"Gülmeyi sevenlere ithafen..."
Bir derginin genel müdürü olan Ali Ömer Erez; görünürde çapkın, hovarda ve ciddi ilişkiden kaçan bir adamdır. Tamamıyla tesadüfi olarak esas kızımız Cemre Soylu ile tanışır ve art arda gelen talihsizlikler sonucunda ke...
Yorumlarınızı lütfen eksik etmeyin! Hasta yatağımda onlarla moral toparlayacağım.
İyi okumalar ❤️
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
SAHNE 28 : MEĞER BEN NİHAL'MİŞİM
"Merhaba, Ali Ömer."
Gecenin başından beri süregelen mutluluğumuza çomak sokan o sesten âşık olduğum adamın ismini duyduğum için nedensiz yere huzursuzlaşıyorum. Bunun çok saçma olduğunu biliyorum. Üstelik gecenin başından beri Ömer'in birebir irtibata geçtiği kadın sayısı sayısızken, bu kadının sesinden bile rahatsızlık duyuyor olmam haksızlık yapıyormuşum geliyor. Sonuçta birçok kişi bu gece Ömer'in yanına gelip tebrik etmişti değil mi? Buda onlardan biriydi ve huzursuzluğumun sebebi mutlu bir anımızı böldüğü için olmalıydı. Bizi birbirimizden ayırmıştı sonuçta.
Tüm telkin etmelerime rağmen Ömer'in çarpılmış gibi kollarımdan kaçmasına, annesi ve babasının şaşkın ayaklanışına bir sebep bulamıyor oluşum içimde bir yerleri huzursuz etmeye devam ediyor. Ama diyorum içten içe. Belki de sevdikleri biriydi. Bu şaşkınlıkları bundan olsa gerekti...
Ömer'in hemen arkamdaki kadına odaklanmış bakışlarını umursamamaya çalışarak derin bir iç çekiyor ve sahte bir gülümseme eşliğinde sesin sahibine dönüyorum yüzümü. O an huzursuzluğum ikiye katlanıyor. Karşımda sadece bir kadın yok çünkü. Karşımda çok güzel bir kadın var. Esmerliğinin hakkını veren bir kadın. Koyu kestane parlak saçları, içinde yeşil çizgiler barındıran ela gözleri, kalkık burnu, ince dudakları ve küçük yüzüyle o kadar güzel ki onu bir kadın olarak bile bu kadar incelediğime şaşırmıyorum. Kadının ışıltısı metrelerce öteden kendini belli edecek türde adeta, bakanı bir kez daha baktırıyor.
