Tenim göz yaşlarıyla sırılsıklam oldu.Çenesinden veda ederek ayrılan her gözyaşı, göğüslerimin arasından süzülüyor. Yavaşça omuzlarından tutup bedenini vücudumdan ayırdım. Buğulu gözleri ve nemli kirpikleri güzelliğine güzellik katmıştı.
İki elim...
-Basketbol oynamayı severim ve beceririm. :) Bir ara seninle de oynayalım. Rakibin havanı alsın senin. dedi havalı bir gülümsemeyle. Murat gülümsedi -Evet gayet iyisin. Bir ara yapalım şu maçı. dedi rekabete meydan okuyarak. Bu arada tenefüs bitti tabi hep birlikte sınıfa çıktık. Biz yürürken herkes sivil kıyafetli olan Leya'ya bakıyorlardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu durumun Sevil'i rahatsız ettiğine ve delirttiğine kalıbımı basarım. :) Sınıfa girdik Leya gidip yerine oturdu, yani yanıma. Biz kapının kenarında dikiliyorduk. Sınıfın erkekleri bir anda Leya'nın etrafına çember oluşturdular. -Ben Kerem, -Ben Nihat vs. tanışıyorlar güyaa. Yalaka açlar. -Ben Leya. Sizin hepinizi de zamanla tanırım zaten. Müsaadenizle şimdi beyler. diyerek hafif bir tebessümle en kibar halinde kovdu hepsini Leya...
Böyle böyle şükür gün bitmişti sonunda. Çıkış ziliyle toplanmaya başladık. Leya birisine telefon edip -Yunus benim kızıl ateşi okula yolla. 5 dk burada olsun. dedi ricadan az biraz emir cümlesi kipiyle.
Ona baktım yavaşça , anlamış olacak ki. -Kızıl ateş benim arabam sabah kayıt işi olduğu için babamla geldim, Yunus'ta bizim ailenin ingiliz anahtarıdır. Her şeye ve her yere koşar. Babamın has adamı. deyip merakımı gidendi hafif şakalı cümlesiyle.
Gülümseyerek fısıldamalı bir ses tonuyla -Kızıl ateş benim kara yılan, Yunus'ta şüphesiz Furkan. dedim kendi kendime tebessüm ederek. Toparlanıp dördümüz çıktık sınıftan. Bahçe sakindi çoğu kişi dağılmışlar. Murat'la Sevil -Görüşürüz. deyip el sallayarak ayrıldı bizden.
Leya'ya dönüp -Araban gecikecekse, seni bırakıyım istersen. dedim nazik bir teklifle. Leya tebessümle -Sağ ol. Bak dinle, sesi duymuyor musun bu ses benim kızılımın sesi. Metreler öteden duyar ve tanırım. dedi yan yan bir gülüşle. Birden kapıya döndüm.
Okulun bahçesine gerçekten de Kızıl ateş girdi. :)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-Güzel araba Leya. Yarın görüşmek üzere. dedim ve yanından ayrıldım. Arkamdan -Sağ ol istersen seni ben bırakayım? diye bağırdı. Güldüm ilk başta ve havalıca -Sağ ol kara yılana ihanet edemem. dedim büyük bir gülümsemeyle.
-Tamam görüşürüz o zaman. dedi elini hafif sallayarak. Tebessümle kafamı sallayarak aynı şeyi ona dedim bende.
