Ateşkes

5.5K 308 30
                                    

Artık yorum yapın demiyorum, kesinlikle yorum yapmayın 😆 (:

3125 kelimelik bir bölüm yazmışım ya!

Can ve Derya mı çok konuşuyor yoksa ben mi bilmiyorum:) ve yazar burada delirir... Canokurlarım, hepinize iyi okumalar, destek olun hikayemize sahip çıkalım asdghhsdhd:))

*Medyaya bıraktığım şarkıları mutlaka dinleyiniz..

Tamam tamam sustum😶

••••••••••


Arinanın şaşkın bakışlarına mı yansın, yanındaki adamı öfkesinde mi boğsun ya da kendini mi tokatlasın bilemiyordu.

En sonunda aklı saklandığı köşeden çıkıp kendine gelmesini sağladı.

Yataktan çıkıp "Bebeğim sen ne zaman uyandın?" diye sordu dikkatini başka bir konuya çekmek ister gibi.

Kızının sorusunu duymamış gibi yaparsa belki bir umut yeniden sormazdı.

Ama Arina gibi akıllı çocuk asla istediği cevabı almadan bırakmazdı yakalarını.

"Can seninle uyumuş mu?"

Kızının bakışları Derya ile Canın arasında adeta mekik dokuyordu.

Derya cevap vermekte zorlanırken yardımına Can koşmuştu.

Arinanın yanına gelip önünde dizleri üzerine çökerdi. Arinanın omuzlarından tutup "Küçüğüm annen senin kadar cesur değil. Gece çok korkunç bir rüya görmüş, sen de uyuduğun için korkmasın diye yanında kaldım."

Arina eli ile ağzını kapatıp komik bir şey duymuş gibi kıkırdadı.

"Annem koyktu mu?"

Derya rahat bir nefes verip Can'ı itti ve kızına sarıldı.

"Evet bebeğim çok korktum. Sen yanımda olsaydın korkmazdım."

"Ben seni koyuyum kiii," sonra bakışlarını Can'a çevirip "Benim annemi koyuy musun Can?" diye sordu.

Can sanki kızından annesiyle ilişkisine onay almış gibi mutluluk hissi ile "Her zaman küçüğüm. Hem seni hem de anneni." dedi.

Onlar göremese de Deryanın gözlerinden yaşlar firar etmişti.

Elinin tersiyle yaşları silip kızına gülümsedi.

"Bebeğim bugün dadı gelemeyecek kahvaltıyı sen yapar mısın?"

"Ama ben küçüğüm kii."

Can Arinayı kucağına alıp "Minik prenses ve annesini dışarıya götüreceğim kahvaltı için. İster misin?" diye sordu sessizce.

Arina ellerini neşeyle havaya kaldırdı.

"Evetttt!!!"

Derya hiç itiraz etmedi.

"Hadi o zaman odana gidip üzerini değişelim."

Can en azından ona atılmış öfkeli bir bakış bekliyordu ama bu kadar erken kabul edeceğini düşünmemişti.

"Hayıy! Ben kendim giyincem."

Canın kucağından inip koşarak odadan çıktı.

Derya peşinden gitmek için odanın kapısını açtığı sırada Can elini kapıya koyup açmasını engelledi. Ve aynı zamanda Deryayı kapıyla kendi arasına haps etti.

KırıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin