Bölüm 15

660 44 10
                                    

   Hyuna, karşısında kendisine anlaşılmaz bakışlarla bakan idollerden gözlerini kaçırarak kendisine el sallayan oğluna sıcak bir biçimde gülümsedi. Jiwon, kaydıraktan kayarak annesine sıcak bir biçimde el salladı.

Daesung, küçük çocuğu izlerken aklından geçenlere inanmak istemiyordu. Elindeki kahveden bir yudum alarak Young Bae'ye kaçamak bir bakış attı. Arkadaşı da aynı şeyi düşünmüş olacak ki genç kadına sorgulayıcı bakışlarını yöneltti.

« Demek bir aile kurdun, Hyuna? »

Hyuna, gözlerini kaçırarak bakışlarını ayakkabılarına çevirdi. Utançla yüzünü saklamak istiyordu. Yalan söylemek hala zor geliyordu.

« Hı-hı. Öyle. »

Young Bae, cevaptan etkilenmemiş gibiydi.

« Oğlun 5 yaşında gibi görünüyor. Babası Koreli mi ? »

Hyuna, sessizce yutkundu. Cevap vermek istemiyordu. Daesung arkadaşındaki hırçınlığı sezmişti. Muhtemelen genç kadını Jiyong'u ihanet ile yargılayacaktı. Araya girerek Hyuna'ya gülümesdi.

« Hyuna-shii, oğlun çok tatlı. Özellikle bakışları... Tıpkı... »

Hyuna, gözlerinin dolduğunu hissediyordu. Sinirle gözlerini kapayarak nefesini dışarı verdi.

« Jiwon-ah ! Tatlım, hadi eve gidiyoruz. »

Küçük çocuk, annesinin sözlerini duyar duymaz yanına koştu. Hyuna'nın mutsuz ve gergin ifadesini görünce Jiwon'un bakışları aniden donuklaştı ve sertleşti. Annesinin yanaklarını şefkatle sıktı ve fısıldayarak,

« Noldu omma ? Ajusshiler sana kötü birşey mi dedi ? »

Annesinin gergin olduğu durumları çok iyi biliyordu, Jiwon. Sinirle kendilerini izleyen ikiliye döndü.

« Aynı dili konuştuğumuz için artık annemle yalnız olmayız diye düşünmüştüm ama siz onu üzdünüz. » diyerek Young Bae'nin bacağına küçük elleriyle vurdu.

« Artık sizi istemiyoruz. »

Daesung, küçük çocuğun buz gibi kahverengi gözleri altında donduğunu hissediyordu. 'Jiyong-ah, bugün senin oğlunla tanıştım.' diye düşündü ve hafifçe gülümsedi. Acı bir gülümsemeydi.

Young Bae, acımasız bir biçimde sırıtarak genç kadını süzdü.

« Eminim Jiyong, bu ufak gezintimizi öğrendiğinde çok şaşıracak. »

Hyuna, panikle genç adamın eline sarıldı.

« Taeyang-shii, lü-lütfen... Jiyong'a söyleme. Beni gördüğünü söyleme. »

Daesung, Jiwon'un annesini korumak için Young Bae'ye saldıracağını anladığında küçük çocuğu kucağına aldı. Jiwon ağlamaya başlayınca saçlarını okşayarak kulağına fısıldadı.

« Annen ile Young Bae Ajusshi birbiriyle konuşşsun. Bizde salıncakta sallanalım, ne dersin ? Hm ? »

Küçük çocuk hırçın bir biçimde çırpınıyordu. Göz yaşları akmaya başlamıştı.

« Omma ! »

Hyuna, oğluna gülümseyerek alnına bir öpücük kondurdu.

« Jiwon-ah ! Anneyi üzme. Amca ile git. Bende şu Ajusshi ile konuşayım. Merak etme. Olur mu ? »

Küçük çocuk durumu pek anlamasa da annesini üzmemek için kafasını onaylayarak salladı. Pembe yanakları göz yaşları ile ıslanmıştı.

Little do you knowHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin