adamlara hitaben sözlerine aynı sertlik ve kararlılıkla devam etti.
"Sözü verildiği söylenen kızın sözünü ben çok önceden rahmetli dedene verdim,Uluhan.."
Giray küçükken dedesinin ona söylediği sözleri hatırladı.Ama o zaman çok gençti hatta çocuktu...
Sakın kendine bir kız bulma evlat demişti.Ben gelinimi seçtim.Can dostum Hopalının bir emaneti var, o kız sana yardır.Hopalı o öldükten sonra kızın güvende olması için onun korunacağı bir yuva arar dururmuş.Kızı gördüm,çocuk daha ama büyüdüğünde yanına yakışır bir eş olacak eminim.
Şüpheyle gözlerini odadaki ilerleyişi son bulan yaşlı adama dikti ve ekledi;
"Siz Hopalı...."
"Hopalı ya evlat.Ayhan Özbey.Dedenin can dostu."
Cahit Cerrahoğlu'nun bu günkü asıl sıkıntısının nedeni de tam olarak işte buydu.Verilmiş iki söz ama tek bir kız varken verilebilecek en doğru kararı verdiğini umarak;
"Verilmiş iki söz var ortada.Bunun için ikinizde hak iddia ediyorsanız.(İkisi de başını sallayıp onaylayınca ki hak iddia etmeseler şaşardı.)Benim kararım, seçimi Hopalı'nın kızının yapması..."
Neyse ki sözleri bir itirazla karşılık bulmadı.Bu iş kan dökülmeden halledilmeliydi.Zaten herşey yeterince karışıkken,polis tepelerindeyken , zar zor bir arada bu insanları tutarken bu ittifak böyle bir nedenle yıkılamazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİZDEN ÖNCE
General FictionYıllardır süren bir kin.Bu kinin gölgesinde iki aşık.Sevdiği adamı herşeye rağmen bırakmayan bir kadın.Aşk,BİZDEN ÖNCE.....