BİR KARTAL GİBİ UMUT ETMEK Bölüm 46

30 37 0
                                    

17

Nuh kapıyı çalıp içeri girdi.

"Efendim, aşçı Selim amcadan 2 bira almam lazım. Mehmet abi istedi. Beni Mehmet abi yolladı.

Aşçı şapşala bakar gibi baktı. Gülümsedi: "Sen de kimsin?"

"Kaptan işe aldı beni, yeni."

"Adın ne?"

"Nuh, efendim."

"Burası rezil ve berbat bir yerdir."

"Bilmem ki. Belki kazınırsa altından altın madeni çıkar. Dedem böyle derdi insanlar için."

"Sen saygılı çocuksun. Senin gibileri burada kolay harcarlar. Burada hayatta kalmak için dişli olmak lazım. Evlat."

Aşçı kamaradan çıktı: "Gel benle."

İlerlediler koridorda. Aşçı kilerin kilitini açıp 2 bira çıkardı.

"Al bunları. Başka kimseye verme. Ona daha bira vermem. Aynen böyle söyle. Hakkı doldu."

Nuh ince uzun koridorda ilerlerken kamaralardan birinin kapısı açıldı ve içerden iri yarı, kel kafalı goril gibi bir adam çıktı. Nuh'la göz göze geldiler. İdris gözlerini biralara dikti. Bir eliyle Nuh'u ensesinden kedi yavrusu gibi tuttu, diğer eliyle 2 birayı almaya çalıştı. Nuh direndi, İdris tokat patlattı. Biraları alıp birini açıp hemen içmeye başladı:

"Bana bira kalmadı demişlerdi."

"Ama onları götürmem gerekiyordu Mehmet abiye."

Pis pis geğirdi: "Mehmet'ten hiç hoşlanmam. Eğer diğer birasını istiyorsan gelip benden alsın. Ona birkaç dakika veriyorum." Kamarasına girecekti. Nuh birayı onun elinden almak için panter atılıp uzattı elini. Ama idris onu dirseğiyle engelledi. Bir tokat patlattı.

Gülümsedi: "Seni fırıldak seni. Bak kafamı bozma. Yoksa bütün kemiklerini kırarım! Yürü git işine!"

İKİ YALNIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin