Upuzuuuuuun bir bölüm😍😍Bir adam kadına bakar, yaşadığı geçmişini göremez. Bir kadın adama bakar ve yaşadığı geçmişi aynı zamanda kaybettiği bugünü ve geleceği görür. Üzülür, gülümser, göz yaşlarını akıtır ama yine de ayakta durur. Çünkü KADINDIR çünkü ANNEDİR..
"Kimim ben?!" Karşısındakı adam hissetmese de titreyen ellerini göğüsüne koyup daha fazla yaklaşmaması için önlem aldı.
"Ben tanımak istemeyeceğin biriyim. Emin ol! Kimseyim ben! Kızımın sana daha çok bağlanmasına, seninle duygusal bağ oluşturmasına izin verme! Sen gittikten sonra 4 yaşında küçük bir kızın dağılmasına tahammul edemem. Dayanamam tamam mı?!"Sustu. Çünkü Can'ın başparmağını dudağının üzerinde hissetmişti. İkisinin de içinde bulunduğu enerji birleşimi adını vere bileceği bu andan çıkmak kaçmak istiyordu. Diğer tarafıysa deliler gibi bu anda sonuna kadar kalmak istiyordu.
Özleniyordu dokunuşlar...
Kendine gelip tüm gücüyle Can'ı itip sıkıştığı iki kolun arasından çıktı. Ve eli ile kapıyı işaret etti.
Çünkü korkmuştu gözlerinde çakmak gibi çakan öfkeyi görmüştü. O çakmakların canını acıtmasından korkmuştu. Sanki gözlerini değil de içini daha derini gören bakışlarının bir şeyleri anlamasından korkmuştu. Tek savunması kırmak kendinden ve kızından uzak tuta bilmekti.
Yoksasını düşünemiyordu bile. Olacakların ilk saniyesini hayal edince bile kalbi sıkışıyordu.
Gözlerini yatak odasına çevirdi. Haraketsiz bir şekilde öylece baktı.
Neden bu kadar kontrolsüz davranıyorum?! Neden korkuyorum beni hatırlamayan adamdan? Niye onu kırınca pişmanlık tüm varlığıma hakim kesildi?İçinde kendisi için kurduğu mahkemeyi kapının kapanış sesi dağıtdı. Derin bir nefes alıp gözlerinin dolmasına izin vermeden yatak odasına girdi. Kızı yatakta oturmuş kar küresine bakıyordu. Sessizce yanına gelip oturdu.
Her zaman kızına bağırdığında gider saçlarını koklar ve öperdi. Onun cennet kokusunu duyduğu an rahatlardı. Tüm kötü duygularından kurtulurdu.
Yine öyle yaptı. Ama bu sefer geri çekildiyinde kızının öfkeli bakışları ile karşılaştı.
"Miniğim bakma öyle bana. Özür dilerim bitanem."
"Küstüm ki sana!"
Gülümsedi. "kendimi nasıl affettire bilirim hanımefendi?"
Kızı gözlerini kısıp sanki büyük bir teklif sunacakmış gibi edayla düşündü.
Derya onun bu halina dayanamayıp yanağına kocaman sulu öpücük kondurdu.
"Yaa donduyma yesek?"
Derya kaşlarını çatıp, "hayır fırsatçı fare! Havalar soğukken dondurma yemek yasak." dedi.
"hiç miii? Havalay soğuduğunda kay yağıy mı?"
"Evet yağar kızım ve yağdığında biz seninle dışarı çıkıp kar yağarken gezeriz. Söz! Şimdi benim barış imzalamamız için daha iyi bir teklifim var?"
Arina merakla annesine baktı. "Ne?"
"Süt."
"çiyekyiiii.. Kuyabiye de!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırık
Roman d'amourOna dolu dolu bakan bir çift göze bakmamaya çalıştı.. Küçüğünden farklı olarak karşısında dikilen kaşlarını çatmış, bakışlarının soğukluğu ve öfkesi ile hem yaralı hem öfkeli dişi aslanı andıran kadının üzerine çevirdi bakışlarını.. "Gidiyorum.." "G...