BİR KARTAL GİBİ UMUT ETMEK Bölüm 43

35 37 0
                                    

14

"Kusura bakma abi, geçerken gözüm takıldı da, bir bakayım dedim."

"Ben bunu hiç tanımıyorum" dedi Rasim, kaptan işe yeni birini aldı demek ki. Nerelisin çocuk?"

"Samsun, efendim."

"Sigaraları buna yaptıralım. Yapar mısın çocuk?"

"Nasıl?"

"Ya basit, alete tütünü yerleştiriyorsun...manuel sigara yapım..."

"Ha, tamam. Babam da ondan kullanıyor. Arada sigaralarını ben yaparım."

"Güzel."

Mehmet söze girdi: "Gözüm tuttu seni, arkadaşım. Şimdi git bana

2 bira getir aşçıdan."

"O nerde?"

"Ben nerden bileyim. Ara bul, buralarda bir yerlerdedir."

"Peki. Adı ne aşçının?"

"Selim."

"Sizin adlarınız, efendim? Hani bira kim istedi der diye sordum."

"Ben Mehmet, o da Rasim."

"Ben de Nuh, memnun oldum."

Mehmet dedi ki: "Gel şu sigaraları hallet de öyle git."

"Olur."

Nuh yanlarına oturdu, gazete kağıdı üstünde tütün, filte ve sigara yapım aleti vardı. Hazneye tütünleri koydu, uca filtreyi taktı ve çekti.

Seri olarak yapıyordu sigaraları. Mehmet büyülendi, güldü: "Şaştım. Çok iyisin."

Nuh bir paket sigara yapmıştı. Kamaradan çıktı.

Nuh korida ilerledi, 2 kamara boştu. Üçüncüsünden sesler geliyordu. Kapı kapalıydı: "Onu öldüreceğim!" dedi Muhsin, iri bir bıçağı biliyordu zımparayla.

"Katil olmaya değmez, sakin ol" dedi Şenol.

"Ama çok sinir etti beni."

Nuh içeri girip girmemekte tereddüt etti. Kapıyı tıklattı.

"Kim o?" dedi Muhsin.

"Girebilir miyim? Efendim."

"İçeri girmen için destan mı yazacağız? Gir işte!"

İKİ YALNIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin