BİR KARTAL GİBİ UMUT ETMEK Bölüm 30

36 42 0
                                    



yeni bir öyküye başlayacaksınız. keyifli okumalar... gün gelip sizinkilerle öyküde sözünü ettiğim kıvama gelirsen şaşırma...belki de gelmişsindir...bakalım seni bu öyküyle ağlatabilecek miyim? Eğer ağlatabiliyorsam bu iyiye işarettir.



1

Dışarda yağmur yağıyordu.

Nuh, battaniyeye sarınmış televizyonda yabancı bir sineme filmi izliyordu. Kışın en sert hâli hissediliyordu bugünlerde. Kömür sobası son sıcağı salıyordu salona, sönmeye başlamıştı.

Kapı zili çaldı, gecenin yarısı gelen kimdi?

Nuh korkarak kapıya gitti.

"Kim o?" diye sordu.

"Benim ben, aç kapıyı."

Babasına açtı kapıyı. Leş gibi bira kokusu çarptı burnuna. Hayret etti, babası bira içmezdi ki! Bu işte bir tuhaflık vardı.

Salim, şehir dışında yol işçisi olarak çalışıyordu özel bir firmada. Islak montunu çıkarıp sobanın yanına koydu kurusun diye. Sobaya odun attı, içerde pijamalarını giyip geldi, divana uzandı.

"Kapat şunu!" dedi. Gözlerini kapattı.

Filmin can alıcı yeriydi, Nuh, televizyonun sesini kıstı, herhâlde bir şey demezdi. Umut etti. İçinden dua etti.

Salim uykuya dalmıştı. Uykuya dalıp horlayınca Nuh televizyonun sesi açmıştı farkında olmadan, sesi iyi duyamadığı için. Salim filmdekilerin kavga sesiyle uyandı.

"Sana şunu kapat demedim mi?!" Uykusu kaçmıştı. Oturdu.

Nuh televizyonu kapatmış içeri gidiyordu.

"Gitme. Gel yanıma."

Nuh çekinerek ve korkarak yanaştı.

"3 gündür okula gitmiyor muşsun, ben sana gideceksin, okuyup adam olacaksın, kendini kurtarmanın başka yolu yok demedim mi?"

"Dedin de."

"Defol git karşımdan!"

"Ama baba..."

"Kes! Konuşma. Çık dışarı. Yoksa böcek gibi ezerim. Gözüm görmesin seni!" diye bağırdı Salim.

t<|+

İKİ YALNIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin