BİR KARTAL GİBİ UMUT ETMEK Bölüm 39

30 41 0
                                    

10

"Onunla karşılaşmak istemiyorum. Kendimi özür dileyecek gibi de görmüyorum. Çünkü haklıyım."

"Ya saçmalama! Senin gibi evini terk edenler var. Bilirsin. Yanlış yollara düşüyorlar. Çünkü hayat bilgi ve tecrübeleri yok. Yanlışa, suça bulaşmaları da kolay oluyor. Aile sorunları yüzünden evden kaçan ve sokak çocuğu olan, bali bağımlısı binlerce çocuk var."

"Yani ben bali mi kullanacağım? Bırak allah aşkına! O dediklerin ufak çocuklar."

"Aralarında 2 üniversite bitirmiş yani eşek kadar olan var canım. Geçen gün haberlerde izledim. 2 üniversite bitiren nasıl düşer o duruma. İnsanın aklı almıyor. Eh, bir kere başladı mı, -hayal et zor değil-o yola düştü mü kopamıyor. Arkasından da bir iyilik meleği, kurtarıcı gelmeyince yılları köprü altlarında sidik, çöp kokan karanlık deliklerde bali çekerek geçiyor. Tamamdır; senin laftan anlayacağın yok. Bize gidiyoruz!" Koldan tuttu.

"Maalesef gelemem Hacer. Bırak kolumu. Kırmayayım seni. Böyle ayrılmayalım. Dönerim canım. Büyütme bunu."

Hacer kolu bıraktı, kumru gibi mahsun baktı: "Tamam, git kafanı düzelt, yarın buluşuruz."

"Hayır, bir daha buraya adımımı atmak gelmiyor içimden, yarın belki düşüncem değişir. Bilemiyorum."

"E ne yapacaksın?"

"Zengin olacağım. O zaman gelirim buraya. Çıkarım babamın karşısına. Aygır gibi. Elalemin oğlu okulda berbat, adamlar oğullarını el üstünde tutuyor, ben başarılı olduğum halde babamın ilgilendiği umursadığı yok."

"Çalışıyor ya; kafa mı kalıyor adamda."

"Saygı duymuyor. Hep dayağını yedim. Artık yeter!

"Senin baban hep sinirli biriydi zaten. Hep durumu idare eden iyi biriydin. Bir şekilde ona katlanmasını bererirdin hep. Ne oldu sana anlamıyorum. Bence yanlış yapıyorsun. Dilerim çok berbat şeyler yaşar, çarçabuk pes eder ve hatanı anlayıp geri dönersin. Burdan, evinden daha iyisini bulamazsın bence. Senin baban sinirli biri olabilir. Ama kumar oynamaz, karı kız ayağı yoktur, eşek gibi çalışır parayı getirip annene verir. Ailesini çok sever. O yumrukla adamın bütün hayallerini yıktın yaktın bitirdin."

"Her neyse. Hoşça kal Hacer. Ne bileyim ki. Bir anda kıvılcım ve barut olup birbirimize fena karışık."

Hacer güldü.

"Beni ara."

"Tamam; ararım."

Hacer iki elini uzattı, Nuh da... eller buluştu.

Nuh, yokuş yoldan aşağ inmeye başladı.

İKİ YALNIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin