Bölüm 25

774 35 8
                                    

25.Bölüm

Jiyong karşısında oturan paparazziyi stresle izliyordu. Young Bae koluna hafifçe vurunca bakışlarını adamdan kısa süreliğine ayırarak önündeki resimlere çevirdi. Boğazını öksürerek temizledi. Konuşmaya hazırlanıyordu.

"Şimdi... Bu resimler karşılığında neler istiyorsun? Malum bizim evlenme-"

"Woah, woah! Dur orda bakalım! Evlenmek mi? Harika dostuuuuum!"

Young Bae gazeteciye deliymiş gibi kısa bir baktı ve arkadaşının sinirle çatılan kaşlarını görmezden geldi.

"'Bak dostuuuum!' Burda ciddi bir mesele tartışıyoruz. Yasal yollarla da hakkımızı arayabiliriz ama yapmıyoruz. Şimdilik. Ama dostuuuum..." diye devam etti yetişkin grup üyesi. 'Dostum' lafını aynı iğreti tonla uzatıyordu. Tıpkı gazetecinin yaptığı gibi.

"Şimdi... sadede gelelim."

Gazeteci oturduğu koltukta geriye doğru hafifçe kaykıldı.

"Valla Osaka'daki resimleride pazarlığa katıyor muyuz?" diyerek sırıttı.

Jiyong, Young Bae'nin omzuna bastırmasını hissedince kendini öne attığını anlamıştı.

"İstediğin rakamı ver." Diyerek çek defterini havada salladı.

Gazeteci, burada kendisi 'Dispatch' adlı sitenin haber müdürüydü yada paparazzi müdürü mü denmeliydi emin değildi.

"Bence resimlerin bedelini ancak resimle ödemelisiniz."

Jiyong, masada öne doğru eğildi.

"Huh?"

Gazeteci, idolün boş bakışlarına alayla baktı.

"Gizli düğünden resmi resim çekmemize izin ver. Bende resimleri yok edeyim."

Young Bae, kendilerini kullanmak isteyen gazeteciye öfkeyle,

"Seni fırsatçı! İnsanları neden kullanmaya çalışıyorsun?"

"Hadi ama... Bu tamamen 'Kazan-Kazan' durumu." Diye ellerini teslim olmuş gibi havaya kaldırdı dispatch habercisi.

"Tamam." Diye yanıt verdi Jiyong.

"Dostum, bu adam seni kullanıyor." Diye bıkkınlıkla söylendi Young Bae.

"Biliyorum. Ama evlilik meselesini ağzımdan ilk kaçıran bendim. Yani, bu şekilde şantaj etmeye hakkı var."

Young Bae, gazeteciyi öfkeyle süzerken Jiyong, odadan çıkmak için ayağa kalktı.

"Anlaştık o zaman başkan." Diye söylendi paparazzi.

"Kesinlikle." Diye lafı bitirdi Big Bang'ın lideri.

.

.

.

"Omma!" Jiwon, boyalı parmaklarını annesine gösterdi. Hyuna, oğlunun parmaklarının üzerine kendi kırmızı parmaklarını yapıştırdı.

Mor'un üzerine kırmızı pek güzel durmamıştı sanki.

"Appa ne zaman gelecek? Birlikte yapacaktık." Diyerek dudaklarını büktü.

Hyuna, oğlunun sevimli haline dayanamayarak burnuna kırmızı bir nokta bıraktı.

"Ommmaaaaaaaaaa!" diyerek kıkırdadı küçük çocuk.

"Ama bensiz boyama yapıyorsunuz.... Hani birlikte yapacaktık?"

Hyuna, Jiyong'un sesini duyunca arkasını döndü. Jiyong'un, kravatını çözen parmaklarına bakışları kayınca ister istemez kızardı. Nişanlısı çok yakışıklıydı. Hala evleneceklerine inanmıyordu. Jiyong ceketini çıkararak koltuğa doğru fırlattı.

Little do you knowHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin