Y/N: Geçiş bölümüdür. Hepinizin yeni yılını şimdiden kutlarım.
----
Hyuna, boş gözlerle baktığı kapıdan bakışlarını kaçırdı. Jiyong'un omzunu tutan güçlü parmaklarını yok sayarak çalan telefonunu kulağına götürdü.
"Efendim, başkanım? Tamam. Geliyorum." Diyerek karşıdan gelen cevabı beklemeden telefonu kapattı ve Jiyong'un parmaklarını omzundan yavaşça ittirdi.
"Gitmem gerekiyor."
Bigbang'ın lideri genç kızın bir anda duygusuzlaşan ses tonundan rahatsız olmuştu.
"Nereye? Şuan dışarı çıkman doğru değil. Burada kalman- "
Hyuna, Jiyong'un daha fazla konuşmasına izin vermeyerek güçsüz bacaklarından destek alarak ayağa kalktı.
"Şirkete gitmem lazım. Sonra görüşelim, hm? Jiyong-ah?"
Genç adam, sevgilisini kolları arasına alnına öpücük kondurdu.
"Kesinlikle beni ara. Sonra... Çaresine bakarız. İkimiz."
Hyuna, anlayışla kafasını sallayarak onayladı. Şuan tek sorun şirketten sessizce ayrılmaya çalışmaktı. Kapının önündeki kalabalığı nasıl geçeceği hakkında bir fikri yoktu.
Jiyong'a son kez bakmak için genç adamın gözlerini buldu kendi gözleri. Ateş içinde yanıyordu bakışları. Ama bu genç kadının her şeye rağmen devam edemeyeceği bir şeydi. Şimdi tek yapması gereken Jiyong'un hayatından usulca çıkmaktı. Bir süre Avrupa'da yaşaması iyi olabilirdi. Başkanın odasından çıktığında sakince kendi kolunu tutan Young Bae ile göz göze geldi.
"Konuşalım. Jiyong'un haberi olmasın."
Hyuna ise sadece onaylamıştı. Artık kukladan bir farkı yokmuş gibi hissediyordu. Ne isterlerse yapan güzel bir kukla gibiydi.
●●●
Young Bae, Hyuna'yı evine bıraktığında saat gece yarısını 2 saat geçmişti. Kapının kilidini açıp evine girdiğinda ayak tabanlarının acı içinde sızlıyordu. Gözleri yaşlarla dolduğu zaman ağladığı şeyin kalbinin acısı olduğuna emindi.
Bu pislikten nasıl kurtulacaklarının planını iki şirket başkanı kararlaştırmıştı. Ve Hyuna bu planı destekliyordu.
Desteklemek zorundaydı. Jiyong için. Bigbang için yapacaktı. Bütün suçları üzerine alsa bile önemli değildi. Her türlü hayatı batmıştı zaten ama birilerini kurtaracaksa bu sevdiği kişi olacaktı. Teklifi yaptığı zaman Yang Hyuk-Suk ilk olarak bunu desteklememişti. Young Bae dahil 4 kişi bu toplantıyı yapmışlardı. Kendi başkanı ile video call ile görüştüğünde Hong Seung-Sung'un öfkeli ikazını hala hatırlıyordu ama iki kişinin aynı anda bu çukura düşmesine gerek yoktu. Eğer biri kurtulacaksa o kişi Jiyong olacaktı.
Olmalıydı.
Bu gece ise sadece uyuyacaktı.
Tatlı rüyalar görerek...
Almanya'da 1 ay kaldıktan sonra Japonya'ya yerleşecekti. Ama önce bu haberlerden kendisini ve Jiyong'u aklayacaklardı. Fotoğraflardaki resimlerin photoshop olduğuna dair bilirkişi raporu bile hazırlanmıştı. Dudaklarını hırsla ısırdı. Hayatını seviyordu ama her şeyin ellerinden kaybolması demek böyle bir şeydi. Resimlerin orjinalleri aslında bunlar denebilecek modellerin çekimleri bile farklı mekanlarda gerçekleştirilmişti.
Fanları ne olursa olsun onları desteklerdi zaten. Bu sektörün acımasız yanı bu değil miydi zaten? Tek acınası kısmı heyecanla ve umutla normal olacaklarını düşünmekti. Belki de bu konuya çok takılıyordu. Yıllar önce ilk Wonder Girls'den ayrıldığı zaman herkes Jay Park'ten hamile olduğu için ayrıldığına dair saçma sapan dedikodular yaymıştı. Dayanması zor olsa da güçlü görünmek zorunda olması, konseptinin bir bedeli değil miydi?
Banyo dolabından aldığı uyku haplarından iki tane ağzına atarak yatağına uzandı. Uyku, kollarını uzatmış Hyuna'yı derinliğine çekmeye başlamıştı.
●●●
Jiyong, dudaklarını sinirle ısırdı. Hyuna, telefonlarını tamı tamına 2 gündür açmıyordu ve karşısında kendisine skandaldan kurtulmak için bir şeyler zırvalayan başkanına gözlerinin devirerek telefonunun ekranını gösterdi.
"Hyung, sadece tek bir soru sormak istiyorum. Hyuna'nın telefonunu açmaması ile bir ilgin var mı?" diye sordu. Sonrada ısırmaktan şişen dudaklarını yaladı.
"Evet."
Yang Hyuk-Suk, her zamanki kesinlikle cevap vermişti. Soğuk bakışlarının arasından sızan merhamet odanın atmosferinde anlamsızlaşıyordu.
"Şimdi... Anlattıklarımı dinleyerek hikayenin devamını öğrenmek ister misin?"
Bigbang'ın lideri sırtında oluşan soğuk terleri görmezden gelmeye çalıştı ama her şey o kadar netti ki! Artık ilişkileri bitmişti. Ama o bitti demeden bitemezdi ki?
Nasıl?
Nasıl...
"Dinliyorum." dedi genç idol. Bakışları göz yaşlarından dolayı bulanıklaşsa da şuan içine akıtması gereken zamandı.
Dinledikçe öfkeleniyordu.
Dinledikçe kırılıyordu.
Dinledikçe olması gerekenin neden hep bu olduğunu anlamıyordu...
Zavallıydı. Ünlü rüyası ile gerçek hayatı arasına sıkışmış bir adam. Ve hikayeyi karanlık kısmının son bölümüne kadar dinledi.
Young Bae, başkanın odasına Jiyong'u bulmak için içeri girdi. Arkadaşının bakışlarının boş ve donuk bir şekilde önündeki masaya diktiğini fark etmişti. Boğazını temizledi. Başkanın umutsuzca salladığı kafayı görmezden gelerek lideri dışarı çıkarmaya başladı. Ona şuan iyi gelecek ne olabilirdi ki? Emin değildi.
İnternet şuan yeni haberlerle çıldırırken YG ve CUBE Ent. bu resimleri yayanlarla ilgili suç durusunda bulunacaklarını söylemişlerdi. Tabii ki, gerçekleri bilen Dispatch'e bir yığın para ödenmişti.
Kapa çeneni payı denebilirdi.
Jiyong ise o gün boyunca tek kelime bile etmemişti.
Alkolde almamıştı. Sadece, çevresinde kendisine neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlatan insanları dinliyordu. Bu kadar basit bir şeye bile kendisinin karar vermesine izin yoktu.
Artık idol olmak ne kadar doğruydu? Bunu düşünüyordu.
Normal olmak için çok mu geçti yoksa?
●●●
M�f��ހ�
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Little do you know
FanfictionKim Hyuna, KPOP'un Sexy Divası olarak tanınsa da normalde naif, utangaç bir insan. Peki, Big Bang'ın asi lideri Kwon Jiyong? İkisi de sahne performanslarının yansıttıklarından farklı insanlar. Kwon Jiyong & Kim Hyuna Hayran Kurgu. PS: Tüm karakterl...