The Byuns

5.1K 332 52
                                    

''N-ne?'' Baekhyun kaşlarını çattı.''Çocuğumu aldırmayacağım!''

Doktor iç çekti,hamile gencin bunu onaylamadığına şaşırmamıştı.''Buna ben karar vermiyorum.Önerilen tavsiye bu Bay Byun.''Baekhyun battaniyesini sıktı,daha fazla bilgi vermeden odadan ayrılan doktorun arkasından ürkmüş bir şekilde bakakalmıştı.

''Baek,Baek,dinle-'' Luhan arkadaşını yatıştırmaya çalışıp omuzlarına okşayarak müdahale etti.

''Çocuğumu alacaklar benden.'' soluk ellerine genişlemiş gözlerle bakarken fısıldadı.''Kaybettirecekler..ç..''sıcak yaşlar yavaşça yanaklarından yuvarlanmaya başlamıştı.

''Kim onlar?''

''A-ailem.''

Luhan bir süreliğine sessiz kaldı.''Bebeğim,çözeceğiz bunu...''

Baekhyun sessiz kalıp karnını okşarken yaşların akmasına izin verdi.Bunu çözemeyeceğini biliyordu.Bu hayatta değil.

-

Luhan gece orada kaldı,dağılmış kumrala eşlik etti.Artık her şeyi gül rengi camın arkasından görmediği için tanrıya şükretti.Sehun'a o kadar aşık olmuştu ki Baekhyun'un onun için ne anlama geldiğini unutmuştu.Saçmalıktı.

Ve sonra tekrar vurdu kafasına.İsim zihninde yandığında iç çekti.Sehun.

Ambulansı aradıktan sonra Sehun'a mesaj attığından da emin olmuştu.'Randevuyu'(en azından luhan böyle adlandırmak istiyordu) iptal etmiş,ve acil bir şeyler çıktığını söylemişti.Yalan neredeydi bunun içinde?

Tabii ki,hayatında hiç Oh Sehun ile olan bir randevuyu iptal edeceğini düşünmemişti.Dürüst olmak gerekirse bir kaç gün önceki Luhan ona deli ve siktiğimin aptalı olduğunu söylerdi.

Sarışın,Baekhyun onun için soyup kestiği elma dilimlerini yerken onu izledi.Kumral makyajsızdı ve Luhan onun böyleyken ne kadar kırılgan ve tatlı göründüğünü düşündü.Şuan çok sakin ve huzurlu görünüyordu,ama aklından neler geçtiğini kim bilebilirdi.

Kapı çalındığında ikisi de düşüncelerinden sıyrılıp gözlerini oraya çevirdiler,Tanıdık yetişkinler odaya girdiklerinde hemen Baekhyun'un dikkatini çekmişlerdi,''A-anne!Baba!''

Bayan Byun Baekhyun'un orada kırılgan ve cansız bir şekilde oturduğunu gördüğünde çantasını bırakmış aceleyle ona yaklaşmış ve sıkıca sarılmıştı.Her zamanki görüntüsünün tam zıttı gibi görünüyordu kısa olan.''Baekhyun!'' fısıldadı kadın oğlunun kulağına,Baekhyun kollarının titremeye ve gözlerinin dolmaya başladığını hissedebiliyordu.Luhan bu sevgi dolu görüntü karşısında kalbinin eridiğini hissetti.

Onlardan çokta uzakta olmayan babası kollarını bağlamış boş bakışlarla izliyordu onları,tamamen sessizdi.

Anne oğul ayrıldıktan sonra sessizlik odayı domine altına almıştı,atmosfer rahatsız ediciydi.Babası hala sessizdi yalnızca boş bir şekilde bakıyordu ama Baekhyun'a karşı sinirlenmiş gibi bir edası vardı.

''Baekhyun,hamileliğin hakkında konuşmalıyız.'' annesi konuşarak sessizliği kırdı,''Pekala,görüyorsun baban biraz...sessiz.Bu sadece şuanlık kötü ve güçsüz bir durumda olduğunu göze alarak onu ortalığı birbirine katmaması için ikna ettiğimden dolayı.''

Baekhyun göz ucuyla babasına baktı,yere bakıyordu.

Yutkundu,annesinin hamileliği konusunda diyeceklerinden korkuyordu.''Sehun ile olan ilişkini desteklesek bile-''Luhan Sehun'un adı geçtiğinde istemsizce öksürmüştü.Chanyeol'u bilmiyorlar mıydı yani?

''Anne,ne düşündüğünüzü biliyorum,ve hayır-babası Sehun değil.''Baekhyun sessizce söyleyip bakışlarını görmezden gelmeye çalıştı.Kendinden fena halde utanıyordu.

İşte o anda Bay Byun daha fazla dayanamadı,önce Baekhyun'a sonra kafası karışmış bir şekilde karısına baktı.''Ne demek istiyorsun...''annesi yavaşça cevapladı.Annesi bakışlarını onunkilerle buluşturmaya çalışırken,kumral halen parmaklarına bakıyordu.Sessizlik.

Bayan Byun düşünüyor,birini birinin üzerine eklemeye çalışıyordu.Baekhyun 4 haftalık hamileydi ve tam 4 hafta önce Baekhyun'u yabancının biriyle yiyişirken yakalamıştı.Her şey kısa sürede yerine oturmuştu.''Yani babası seni bir ay önce yakaladığım çocuk Park Chanyeol mu!?''Baekhyun yüzünü göremiyordu ama ona hayal kırıklığı ile dolu bakışlar attığına ölümüne emindi.

''Park Chanyeol da kim?Ben neden bunun hakkında hiç bir şey bilmiyorum!?'' babası sonunda konuştu,sesinin tınısındaki öfke Baekyun'u çoktan korkutmaya başlamıştı.Pekala,ne bekliyordu ki?

Kumral sessiz kaldı,bilmeyerek eğmişti kafasını iyice.Luhan da hiç bir şey söylemedi,pekala,söyleyemedi.Bunun yerine Baekhyun'a yaklaşıp elini tuttu ve desteklemeye çalıştı.Bunun en azından kısa oğlanı güçlendirmesini umuyordu.

Oğlunun tereddüt edişini bir evet olarak aldığında nefesi kesildi bir saniyeliğine kadının,kaşlarını daha da çattı.''O biliyor mu?Sehun bunu biliyor mu!?''Baekhyun kendini toparlamaya çalıştı,kafasını kaldırdığında annesinin genişlemiş gözleriyle karşılaştı.Bu kısa zamanda olanları ortaya dökmeden önce derin bir nefes aldı.

''Sehun öğrendikten sonra benden ayrıldı...Kyungsoo Chanyeol'a söyleyeyim diye bana baskı yaptı çünkü kendi çocuğu olduğu için bilmeyi hakediyordu o yüzden bende söyledim...Chanyeol'a söyledim ve o...''Baekhyun'un sesi titredi,kelimeler güçsüzce çıkıyordu.''B-beni bıraktı,sorumluluk almadı...o-''

Devden söz etmek ördüğü duvarları yıkmaya yetiyordu.Luhan sırtını okşadı,tamamen yalnız olmadığını anlatmaya çalışıyordu.

''O götdeliği!Öldüreceğim onu!!''Bay Byun siniri bozulmuş bir şekilde söyleyip parmaklarını saçlarından geçirdi.Baekhyun devi suçlamamaları gerektiğini de eklemek istedi ama tekrar bir kelime çıkarmaktan korkuyordu.Suçlanması gereken kendisiydi.En azından bu Baekhyun'un düşündüğü ve zihninde oluşturduğuydu.

''Öncelikle,nasıl hem seni hamile bırakıp hem de bir çöp gibi fırlatır!?İnsanlık değil bu!''babası kaşlarını daha da çattı,''Ve sen,nasıl sana dokunmasına izin verirsin!?Nasıl ortalıkta sürtüklük yaparsın!?''ekledi,gençten daha da iğreniyor ve ona daha da sinirleniyordu.Çocuğun duyguları şuan umurunda değildi.

''Sakin ol,Pete aşkına!Sana ona bağırma dediğimi hatırlıyorum!?''Bayan Byun kocasına sinirli bir bakış gönderdi.Baekhyun ise başını eğdi ve kelimelerin onu bıçaklamasına ve en kötü şekilde sürüklemesine izin verdi.Kalbine,hayati organlarına vurmuşlardı ancak kumral her zaman acıya dayanmaya çalışıyordu,düşmesine izin veremezdi,henüz değil.Vücudunun titrediğini hissetti,babası tekrar konuşmaya başlarken yutkundu.

''Sikeyim be,umurumda değil!O lanet olası değersiz çocuğu tutmayacak!''bu son darbeydi.Baekyun hemen kafasını kaldırdı,babasının sözleri onu nefessiz bırakmıştı,panikliyordu.''NE?''yanında oturan Luhan neredeyse çığlık atacaktı,önlerindeki yetişkine kaşlarını çatıp nefesini tuttu.

Baekhyun babasının sözlerinin anlamsız olduğunu umarak annesine baktı,yardım arıyordu.Ama hiç bir tepki yoktu.İkisi de buna karar vermişlerdi.

''Ç-çocuğumu alamazsınız!''kumral olan keskin bir şekilde konuşurken hafifçe sızlandı,ailesinin kararını reddediyordu.

İşte o anda annesi müdahale edip konuşmaya başladı,''Ama balım sen 17 yaşındasın!17!Hala lisedesin ve hala üniversiteye gitmen gerekiyor!Bir çocuğu tek başına yetiştiremezsin,lanet,sen kendin bir çocuksun zaten!'' babasının sinirli sözlerinin aksine,annesinin ses tonu özür diler gibi,hatta üzgün çıkıyordu.

Siktir,onlara itaat edecek değildi.Bu onun çocuğuydu.Bu Chanyeol'un çocuğuydu.

''A-anne,h-hayır,korkuyorum,lanet şakaları bırak!Yapamazsınız,YAPAMAZSINIZ-'' sonraki saniyelerde hissettiği tek şey sol yanağına inen sert bir tokattı.Bu atakla Luhan ürkmüş,şok içinde kalmıştı.Bayan Byun araya girememiş,zamanında davranabilmek için fazla yavaş hareket etmişti ama yine de kocasını uzaklaştırdı ve ikisi arasına biraz mesafe çekti.

''Onu aldıracaksın,o kadar!''

I F**cked Your BoyfriendHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin