Baba/Kavuşma; Part1

4.9K 255 7
                                    

Uzun zamandan sonra evinin kapısını açıp içeri geçerken üzerine çöken yorgunluğu iliklerine kadar hissediyordu.

Anahtarı sehpanın üzerine bırakıp direk yatak odasına doğru yöneldi. Sabahın erken saatleri olduğu için bir kaç saat uyuyup dinlenmek istiyordu. Sonra yapacağı şey malumdu.

Derya ile birlikte uzman biriyle görüşeceklerdi.

Yatağa uzanınca kolunu başının altına koyup bakışlarını belli belirsiz odanın bir köşesine dikti. Yaşadıkları film kareleri gibi gözünün önünden geçiyordu.

Kızıyla birlikte dolu dolu geçirdiği günler. Kızının ondan uzakta bir kaç yılı geçmişti ama bundan sonra her anına, her hatırasına ortak olmak istiyordu.

Nasıl olacaktı peki?

Anne babası ayrı olan ilk çocuk Arina değil sonuçta..

Arina büyüyünce bile mi iki arada bir derede kalacaktı?

Küçücük canlarından cana ne yapmaya çalıştıklarını düşündü.

Dün gece yaşadıkları yakınlaşmanın etkilerini hâlâ üzerinde hissetmesi işin kötü tarafıydı. Dikkatini dağıtıyor, bazen ona olmayan gülüşüyle bile öfkesini yok ediyordu. O kadın onu tepe taklak ediyordu.

Kızına bu kadar yakınken Deryadan nasıl uzak kalacaktı. Cevapsız sorular onu bir an olsun rahat bırakmıyordu.

Yatakta bir o yana bir bu yana dönmekten yorulana kadar haraket etmiş sonunda uykuya teslim olmuştu.

Bilinmeyen bir kaç saatin sonunda uykusunu ara vermeden çalan telefonu olmuştu. Oflayarak gözlerini açtığında bulunduğu yere anlam veremese de zihni aydınlandıkça her şeyi hatırladı.

Evindeydi.

Evine dönmüştü. Derya ve kızını eve bıraktıktan sonra direk evine gelmişti..

Hâlâ telefonunun susmaması en sonunda sinirlerini bozacaktı. Bıkkınlıkla sıkıntılı nefes verip kolunu komodinin üzerinde duran telefonunu almak için uzatdı.

Ekranda kuzen yazıyordu.

"Efendim Bulut. Niye bu kadar ısrarla çaldırıyorsun?!"

Bulut hiç istifini bozmadan "Sana da günaydın kuzen. Belli ki, sana henüz gün aymamış!" dedi eğlenceli ses tonunda.

Derin bir nefes alıp verme işleminden sonra "Kusura bakma kuzen yeni uyandım. Huysuzluğum üzerimde." diye konuşmasını düzeltmeye çalıştı.

Sonuçta hayatındaki problemlerden Deryadan başka sorumluyoktu. Hele ailesinden birileri hiç suçlu değildi!

"Orası malum abicim. Bak ne diyorum. Akşam Mert, Emre , ben ve bir kaç arkadaş sizin kulüpte buluşacağız. Sen de katıl bize. Zaten uzun zamandır orman adamı gibi yalnız takılıyorsun. Konuşuruz fırsat varken. Ya ben çok konuştum. Mutlaka gel abicim. Şimdi kapatıyorum."

Ağzını açıp bir bahane üretmek istedi ama Bulut çoktan kapatmıştı. Belki de iyi fikirdi. Buluşup ailesi gibi gördüğü adamlardan fikir almak en mantıklısıydı. Hele kendi mantığı devre dışı bırakılmıştısa en iyi fikit birilerinden akıl almaktı.

***

Derya'nın ona mesajla bildirdiği adreste yazan binanın önünde bekliyordu uzun zamandır..

Bıkkınlıkla kolundaki saate baktı. Deryanın 5 dakikaya ordayım demesinin üzerinden tam 20 dakika geçmişti. Bu süre boyunca bir kaç dal sigara içmiş ve etraftaki insanları izlemişti. En çok kalbini sızlatan anne babasıyla birlikte gülerek önünden geçen küçük kız çocuğu olmuştu. Kendi kızı yıllardır babasız büyümüştü. En büyük kimsesizliği yaşamıştı. Elinden geçmişi geri döndermek gelmiyordu ama tek temennisi geleceğini güzel ve mutlu yapmaktı.

KırıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin