Bölüm 12

804 42 9
                                    

    Farklı bir sessizlik vardı. Hyuna, kurumuş dudaklarını ıslatarak gözlerini Jiyong'un öfkeli bakışlarından kaçırdı. Genç adamın telefonu çalmaya başladığı zaman Jiyong, sakince sevgilisinin sıktığı kolunu bıraktı. Çalan telefonunda arayana bakmadan kapatacakken ekrandaki isme bir süre baktı. Açmak zorundaydı.

"Efendim, hyung?"

Arayanın başkan olduğunu Hyuna'ya söylemek istemiyordu. Ama içten içe endişelenmişti. Kendisini neden arıyor olabilirdi ki? Birkaç mekanda çok içip, sevgilisi ile takılmaktan başka bir şey yapmamıştı. Bu aralar ciddi anlamda usluydu.

"Jiyong, hemen yanındaki sevgilini al ve şirkete gel."

Sesi gergin ve sinirli geliyordu.

Genç adam bakışları ile yanında parmakları ile oynayan kız arkadaşına sessiz bir endişe ile baktı.

"Tamam." diyebilmişti sadece.

Telefonunu cebine attığında Hyuna'nın yanağına ufak bir öpücük kondurmak yaklaştı. Hyuna, kafasını geriye çekerek uzaklaşmaya çalıştı. Bu tartışmadan sonra uslu bir av gibi davranmak istemiyordu.

G-Dragon, parmaklarını genç kızın saçlarına doğru okşayarak kahverengi saç tellerini inceledi. Çarpık bir biçimde gülümseyerek dudaklarını iyice sadist bir biçimde gerdi. Hyuna ne olduğunu anlamadan boynundaki saçları çeken basıncı hissedince iyice kasıldı.

"Şimdi... uslu dur. Bak ben aramızı yapmaya çalışıyorum."

Hyuna, genç idolün bu davranışı karşısında şok olmuştu.

"Jiyong-ah, na-napıyorsun?"

Genç adam, genç kızın açıkta kalan boynunu daha da belirginleştirmek amacıyla Hyuna'nın saçlarındaki basıncı bir kat daha arttırarak fısıldadı.

"Canını acıtıyorum. Sanırım bu şekilde daha net bir biçimde ödeşebiliriz."

Jiyong, sevgilisinin açıkta kalan boynuna ıslak öpücükler kondururken dudaklarını kulağına doğru çıkardı.

"Haaa! Bir şey daha var. Eğer beni aldatırsan... sana hiç göstermediğim yüzümü göstermek zorunda kalabilirim."

Kelimeler Jiyong'un dudaklarından tıslama gibi çıkarken Hyuna, içinde büyüyen korkuda yok oluyordu. Erkek arkadaşına ne olmuştu? O sevimli Jiyong nereye gitmişti?

"Seni tanıyamıyorum, Jiyong."

Genç adam arabayı kullanmaya başladığında yanında korkuyla titreyen Hyuna'ya sırıtarak baktı. İfadesi hemen değişmişti.

"Huh? Neden ki?"

Sesi o çocuksu hali almıştı ve gözleri yarım ay haliyle kısılmıştı. Hyuna yutkunarak önüne döndü. Tek kelime etmeye niyetli değildi. Jiyong ise gözlerini yola çevirdiğinde içindeki öfkeyi daha farklı bir biçimde dindirmek istediğine emindi. Bakışlarının sertleştiğine aldırmadan gaza sinirle yüklendi.

---

İki sevgili YG binasının koridorlarında gerginlikle yürürken Hyuna buraya neden geldiğine anlam verememişti. Jiyong başkanın ikisi ile görüşmek istediğini söylemişti ama genç kız bir şey yapmamıştı yani idolü ile ilişki yaşamak dışında. Artık Jiyong'dan korkuyordu. Sinirli olduğu için böyle davranmıştı yoksa o öyle davranmazdı. Kafası karışmıştı yada çok kıskanmıştı. Evet, evet bu bunlar sebepleri olabilirdi.

O, hala aynı müthiş insandı. Sıcak, tutkulu ve romantik...

Genç kız kolunu hafifçe tutan Jiyong'a bakınca genç adamın kendisine kafasıyla karşıyı işaret ettiğini fark etti. Hyuna, başını çevirdiğinde YG Entertaiment'in başkanı Yang Hyun Suk'un kendisine ifadesiz bir biçimde baktığını fark etti. Hızla başını yere eğerek selam verdi.

Little do you knowHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin