Önümde bir kase mantar çorbası, patates ezmesi ve bir elma vardı. Aslında dünde aynı şeyi yemiş gibi hissediyorduk. Sonra Leya bana döndü ve -Bak bu kare patatesler yuvarlak aslında ve bu elmada, havuç toprakta çok kaldığından yuvarlaklaşmış. dedi ve güldü. Sonra bende güldüm Leya'ya döndüm -Leya tavuğunu soğutma. dedim ve ikimizde yemeye başladık. Evet gün bitmişti artık yatma vakti.
Züleyha anne ellerini 2 kez şaplattı evet bu "Yatağa" anlamına geliyordu. Hepimiz masadan kalkıp odalarımıza doğru gidiyorduk. Sonra Leya durdu ve bana -İyi geceler! Düşünmeden uyu hayat hayalimiz gibidir. dedi. Ve son söylediğini anlamaya çalışsamda anlayamadım. Kendi kendime -Leya! Bu kız hep aynı şeyi yapıyor. Neden anlamayacağım şeyler söyler ki?. diye söylendim.
Odama girdim içeri baktım önce sanırım arkadaşlarım bugünde bizde kalacaklardı yatağıma oturdum ve "Hayal bitti" dedim. Fazla bağırmadan -iyi geceler kardeşlerim. diye odaya seslendim. Hepsi eliyle sanada işareti yaptım. Emre yatağına doğrulup dediki -Evet Gökalp iyi geceler aynı güne uyanmak için aynı geceye yatıyoruz. dedi. O çok akıllı bir çocuktu onu seviyordum. Kalkıp üzerimi değiştirdim ve yatağıma uzandım. Yastığımın altında omuzlarımı rahatsız eden defterimi fark ettim. Elime aldım ve sessizce terasa çıktım. Kalemim elimdeydi. Yıldızlarda sayfamı aydınlatıyordu. Ve yazdım:
-Çok koştum bugün. Kaçıyordum sanki hızsızcasına. Ama ne hırsızdım nede kovalanıyordum. Sanırım buradan uzaklaşmaktı istediğim. Sonra geri döndük çaresizce. Kapıyı açtı güvenlik bize. İçeri girdik isteksizce. Büyük kapıdan içeriye girdik. Aynı yemek vardı yine, kokusundan sezdik. Yemekhanede yemek yedik. El çırpmasıyla yataklara geçtik. Emre gün boyu kurduğum hayali sildi. Yüzüme söyledi gerçeği. Şimdiyse aynı yerdeyim. Yetimhane tepesindeyim. Aşçı teyze annelikten çıktı. YİNE BİR GERÇEĞİ KUCAKLIYORUM...
Sonra bir ayak sesi işittim arkamdan, size söylemek istemiyorum ama biraz korktum. Sonra saçlarıma elleriyle dayak attığını fark edince rahatladım -Otur. dedim. Ona dönüp -Sen nasıl yapıyorsun bunu. Burada olduğumu nereden bildin? dedim.
Sonra bana döndü ve gülümseyerek -Hissettim ben yetenekliyim bilirim. dedi. Sanırım sorumu pek umursamadı. Sonra elini uzattı ve -Ver bakalım şu gecenin gerçeği defterini, neler yazdın? dedi. Ben tutuldum, gözlerimi öyle öyle açmıştım ki bir an düşecekler zannettim. Elimle gözlerimi ovuşturdum sonra -Sana inanmıyorum bunları nasıl biliyorsun? dedim. Sonra havalı hareketlerle bana bakarak -Dedim ya yetenekliyim. diyerek defteri aldı elimden.
Onun defteri elimden almasıyla ben irkildim gülümsedim ama şaşkınlığım hala devam ediyordu. kendi kendime "ona defterden bahsetmedim bile" diye söylendim. Sonra onun sesi düşüncelerimi dağıttı.
-Çok koştum bugün... Seslice şiiri okuyordu okudukça sesi daha çok titredi ve bitirdi. Baktığımda yanağından süzülen yaşı fark ettim elimi uzatmamla yaşın elime düşmesi bir oldu. Sanırım 2 dk yaşa baktım. BU nasıl bir gözyaşıydı içimi bu kadar acıtan sonra sessizliği yine bozdu...
![](https://img.wattpad.com/cover/92354392-288-k719029.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADINIM MAFYA 'Aşktan Uzak' (Tamamlandı)
Novela JuvenilTenim göz yaşlarıyla sırılsıklam oldu.Çenesinden veda ederek ayrılan her gözyaşı, göğüslerimin arasından süzülüyor. Yavaşça omuzlarından tutup bedenini vücudumdan ayırdım. Buğulu gözleri ve nemli kirpikleri güzelliğine güzellik katmıştı. İki elim...