Jiyong, uykulu bakışlarını aralayarak nerede olduğunu anlamaya çalışıyordu. Jiwon'un kendisinin uyandığını anlamadan, Jiyong'un kendisine verdiği porsche araba ile babasının bacaklarının üzerinde sürdüğünü görünce sessizce güldü.
Küçük çocuk babası ile göz göze gelince kıkırdayarak Jiyong'un boynuna sarıldı.
"Ajusshi, akşam bizde mi kaldın?" diyerek fısıltı ile sordu.
Hava yeni aydınlanmaya başlamıştı. Bigbang'ın lideri muhtemelen 3 yada 4 saat uyuyabilmişti. Jiyong, oğlunu kollarını açtı ve sevimli bir güldü.
"Evet. Sen neden bu kadar erken kalktın bakalım?"
Jiwon, babasının koynuna girerek kollarını Jiyong'un boynuna doladı.
"Bazen erken kalkarak babamı bekliyorum. Belki gelir diye...Anneme söyleme ama! Çünkü ne zaman söylesem ağlıyor."
Jiyong, küçük çocuğun itirafını duyunca nefesi kesildi. Göğsünden yükselen 'Senin baban benim.' çığlığını atmamak için kendini zor tutuyordu. Nefesi düğümlenerek oğlunu kendine iyice bastırdı.
"Baban... Onun hakkında ne biliyorsun?"
Jiwon, kaşlarını çatarak Jiyong'a uzunca bir süre baktı. Düşünüyordu.
"O, bizim için çalışıyor. Ve çok önemli biri. İşleri çok olduğu için gelemiyormuş. Ama annem, babamın bizi çok sevdiğini söylüyor. Aynı senin gibi biri olmalı, ajusshi! Ben öyle hayal ediyorum."
Jiyong, bakışlarını oğlunun arkasındaki pencereye dikti. Sesi üzüntü ile doluydu. Ağlamak istemiyordu.
"Demek benim gibi biri, huh?"
Gözlerindeki yaşları gülerek saklamaya çalıştı, genç baba. Jiwon'un kendisine yorgun ve uykulu gözlerle baktığını görünce fısıltı ile battaniyeyi ikisinin üzerine çekti.
"Hadi uyuyalım, birlikte."
.
.
.
Hyuna, pijamalarını çekiştirerek mutfağa yöneldi. Soğuk bir su içerek biraz ferahlamalıydı. Oturma odasının önünden geçerken aniden adımları yavaşladı. Önündeki sahne donmasına yeterdi hatta artardı bile. Oğulları sessizce Jiyong'a sarılmıştı. Erkek arkadaşıda Jiwon'u kendisine bastırmış bir halde uyuyorlardı.
Sessizce yanlarına yaklaşarak ikisini izlemeye başladı. Acı bir gülümsemeyle arkasını döndüğü sırada Jiyong'un sesiyle dondu.
"Nereye gidiyorsun?"
Bakışları özlemle ve aşkla yoğun bir biçimde parlıyordu. Uzunca bir süredir uyumadığı belliydi, Jiyong'un.
"Jiwon'u odasına götürelim. Konuşmamız gereken şeyler var."
Hyuna, oğlunu Jiyong'un kolları arasından sessizce alarak çocuğu kendi odasına taşıdı. Genç anne sessizce Jiwon'un odasundan çıktığında tedirgin bir biçimde güldü. Jiyong, sevgilisine öfkelenmek istemiyordu. Ama oğlunun o masum istediği kulaklarından ayrılmayan bir uğultu gibiydi.
"Hyuna, neden... benim kim olduğumdan Jiwon'a bahsetmedin?"
Hyuna, erkek arkasaşının ellerini tutarak oturma odasına yönlendirdi. İkisi sessizce birbirlerini izlerken genç anne derin bir nefes aldı.
"Çünkü, barışacağımızdan emin değildim. Tanrı aşkına Jiyong, senin beni çoktan unutmuş olacağından emindim. Birde çocuk? Ona boşu boşuna umut vermek istemedim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Little do you know
FanfictionKim Hyuna, KPOP'un Sexy Divası olarak tanınsa da normalde naif, utangaç bir insan. Peki, Big Bang'ın asi lideri Kwon Jiyong? İkisi de sahne performanslarının yansıttıklarından farklı insanlar. Kwon Jiyong & Kim Hyuna Hayran Kurgu. PS: Tüm karakterl...