Merhaba canokurlarım💜 nasılsınız? İyisinizdir inşallah.
Yeni bölüm an itibarı ile karşınızda. Hadi okuyun ve bol bol yorum yapın.
Ne kadar çok yorum o kadar çok çabuk yeni bölüm( mode: zalım yazar!😁)
Not: çok yoğunum canlar, bölümde hatalar varsa kusura bakmayın. En kısa zamanda düzenleyeceğim.
Seviliyorsunuz💃🏾💃🏾💃🏾
••••••••••••••
Elindeki kağıt parçasını buruşturup hiddetle odanın bir köşesine attı. Yerinden fırladığı gibi banyoya doğru gitti.
Soğuk suyu açıp defalarca yüzüne çarptı. Sonra usulca başını kaldırıp aynadaki yansımasına baktı.
Aynada neleri ve kimi bilmeden hatırlamak için çırpınan aciz süretle karşı karşıya kalmıştı.
"Ne kadar acizsin. İşe yaramazın tekisin Can!" ifadesizce kendini izledi. Sonra aniden nedensizce gülme isteği tüm vücudunu ele geçirdi. Bir kaç saniye sonra kahkaları banyonun duvarlarını aşıp diğer odalara yayıldı. Kimsenin yaşamadığı evde yıllar sonra ilk kez bu kadar gür bu kadar ürkütücü kahkaha duyuluyordu.
Ilk kez bu kadar kızgındı kendine. Durup düşünüyor, kaybolan hafızası karşısında ne kadar çok aciz oluşuna acıyordu.
"Kim bilir ne yaptım? Nasıl bir uçuruma sürükledim onu? Kimsin? Neredesin?"
Boştu. Zihninde o unuttuğu kısım karanlıktı. Hafızasının o kısmı sanki hiç yaşanmamış ve hatırlamaya aciz olduğu anılarla yüklüydü.
Ne yazmıştı mektupta; bana güldüğün, okşadığın, küçüğüm dediğin her an için sana minnettarım.
Aynı anda bir kaç duyguyu hissedince, kalbi atış hızını artırmıştı. Gözlerini kapatıp derin derin nefes alırken aniden zihnine defalarca gördüğü rüyası geldi.
Sessizce merdivenleri tırmanıp sesin geldiği odaya doğru gidiyordu.
Çok garipti ama odadan gelen kahkaha seslerinden biri kendisine ait gibiydi. Odanın önüne gelince yutkundu. Tereddütle kapı koluna uzandı eli. Karşılaşacağı manzarayı tahmin bile edemiyordu.
Her taraf karanlıktı; sadece o odadan ışık sızıyordu karanlığa.
Kapıyı kolunu çevirip hızla açtı. Sanki dakikalardır tereddüt eden o değildi. Odada bir erkek ve kadın vardı. Hiç biri onun varlığından etkilenmiş ya da hissetmiş gibi gözükmüyordu. Erkek yerde oturmuş, kadın ise kahkaha atıyor, dans ediyor ve etrafında dönüyordu. Saçları havada uçuşuyor, elbisesinin uzun eteğiyle küçük çocuklar gibi oynuyor, eğleniyordu.
Onlara doğru yaklaşdıkca, aralarındaki mesafe azalınca şaşkınlıktan gözleri yuvalarından çıkacak gibi büyüdü.
Yabancı bildiği adam kendisiydi. Ama kadının yüzünü göremiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırık
RomanceOna dolu dolu bakan bir çift göze bakmamaya çalıştı.. Küçüğünden farklı olarak karşısında dikilen kaşlarını çatmış, bakışlarının soğukluğu ve öfkesi ile hem yaralı hem öfkeli dişi aslanı andıran kadının üzerine çevirdi bakışlarını.. "Gidiyorum.." "G...