18.Bölüm ∞

43.1K 1.6K 66
                                    

18.Bölüm ∞

Yüzüme vuran gün ışığıyla gözlerimi kırpıştırıp bir an neler olduğunu anlamaya çalıştım ve farkına vardığımdaysa mutlulukla titredim. Aman Allah'ım dün akşam sevdiğim adamla beraber olmuştum! Bedenimin çeşitli noktalarında sanki hala onun ellerini hissediyor ve bundan büyük bir haz duyuyordum. Başımı hafif sağa çevirdiğimde Akın'ın bir kolunu başının altına yastık görevi görerek koyduğunu, diğer kolunuysa benim üzerime attığını fark ettim. Erkeksi ve nazik eli doğrudan tenime dokunmasa da bu kalın yorgan üzerinden bile bana dokunduğunu hissediyordum. Bir an boyunca gözlerimi tavana dikip salakça sırıtmama mani olamadım.

Akın'ın bana yaptıkları, yaptırdıkları aklıma üşüşünce aniden gözlerimi kırpıştırdım ve dişlerimle dudağımı ısırarak yanımdaki adama tekrar kaçamak bir bakış attım. Acaba o da dün gecenin ne kadar önemli ve özel olduğunu umursuyor muydu? Bana dokunan hatta öpen ilk erkek olarak bundan memnun olmuş muydu, yoksa tecrübesiz olduğum için sıkılmış mıydı?

Akın homurdanarak başını öbür tarafa çevirirken onun bu haline tebessüm ettim. Dağınık saçları ve yatağa sere serpe yayılmış bedeniyle ne kadar yakışıklı ve çekici olduğunu biliyor muydu? Acaba her beraber olduğu kadınlar da böyle benim gibi onu gözetleyip iç çekmişler miydi? Aniden kaşlarım çatılır ve kalbime hafif bir ağırlık çökerken yaptığımız şeyin farkındalığını şimdi tam anlamıyla görebildim.

Ben de tıpkı diğer kadınlar gibiydim. Onlardan ne farkım vardı ki? Ama... ama 'Sanırım sana aşık oluyorum' demişti. O an çarpan kalbimi ve mutluluktan kıvrılan dudaklarım bir ben bilirdim. Sevdiğim adam bana karşı ilgi duyuyordu. Kendi de duygularından emin değildi ama bunu bile bana itiraf ederek büyük cesaret göstermişti. Oysa Akın o kelimeleri söyledikten sonra bende 'sana aşığım' dememek için zor tutmuştum kendimi. En azından şimdilik, onun hislerini tam anlamadan söylemeyecektim.

Elimi üzerimdeki elin üzerine koyarken bir an dönüp tekrar ona baktım. Öyle derin uykusu vardı ki muhtemelen top patlatsam uyanmazdı. Elimle elini kaldırır ve yataktan yavaşça çıkarken bir an duraksadım. Çıplaktım! Etrafa gözlerimi gezdirip kıyafetlerimi ararken duvardaki saati görmemle gözlerim fal taşı gibi açıldı!

11.30!

Yere savrulan kıyafetlerimi toparlayıp hızlıca üzerime giyerken bir yandan da olabildiğince sessiz olmaya çalışıyordum. İçimden kendime saydırırken şimdiye herkesin uyanmış olabileceğini ve beni merak edebileceklerini düşündüm ve daha da hızlı hazırlanmaya çalıştım. En sonunda kapanmış olan telefonumu da alıp odadan çıkacakken son anda duraksayıp arkamı döndüm ve benim uyuduğum yastığa sarılmış olan Akınla karşı karşıya geldim. Yüzünü yastığa tamamen gömmüşken ne kadar çekinsem de yavaşça ona yaklaşıp çıplak, pürüzsüz omzuna tüy gibi bir öpücük kondurdum.

Odadan aceleyle çıkarken yüzümdeki tebessümü silemiyordum. Sanırım sevdiğim adamın kollarında sabahlamak hoşuma gitmişti!

><

Büyük bir inlemeyle yerimden doğrulurken etrafımı kısık gözlerimle süzdüm. Oda tam bir harabeye dönmüş ben ise darmadağın olmuştum. Çıplak olduğumu fark edince dün gecenin anıları beynime doluştu ve kafamı hızla çevirip yanıma baktım. Fakat görmeyi beklediği şeyi göremedim.

Rüya görmüş olamazdım çünkü bedenimde hala Dilşah'ın dokunuşlarını hissedebiliyordum. Dün gece kafam fazla keyif olmasa da masumiyetini aldığım kıza söylediğim şeyi hatırlamıştım!

'Sana aşık oluyorum' mu demiştim! Lanet olsun, lanet olsun.

Kız kim bilir ne hayallere, ümitlere dalmıştır. Kafama küfürlerimi saydırıp yataktan çıkarken gözlerim bir anlığına banyo kapısına gitti. Orada olabilir miydi? Hızlı adımlarla gidip kapıyı süratle açtığımda Dilşah'tan eser yoktu. Homurdanarak bütün evi dolaştığımda onun gerçekten de ortadan kaybolduğunu fark ettim. Kendimi tıpkı tek gecelik ilişki geçirmiş, adi bir adam gibi hissederken salondaki üçlü koltuğa yığıldım ve ağrıyan başımı şakağımla ovuşturarak geçiştirmeye çalıştım. Bunun bile bana herhangi bir faydası olmamıştı.

Sev Yeter (2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin